Serdar BİLGİN

Serdar BİLGİN

Hüsn-ü aşk

Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen.
(Şeyh Galip)

Kur’an,  âlemin hülasası olan bizlere sevmeyi emreder. Sevginin menbası güzellik; güzelliğin menbası, Allah’ın sonsuz cemalidir. Kainattaki bütün güzellikler, mükemmellikler, ikram ve ihsanlar Allah’ın lisân-ı halidir. Çiçek açmış her bir ağaç, güzel yazılmış manzum bir kasidedir ki, o kaside Fâtır-ı Zülcelâlin medâyih-i bâhiresini inşad edip, şairane lisan-ı hâl ile söyler. Hatta kulaktaki zar, nur-u iman ile ışıklandığı zaman, kainattan gelen manevi nidaları işitir. Lisan-ı hal ile yapılan zikirleri, tesbihatları fehmeder. Hatta o nur-u iman sayesinde rüzgarların terennümatını, bulutların naralarını, denizlerin dalgalarının nağamatını ve hakeza yağmur, kuş ve saire gibi her neviden Rabbani kelamları ve ulvi tesbihatı işitir. Sanki kainat, İlahi bir musiki dairesidir. Türlü türlü avazlarla, çeşit çeşit terennümatla kalblere hüzünleri ve Rabbani aşkları intiba ettirmekle kalbleri, ruhları, nurani alemlere götürür, pek garip misali levhaları göstermekle o ruhları ve kalbleri lezzetlere, zevklere garkeder.

İşte bu lisan-ı hâl;  bir şairin şiiri, bir ressamın resmi, bir sanatçının sanatı, “HÜSN”ün kainattaki gölgesidir.  “AŞK”, bu letâifi ve âsâr-ı nuraniyeyi (HÜSN) müşahede eder ve “AŞK”, “HÜSN”ün hikmet-i hilkatini beşere ilân ettiği sanat sergisinden(hüsn-ü bilgayr) lezzet alır ve “AŞK” “HÜSN”e aşık olur.

Efendimsin cihanda itibarım varsa sendendir.
Miyan-ı aşıkanda iştiharım varsa sendendir.
Benim feyz-i hayâtım hâsılı rûh-ı revânımsın.
Eğer sermâye-i ömrümde kârım varsa sendendir.
(Şeyh Galip)

Ancak “AŞK”taki ülfet perdesi(HOŞRÜBA), bu sanatların görünmesine mani olur. AŞK, HÜSN ile HOŞRÜBA’yı karıştırır. Bu aşk onu ümitsizliğe düşürür, şikayetleri artar ve mutsuz olur.

Bafra’da tütün sarı Çukurova’da pamuk sarı
Yaprak sarı dal sarı gök sarı
Yaprağı sarartan da daldan ayıran da
Ayazlar değil baharın kışa aşkı
Leylaklar solmuş gelincikler sararmış
Gül bu aşka inat kırmızı kalmış
Bu aşk, yalancı eylemiş gülü
Bu aşk, âşık eylemiş gül ile bülbülü
(Serdar Bilgin)

AŞK’ın tekâmülüne ve kemâle ulaşmasına vesile olan HÜSN’dür. "Kalpler ancak Allah’ın zikriyle tatmin olur." (Rad,13/ 28)

Nezzâre-i germ etdikçe ey çeşm
Âteşle âbı yeksân edersin
(Şeyh Galip)

Ülfet perdesini (HOŞRÜBA) kaldırmayı başaran, kalbi marazlarından sıyrılan “AŞK”, bahar mevsiminde fırtınalı yağmur, çamurlu toprak perdesi altında, nihayetsiz güzel çiçek ve muntazam nebâtâtın saklanmış tebessümlerini idrak eder, fırtına, zelzele, veba gibi hadiselerin perdeleri altında gizlenen pek çok mânevî çiçeklerin inkişafını görür, güzel görür ve güzelleşir, “Araf”tan irfana;  irfandan “Diyar-ı Kalbe’” uzanır,
AŞK HÜSN; HÜSN de AŞK olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum