Havfın ile muhabbetini Fâtır-ı Hakîme tevcih et ki leziz olsun

Havfın ile muhabbetini Fâtır-ı Hakîme tevcih et ki leziz olsun

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

İ’lem eyyühe’l-aziz! 

İnsanın havf ve muhabbeti halka teveccüh ettiği takdirde, havf bir belâ, bir elem olur. Muhabbet bir musibet gibi olur. Zira o korktuğun adam, ya sana merhamet etmez veya senin istirhamlarını işitmez. Muhabbet ettiğin şahıs da ya seni tanımaz veya muhabbetine tenezzül etmez. Binaenaleyh, havfın ile muhabbetini dünya ve dünya insanlarından çevir. Fâtır-ı Hakîme tevcih et ki, havfın Onun merhamet kucağına -çocuğun anne kucağına kaçtığı gibi- leziz bir tezellül olsun. Muhabbetin de saadet-i ebediyeye vesile olsun.

İ’lem eyyühe’l-aziz! 

Sen şecere-i hilkatin ya bir semeresi veya bir çekirdeğisin. Cismin itibarıyla küçük, âciz, zayıf bir cüzsün. Lâkin Sâni-i Hakîm lütfu ile, lâtif san’atı ile seni cüz’lükten küllîliğe çıkartmıştır. Evet cismine verilen hayat sayesinde, geniş duyguların ile âlem-i şehadet üzerinde cevelân etmekle filcümle cüz’iyet kaydından kurtulmuşsun. Ve keza, insaniyet itâsıyla bilkuvve “küll” hükmündesin. Ve keza, iman ve İslâmiyet ihsanıyla bilkuvve “küllî” olmuşsun. Ve keza, mârifet ve muhabbetin in’âmıyla muhit bir nur olmuşsun. Binaenaleyh, dünyaya ve cismanî lezâize meyledersen, âciz, zelil bir “cüz’î” olursun. Eğer cihazatını insaniyet-i kübrâ denilen İslâmiyet hesabına sarf edersen, bir “küllî” ve bir “küll” olursun.

Bediüzzaman Said Nursi
Mesnevi-i Nuriye