Hastalar Risalesi ve Sağlıklı Toplum-1

Geçen hafta sonu İstanbul’da, 20 Ekim 2012 tarihinde “Hastalar Risalesi Çalıştayı” yapıldı. Risale Akademi, Hospital Türk ve AKAV’ın birlikte organize ettikleri çalıştay, gün boyu 40’a yakın uzmanı dört oturumda buluşturdu.

Çalıştay öncesi sağlık ile alakalı bir çalışmamız Diyarbakır’da yapılmıştı. Onun sonuçları elimizdeydi.
İki yıl önce Risale Akademi’nin Sağlık Bilimleri kurulunun çıkardığı 15 maddelik bir yol haritası vardı.
Ayrıca Hastalar Risalesine çalışırken Risale Akademi’nin ortaya koyduğu 13 hedef hazırlandı.
Bir de Çalıştayın 19 maddelik sonuç bildirisi birbirine eklenince  47 maddelik bir  Risale-i Nur’da sağlık bilimleri çerçevesi çıkıyor.

Durum böyle olunca, sonuç bildirisinde de açıklandığı gibi “Risale-i Nur’da sağlık ve Manevi Bilimler” sempozyumu planlama safhasına geldik çok şükür.

Bu kısa girişten sonra, çalıştay gününe ve orada paylaştığımız duygularımızı tazeleyerek size aktarmak istiyorum.

Hastalar Risalesi çalıştayı ile şükür kabilinden nur talebeleri  yine bir ilki gerçekleştirdiler.  Rabbimize hamdolsun. Akıl sağlığı, ruh sağlığı ve beden sağlığı verdiği için de hamdolsun…

Hastalar Risalesi’ni, sağlıklıyken gündemimize akademik düzeyde aldığımız için şükürler olsun.

Hastalar Risalesi, maddi çözümlemelere bir şifa kaynağı olabildiği gibi,  beraberinde takviye gerektiği gerçeğini de bize öğreten bir rehber kitaptır.

Hastalar Risalesi, merhum Ayhan Songar Hoca’nın tespitiyle, “İnsana Hastalığı sevdiriyor.” Gerçekten öyle.

Hastalar Risalesi, keşfin doruklarına, hikmetin kapağı açılmamış doğrularına bizi taşıyor.

Hastalar Risalesi, yeniden düşünmeyi ve düşünce sistemini değiştirmeyi sağlıyor.
Hastalar Risalesi hastalığı bir nimet olarak hastanın fark etmesini sağlayarak, şükürle tazelenen bir insani arınmayı başlatıyor.

Çalıştay günü, Medresetüzzehra’nın Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nün açılış günü oldu aynı zamanda. Hem Sağlık Bilimleri Enstitüsünün koordinatörü hocamız, sekreterya hem de kurul bazlı çalışmada yeni bir ivme kazanıldı.

Risale-i Nur’daki sağlık konusu, sağlıklı düşünmenin de anahtarlarını kapsıyor.
Medresetüzzehra’nın bu yeni enstitüsü, yani Sağlık Bilimleri Enstitüsü ve Sağlık eğitimi, Risale Akademi’nin son üç yıldır hayata geçirmek istediği önemli bir projesidir.

Medresetüzzehra’nın 33. Söz okumaları, Tabiat Risalesi, yaratılış ve haşir bahisleri ile Hastalar Risalesi, İhtiyarlar Risalesi, ene ve zerre bahisleri, tıp, farmakoloji, psikoloji ve sosyal hizmet uzmanlıkları bilinmeden anlamını tam okutturmaz.

Tasnife muhtaç ve sağlık bilimlerini ilgilendiren şifa, sıhhat, istirahat, yemek, uyku vs. birçok serpiştirilmiş mevzuu da buna göre değerlendirmek gerekir.

Ayrıca, Risale-i Nur’daki hayvanlar âlemi, ismi geçen canlıların hikmetle yoğrulmuş özellikleri veterinerlik açısından başlı başına bir hazinedir.

Risale-i Nur’un sağlık konuları ve sağlık bilimi ile kol kola ilerleyecek teşhis/tedavi  ve sonrası çözümler serisi önemli bir referans olacaktır. Tıbb-ı nebevinin marifet kapılarını açan rehberliği ile birlikte sağlık dünyamıza yepyeni pencereler açacaktır.
Bu noktada kâinat eczanesini yeniden okuyacağız, inceleyeceğiz ve tabii ürünlerle birlikte fıtri olmayı ve sağlıklı fikri ürünler vermeyi öğreneceğiz.

Eğer Kur’an eczanesinden alınmış Risale-i Nurları ilaç olarak, “Edviye-i Kur’aniye” şeklinde takdimi edeceksek, aynen farmakolojide  olduğu gibi  muhatabına ve hedef kitleye göre  terkipleri, bileşenleri, reaksiyonları, süreçleri, sonuçları, dozajları, teşhise uygun miktarı ve yan etkileri ile doğrudan etkisini incelememiz lazım.

Sonra da bu etkileri sosyal reçeteler halinde toplumun hastalıklarına ve her birini kendine ait kriterlerle ölçmemiz gerekir.
Risale-i Nur bu anlamda, toplumun sağlık laboratuvarıdır.

Bir kimyager gibi terkipten anlayan ve mezceden, bir tüccar gibi müteşebbis ve cömert, bir tabip gibi reçete yazan ve şifaya vesile olan, bir veteriner gibi hayvanların hakkına ve hukukuna duyarlı ve bir eczacı gibi hastanın reçetesine göre doğru bilgiyle yönlendiren uygulayıcılar sistemi Risale-i Nur’da mevcuttur.

Doktorla diyaloğunda, hastasını dinlemesi hususunda ikna edici yöntemler kullanan Bediüzzaman’dır.

Hükümeti bir doktora benzetip, toplumun hastalıkları için hazır reçeteler yerine, yerinde yönetim ve dinleme ile hastalıkları için reçeteler yazmalarını 105 yıl önce meşrutiyet döneminde teklif eden de Bediüzzzaman’dır.

İhlâs risalesini, beraberliğin sırrını, tevhidi ve tesanüdü tıpla izah eden de Bediüzzaman’dır.

Mesela, İhlâsı sosyal bilimden bir örnekle değil de tıptan bir örnekle açıklar. Der ki ihlâs; “Bir vücudun azaları gibi olmaktır.” Anatomiden bir örnek verir. Keza makine bilimi ile örneği zenginleştirir. “Bir makinenin çarkları” benzetmesi yapar.

Asr-ı Saadet’teki örnekle “Bir tarağın dişlerini” hatırlatırcasına bilimin terminolojisini, dilini ve ihtisasların referanslarını İman ilminin izahında kullanır.

Buyurun insanın atom, hücre, doku, organ ve sistem inşası üzerinden ilerleyelim. Organizmaları iyice keşfederek kainat kitabını okuyalım. Sonra dönüp beşeri sistemlerimizi Adetullaha uygun halde organizasyonlara hikmetli sistemlere dönüştürelim.

(Devam edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum