Hakta sebat etme gayreti

Ümm-ü Selem’e Validemize bir gün, “Ey mü’minlerin annesi! Resûlullah (a.s.m.) nasıl duâ ederdi?” diye sorduklarında çoğunlukla şu duâyı yaptıklarını belirtmişti: “Ey kalpleri evirip çeviren Allah’ım! Kalbimi dinin üzerinde sabit kıl.”

Ümm-ü Seleme Validemiz, “‘Ey Allah’ın Resûlü! Niye çoğunlukla böyle duâ ediyorsun?’ diye sordum” diyor. Resûl-i Ekrem de (a.s.m.) şöyle cevap vermiş: “Ey Ümm-ü Seleme! Herkesin kalbi Allah’ın iki parmağı [kudret ve tasarrufu] altındadır. Dilediğini [kul istediğinde] doğru yolda tutar, dilediğini de, [yine kul istediğinde] saptırır].” 1

Demek oluyor ki bütün mesele hakta sebat etmek, bunu Allah’tan istemek! Günde kıldığımız kırk rekât namazda Fatiha’yı okurken “Bizi dosdoğru yolda sabit kıl!” derken de Allah’tan bunu istemiyor muyuz?

Demek bu duâya ekmek kadar, hava kadar, su kadar muhtacız.

Allah’ın nimetlendirdiği yüz yirmi dört bin peygamber ve yüz yirmi dört milyon evliyanın takip ettiği muazzam bir cadde-i kübra bu yol… Bunu istemek, bu yolda olmak için gayret göstermek ve duâ etmekle baş başayız. Ancak O’nun muvaffak kılmasıyla bu yolda devam edebiliriz.

Yan çizmeler, farkında olarak ve olmayarak bu yoldan sapmalar olamaz mı? Hak yolda sebat etsek de enaniyet, ucb, fahr gibi vartalar var. İnsan dinî hayatta hassasiyet kesbedince şeytanın onu şaşırtmak için bin bir türlü hileye başvurduğu da malûm. İhlâslıları bekleyen her an onu muhafaza etme veya kaybetme tehlikesiyle baş başa olduğumuz da bir gerçek.

Günde yüz defa tevbe istiğfar eden bir Peygamber hiçbir günahı olmadığı halde bize bir nümune ise bizlerin bu vartalara düşme tehlikesini nasıl gözardı edebiliriz? İnsanın kendini günahsız kabul etmesi aslında büyük bir günah. Düştüğümüz gafletler için, hakkıyla vazifelerimizi yapamadığımız için, yaptıklarımızda da ihlâsa ters, onu zedeleyen davranışlarımız için ne kadar tevbe istiğfar etsek az. Bir kudsî hadis-i şerifte ne güzel dile getirilmiş: “Ey kullarım! Siz gece gündüz demeden günah işlersiniz. Ben ise bütün günahları bağışlarım. Öyleyse Benden bağışlanmanızı isteyin ki, Ben de sizin günahlarınızı bağışlayayım.” 2

Evet, hakta sebat için de tevbe, istiğfara muhtacız.

Dipnotlar: 1. Tirmizî, Daavat: 90. 2. Müslim, Birr: 55.
Yeni Asya

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.