Her sanatçıda Allah'ın bir sıfatı cüzi miktarda bulunur

Her sanatçıda Allah'ın bir sıfatı cüzi miktarda bulunur

Şair ve akademisyen Prof. Dr. Nurullah Genç, "Hiçbir sanatçı yoktan var edemez, var olanı üretir" dedi.

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği'nce düzenlenen "Cumartesi Buluşmaları"nın bu haftaki konuğu, Prof. Dr. Nurullah Genç oldu. Genç, derneğin Eyüp'teki genel merkez binasında gerçekleşen, "Görünenin Şiiri Fotoğraf, Görünmeyenin Fotoğrafı Şiir" konulu sohbette, sanatçının başkaları tarafından görünme arzusuyla ürettiğini söyledi.

En büyük ve sınırsız sanatkar; Allah'tır

Sanatçının ilham kaynağının dünya görüşü olduğunu belirten Genç, "Hiçbir sanatçı yoktan var edemez, var olanı türetir. En büyük ve sınırsız sanatkar; Allah'tır. Allah'ın sıfatları insanda kısmen bulunur. Şairde Allah'ın 'kelam' sıfatı, fotoğrafçıda da 'basar' (görme) sıfatı cuzi miktarda bulunur" diye konuştu.

Prof. Dr. Genç, Denizli'de bir fotoğraf sergisinde "Fotoğraf nedir?" sorusuna karışılık, "Fotoğraf, görüntünün şiiridir" cevabını aldıktan sonra bu alana merak saldığını ve anı görüntülemeye başladığını anlattı. O günden bu yana, özelikle yurt dışında birçok sergiye katıldığını ve ödüller aldığını ifade eden Genç, fotoğrafla şiirin birebir bütünleştirilebileceğini aktardı.

Genç, "Ben bir Müslüman olarak neyi yapıp yapamayacağımı, anlayışımın, inancımın, medeniyetimin bana sunduğu çizgilerle belirleyerek, fotoğrafı kendi medeniyet anlayışım içerisinde nasıl var kılabilirim, bunun mücadelesini veriyorum. Sanat dalları içerisinde, insanın kendini ispat edebileceği en zor alanlardan biri fotoğraftır. Çünkü binlerce insanda fotoğraf makinesi, milyonlarca insanda telefon var ve herkes fotoğraf çekiyor" ifadelerini kullandı.

"Her çektiğimiz şey fotoğraf olmuyor"

Fotoğrafa bakarak, şiiri okuyarak aynı şeyin hissedilebileceğinin altını çizen Genç, "Allah'ın 'basar' sıfatının insana yansımış haliyle ilgili, çizgiyi yakalayan birisi için fotoğraf sanata dönüşebiliyor. İnsanla duyguyu birleştirdiğinizde, yüreğini yüzüne yansıtan birinin fotoğrafını çekebildiğinizde ya da insanların görmediklerini onların gözüne ve duygularına sunduğunuzda, fotoğrafı bir sanat olarak icra edebiliyorsunuz" şeklinde konuştu.

Nurullah Genç, fotoğraf çekmenin kolay, kalple gözü birleştirmenin zor olduğuna değinerek, "Bir sanat eseri, 50 bin benzerinin içerisinde, o sanat eserinin kime ait olduğunu hissettirendir. Bunu hissettiremiyorsa sıradandır. Fotoğraf duygu işidir. Böyle olmasaydı, çocuğun yanındaki akbabanın fotoğrafını çeken fotoğrafçı, 'O çocuğa ne oldu?' sorusuna cevap veremediği için intihar etmezdi" dedi.

Sanatın içerisinde hakikat barındırdığını vurgulayan Genç, şunları söyledi:

"Fotoğraf, musiki, şiir, resim ve diğer bütün dallar gibi bir beyandır ama rastgele değil. Nasıl her söylediğimiz şiir olmuyorsa, her kafiyeli söz şiir değilse, her çektiğimiz şey de fotoğraf olmuyor. Benim ilk fotoğrafım yayınlandığında çok mutluydum ve fotoğraf hocam altına 'Fotoğraf çekmek, fotokopi çekmek değildir' yazmıştı. Neden yazdığını sorduğumda, 'Gerçek fotoğraflar çekmen için' demişti."

AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum