Abdulkadir SELVİ

Abdulkadir SELVİ

Heron görüntülerinin ön incelemesi tamamlandı

Uludere çift tarafı keskin bir bıçağa dönüştü. İki ucu da doğruyor. Hızar gibi ileri sürüldüğünde de kesiyor, geri çekildiğinde de.

Acı koyulaşıyor, sorular çoğalıyor, kuşkular artıyor.

Birkaç gününü Uludere'de geçirmiş değerli bir akademisyenle konuştum.

Bu olay bölgede, Batı'da hissettiğimizden daha derin bir yarılmaya neden olmuş.

"12 Eylül'de Diyarbakır Cezaevi'nin Kürtler üzerinde meydana getirdiği travma nasıl ki, PKK'yı doğurduysa, Uludere sürecinin etkisi de yeni kuşağın yeni taleplerle karşımıza çıkmasına neden olacak" dedi.

OHAL ve terör sürecinde yetişmiş bir nesil var artık. Babalarıyla, ağabeyleriyle konuşabiliyorsunuz. Ama onlar farklı bir frekansta yaşıyorlar.

Hazreti Mevlana'nın dediği gibi, "Gönül dili" ile konuştuğumuz Kürt kardeşlerimden bir süredir, "Yürek yarası"nı yansıtan mesajlar alıyorum.

Dindar Kürtler, muhafazakar camianın, Uludere olayı karşısındaki duyarsızlığından rahatsızlar.

Muhafazakar kuruluşlarda çalışanlar, Uludere'de 34 Kürt'ün öldürülmesi karşısında sergilenen umursamaz tavırdan dolayı incinmişler.

Gönül telleri zedelenmiş.

Bence de haklılar.

Yeterince cevval olamadık.

O yüzden bu yazıyı bir, "Vicdan yarası" olarak kabul edin.

Elbette ki, Dersim gibi yıllar öncesinden planmış bir katliam değil.

Olay kendisine haber verildiği sırada Başbakan Erdoğan'ın, "Bunlar bizim insanlarımız" diyerek, acısını dile getirmesi de bunu gösteriyor. Bu bizim acımız.

Böylesine dört dörtlük bir tuzağın hata olacağına inanmıyorum ama hadi hata deyin. Tüm bunlar kendi savaş uçaklarımızla 34 Kürt kardeşimizin öldürülmesi gerçeğini ortadan kaldırıyor mu?

Van'a koşan merhamet sahipleri Uludere'de niye yok?

Kürt'ün dinine düşman olan BDP var ama kardeşinin taziyesine koşan tek bir cemaat, kanaat önderi ve hükümet yetkilisi yok.

Üç bakanın ziyareti önemli. Ama gerisi...

Cumhurbaşkanı, Başbakan niye gitmedi Uludere'ye...

Kardeşlik lafla olmuyor.

Uludere 34 Kürt'ün öldürülmesi olayı değil. AK Parti ile Kürtler arasına kan davası sokmak için kurulmuş, uluslar arası bir tuzak.

Bölgeye ilişkin bir gözlemi daha aktarmak istiyorum.

Operasyonlar sonucunda PKK kurulduğu günden bu yana ilk kez bu kadar gerilemiş, alan hakimiyetini ve psikolojik üstünlüğü kaybetmiş.

İşte tam bu noktada Uludere tuzağı kuruldu.

PKK'ya can suyu oldu.

Ankara'da yürütülen çalışmalara ilişkin edindiğim bilgileri de paylaşmak istiyorum. Tazminat miktarı henüz netleşmemiş. Üzerinde çalışılıyor. Heronların tespit ettiği 4 saatlik görüntü üzerindeki ön inceleme tamamlanmış. İlk önce noktalar şeklinde insanlar gözüküyormuş, daha sonra sayı artmaya başlamış. Önce insan tespit edilmiş. Daha sonra katırlar, "diğer canlı" olarak farkedilmiş.

İnsan ve katır hepsi de kara bir nokta gibi gözüküyormuş. Sonra bir toplulaşma meydana gelmiş. Top atışı ve aydınlatma fişeği atılınca dağılmaları beklenmiş. Kaçakçı refleksi öyle cereyan ediyormuş. Ama bunlar dağılmamış, bunun üzerine o meşum olay meydana gelmiş.

Bu bilgilerden olayın bir hata olduğu sonucuna varılacağı gibi bir izlenim edindim.

Asıl önemli olan savcılıkların bilirkişiler nezaretinde yaptıracağı inceleme. Çünkü Danıştay saldırısında silinen kayıtları, yüklenen görüntüleri bilirkişi incelemesi ortaya çıkardı.

Uludere'yi aydınlatmak demek, süreci tersine çevirmek anlamına gelecek ki, buna çok ihtiyacımız var.

Yeni Şafak

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.