Hangi çareye başvurursanız, alacağınız cevap, Kur’ân’ın i’câzıdır

Hangi çareye başvurursanız, alacağınız cevap, Kur’ân’ın i’câzıdır

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Bakara Sûresi 23-24. âyetin tefsiri

Arkadaş! Bu âyetin cümlelerini yoklayalım, bakalım, o zarflar nasıl sadeflerdir, içlerinde ne gibi cevherler vardır?

Evet, 1 ﴾وَاِنْ كُنْتُمْ فِى رَيْبٍ مِمَّا نَزَّلْنَا عَلٰى عَبْدِنَا﴿ cümlesinin başındaki و harf-i atıftır. Malûm ya, birşeyin diğer birşeye atfı, aralarında bir münasebetin bulunmasına mütevakkıftır. Halbuki 2 اِنْ كُنْتُمْ فِى رَيْبٍ ile 3 يَاۤ اَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُوا cümleleri arasında münasebet görünmüyor. Bunların aralarındaki münasebet, ancak iki sual ve cevabın takdiriyle tezahür eder. Şöyle ki: Evvelki âyette ibadete emredildiğinde, “İbadet nasıldır?” diye vârit olan suale cevaben, “Kur’ân’ın talim ettiği gibi” denildi. “Kur’ân Allah’ın kelâmı mıdır?” diye edilen ikinci suale cevaben وَاِنْ كُنْتُمْ فِى رَيْبٍ ilâ âhir denildi. İşte, her iki cümle arasında bir suretle münasebet tezahür eder ve harf-i atfın da muktezası yerine gelir.

S - اِنْ şek ve tereddüdü ifade eder. اِذَا ise, cezm ve kat’iyete delâlet eder. Onların şek ve raybları, Kur’ân hakkında kat’îdir. Binaenaleyh, makamın iktizası hilâfına اِنْ kelimesinin اِذَا kelimesine tercihan zikrinde ne gibi bir işaret vardır?

C - Evet, onların şek ve rayblarını izale edecek esbabın zuhurundan dolayı, o gibi şüphelerin vücuduna kat’iyetle hükmedilemeyeceğine, ancak o şeklerin vücuduna yine şek ve şüphe ile hükmedilebileceğine işarettir.

İhtar: اِنْ kelimesinin ifade ettiği şek ve tereddüd, üslûbun iktizasına göredir, hâşâ, Mütekellime ait değildir.

4 وَاِنْ كُنْتُمْ فِى رَيْبٍ ile 5 اِنِ ارْتَبْتُمْ cümleleri bir mânâyı ifade ettikleri ve ikinci cümle, birinci cümleden kısa olması üslûba daha uygun olduğu halde, birinci cümlenin ikinci cümleye tercihan zikri, onların rayblarının menşei, hasta tabiatlarıyla kötü vücutları olduğuna işarettir.

S - Onlar rayblara zarf ve mahal oldukları halde, onları mazruf, raybı onlara zarf göstermek neye binaendir?

C - Evet, kalblerindeki raybın zulmeti bütün bedenlerine, kalıplarına intişar ve istilâ etmiş olduğundan, kendilerinin rayb içinde bulundukları sanılmakta olduğuna işarettir. Nekre olarak 6 رَيْبٍ kelimesinin zikri, tâmim içindir. Yani, hangi raybınız varsa, cevap birdir; herbir raybınıza karşı mahsus bir cevap lâzım değildir. Hangi çareye başvurursanız, alacağınız cevap, Kur’ân’ın i’câzıdır. Evet, bir çeşme başında su içip tatlılığını anlayan bir adam, bütün o çeşmeden teşaub eden arkları tecrübe etmeye hakkı yoktur; zira menbaı birdir. Kezalik, bir sûrenin muarazasından âciz kalan adamın, bütün Kur’ân’ı tecrübeye hakkı yoktur. Çünkü Kâtip birdir.

1 : “Eğer Kulumuza indirdiğimiz Kur'an-ı Kerim hakkında bir şüpheniz var ise.” Bakara Sûresi, 2:23. 
2 : “Herhangi bir şüpheniz var ise.” Bakara Sûresi, 2:23. 
3 : “Ey insanlar, ibadet ediniz.” Bakara Sûresi, 2:21.
4 : “Herhangi bir şüpheniz var ise.” Bakara Sûresi, 2:23. 
5 : Şüpheye düştüyseniz. 
6 : Şüphe.

Bediüzzaman Said Nursi
İşaratü'l-İ'caz