Seramik duvar süslerine geleneksel Osmanlı motiflerini, kuş, kedi gibi hayvan figürlerini işleyen Alkan, 1997'de tek başına çıktığı yolda bugün kendi ayakları üzerinde durmak isteyen birçok kadını da istihdam ediyor.

Alkan ve birlikte çalıştığı kadınlar, fiziksel güç gerektiren işlerin dışında seramiğin hammaddesi çamurları yoğuruyor, şekil veriyor, motifler çiziyor, pişiriyor ve boyuyor.

 

Alkan, 1995 yılında Ege Üniversitesi Seramik Bölümü'nden mezun olduğunu, daha önce seramikçilikle ilgili bir deneyiminin bulunmadığını söyledi.

 

Seramik eserler yapmaya 17 yıl önce evinin bir odasında başladığını anlatan Alkan, "İlk başta aklımda olmayan bir meslekti. İçine girdikten sonra yeteneğim olduğunu da fark ettim. Evde odamda uğraşmaya başladım" dedi.

Sinem Alkan, odası küçük gelince butik bir atölyeye geçtiğini ifade ederek, "Evlendikten sonra eşimin de desteğiyle bu işi büyüttük. İşe ilk mutfak eşyası yaparak başlamıştık. Çin'den gelen ithal ürünlerle rekabet edemeyeceğimizi anlayınca biz de hediyelik eşya sektörüne yönelmeye karar verdik. Bu alanda da daha çok duvar süsü yapıyoruz" diye konuştu.

 

 

Yaptıkları işin zor ve meşakkatli olduğuna dikkati çeken Alkan, "Aşaması ve detayları çok fazla, eğer taklit değil de özgün ürünler yapıyorsanız ciddi bir yaratıcılık gerektiriyor. Tasarımları ben yapıyorum. Tasarım şiir yazmak gibi bazen gece aklıma gelebiliyor, oturup çizebiliyorum. Modayı takip etmek de gerekiyor" ifadesini kullandı.

Alkan tasarımlarını görenlerden olumlu geri dönüşler aldığına işaret ederek, "Çok yeniydi, tarz yeniydi ve taklit değildi. Uluslararası fuarlara katıldık, tanınılırlığımız arttı. Mektupla bana ulaşan teşekkür eden müşterilerim oldu" dedi.

 

 

Alkan, mesleğinin ilk yıllarında çeşitli zorluklar çektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Başlarda tek başınayken daha zordu. En çok pazarlama konusunda sıkıntı çekiyorduk. Üretim konusunda sıkıntımız yoktu. Fiziksel güç de gerektiren bir iş. Evlendikten sonra eşimin de yardımıyla geliştik. Düşünmediğim hedefimin olmadığı bir noktadayım. Çabalarımın, kadınlarla birlikte olmanın karşılığı herhalde..."

Seramik eserleri Türkiye'nin hemen hemen her yerine gönderdiklerini, yurt dışından da Arap ve Balkan ülkelerinden yoğun talep geldiğini sözlerine ekleyen Sinem Alkan, bugün atölyesinde birçok kadını istihdam ettiğini de ifade etti.