2 milyon kişi de kalp yetersizliği gelişimi açısından yüksek risk altında. Bu rakamların gelecek 10 yıl içinde en az 2 kat artacağı belirtiliyor.
TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu, Dünya Kalp Yetersizliği Günü dolayısıyla kapsamlı bir rapor hazırladı. Rapor hakkında bilgi veren TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu, Avrupa ülkelerinde 15 milyon, Amerika Birleşik Devletleri’nde 6 milyon kalp yetersizliği hastasının bulunduğunu söyledi. Türkiye’de ise 1 milyona yakın kalp yetersizliği hastası olduğunu aktaran Çavuşoğlu, “Ülkemizde 2 milyon kişi kalp yetersizliği gelişimi açısından yüksek risk altında bulunuyor. Bu rakamların önümüzdeki 10 yıl içinde en az 2 kat artacağını söyleyebiliriz.” dedi. Kalp performansının azalmasıyla, kalbin doku ve organlara gerekli ve yeterli kanı gönderememesi diye tanımlanan kalp yetersizliğine kalp damar hastalıkları, kalp krizi, hipertansiyon, obezite (şişmanlık), şeker hastalığı, sigara, aşırı alkol tüketimi, yüksek kolesterol, ailede görülen kalp yetersizliği, kronik akciğer ve böbrek hastalıkları neden olabiliyor. Hastalığın en büyük belirtisinin nefes darlığı, ayak ve bacaklarda şişlik, çabuk yorulma olduğunu kaydeden Prof. Çavuşoğlu, “Erken evrede ilaç ve cihaz tedavisi ile ölümlerin önlenmesi mümkündür. İlaç ve cihaz tedavisi kalp yetersizliğinin zaman içinde ilerlemesini, klinik tablonun kötüleşmesini, kalp boşluklarının genişlemesini ve kalp performansının azalmasını engeller veya yavaşlatır.” dedi. Çavuşoğlu, hastalığın önlenmesi için obezite kontrolü, tuzsuz diyet, sigara ve alkolün bırakılması gibi önemli yaşam tarzı değişiklikleri yapılması gerektiğini söyledi.

TKD raporuna göre, kalp yetersizliği genellikle 40 yaş sonrası ortaya çıkıyor. Ancak daha genç yaşta ve hatta çocuklukta da kalp yetersizliği görülebiliyor. Bayanlarda erkeklere göre daha sık görülüyor. Yaşlı bireylerin hastalığı diye bilinen kalp yetersizliği, olgularının yüzde 50’sini 60 yaşın üstündeki bireyler oluşturuyor. Genel olarak toplumda görülme oranı yüzde 3 iken, bu oran 70 yaş sonrası yüzde 10 ve 80 yaş sonrası yüzde 15-20’ye çıkıyor. Raporda, Türkiye’de kalp yetersizliği yaş ortalamasının 62 olduğu belirtiliyor. Kalp yetersizliği hastalarının yüzde 20’sinin 1 yıl içinde kaybedildiği, ileri kalp yetersizliği bulunan olgularda hastaların yüzde 50’sinin 1 yıl içinde öldüğü ifade ediliyor.

Zaman