Hareket kanserin düşmanı

Hareket kanserin düşmanı

Mayo Clinic araştırmacısı Gastroentrolojist Dr. Siddharth Singh ve araştırma ekibi tarafından yapılan ve American College of Gastroenterelogy'nin Bilimsel Toplantısı'nda sunulan yeni bir araştırma, yemek borusu kanseri riski ile fiziksel aktivite seviyesi

Fiziksel aktivite yapanlarda yemek borusu kanseri görülme riski %32 daha az!

Özellikle erkeklerde daha sık görülen yemek borusu kanseri, dünya çapında en sık görülen kanserler arasında 8. sırada yer alıyor. Daha önce yapılan araştırmalara göre erkekler, kadınlara oranla 4 kat daha fazla risk altındalar. Risk faktörleri arasında reflüden tütün ve alkol kullanımına kadar birçok nedeni bulunan yemek borusu kanseri için bir grup araştırmacı kanserin önlenmesinde fiziksel aktivitenin rolünü inceledi.

Mayo Clinic araştırmacısı Gastroentrolojist Dr. Siddharth Singh ve araştırma ekibi tarafından yapılan ve American College of Gastroenterelogy'nin Bilimsel Toplantısı'nda sunulan yeni bir araştırma, yemek borusu kanseri riski ile fiziksel aktivite seviyesi arasında bağlantı olduğunu ortaya çıkardı.

Geçmiş tarihli dört araştırmanın verilerini de inceleyen Mayo Clinic araştırmacılarına göre fiziksel aktivite yapan bireylerde yemek borusu kanseri riski %32 daha az. Araştırmaya katılan bireyler arasında en yüksek fiziksel aktivite seviyesine sahip olan bireyler ise, en düşük fiziksel aktivite seviyesine sahip olanlara göre %19 daha az risk altında.

Araştırmanın yürütücülerinden Dr. Siddharth Singh, yemek borusu kanserinin görülme olasılığının dünya çapında hızla arttığını belirtirken, bu artışın kısmen obezite ile bağlantılı olabileceğine dikkat çekti.

Yemek borusu kanserine yakalananların %15'in en fazla 5 yıl hayatta kalabildiği ve kanser teşhisi konulan hastaların büyük çoğunluğunun 1 sene içerisinde hayatlarını kaybettiğini söyleyen Dr. Singh, genel sağlık için olduğu kadar kanser ile savaşmada da fiziksel aktivitenin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı. [1]

Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şuayib Yalçın araştırmayı şu şekilde yorumladı:

'Bu çalışma bizim bilimsel gözlemlerimizi doğrulamaktadır. Son yıllarda şişmanlığa bağlı yemek borusu adenokanserlerinin sıklığı özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde ve Batı Avrupa ülkelerinde artmaktadır. Bunun nedeni şişmanlarda gastroesofagier reflünün artması ve Barret ösefagusu gelişmesidir. Bu durumda yemek borusu gelişimine yol açan insülin düzeyinde artış ve kronik inflamasyon oluşmaktadır.

Fiziksel aktivite ve egzersiz ile vücut yağı azalmakta, adipokin seviyeleri düşmekte, insülin duyarlılığı artmakta ve kronik inflamasyon azalmaktadır. Böylece yemek borusu kanseri riski düşmektedir.

Kilo kontrolünün ve egzersiz yapmanın sağlık üzerindeki diğer yararlı etkileri de göz önüne alındığında kişilerin düzenli egzersiz yapmaları, fiziksel olarak daha aktif bir yaşam sürmeleri özendirilmeli ve kilo kontrolüne önem verilmelidir.

Ülkemizde şişmanlık çok önemli bir problemdir. Bunun yanı sıra ülkemizde yemek borusu kanserine zemin hazırlayan aşırı tuzlu, tütsülenmiş, yanmış yiyecek ve aşırı sıcak içecek tüketiminin de önüne geçilmelidir.

Yeni Şafak

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.