Hafız Ali, ezanı her zaman aslından okurdu

Hafız Ali, ezanı her zaman aslından okurdu

Bediüzzaman'ın talebelerinden Hafız Ali Ergün'ü rahmet yad ediyoruz

RisaleHaber-Haber Merkezi

Ağabeyler Anlatıyor kitabının yazarı Ömer Özcan, bugün vefat yıldönümü olan, Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Hafız Ali Ergün’ü Risale Haber okurları için yazdı.

İSLAMKÖYLÜ HAFIZ ALİ ERGÜN HAKKINDA, TALEBESİ HAFIZ AHMED’İN VERDİĞİ BİLGİLER VE HATIRALAR:

Adım Ahmed Lütfi Sönmez İslamköylüyüm. Hâfız Ali Efendinin talebesiyim. Kendisi hâfızlık hocamdır. O, ilk evvela beni 1934’de Isparta’ya gönderdi, Üstad Hazretlerine dua ettirdikten sonra hafızlığa başlattı beni.

Uzun boylu ince yapılıydı

Hocam Hâfız Ali, 1.75 veya 1.80 boylarında ince uzun bir yapıdaydı… Yüzü de uzuncaydı… Esmer değil beyaz tenliydi… Bizim zamanımızda sakalı yoktu… Sonradan bıraktı mı bilmiyorum... Sarığı devamlı başında dururdu… Sarığını şimdi kardeşlerin namaza dururken taktıkları gibi ucunu arkadan sarkıtarak bağlardı…

Kur’an okurken beş altı kişi birden okuyor zannederdim

Hocam Hafız Ali’nin sesi çok güzeldi… Kur’anı öyle güzel bir sesle okurdu ki; bir başladı mı, sanki beş altı kişi birden okuyor zannederdim ben... “Ah ben de böyle okuyabilsem” derdim hep içimden.

Namaza dururken titrerdi

Namazlarını çok feyizli kılardı… Namaza dururken titrerdi adeta… Sanki yerler sarsılırdı...

On dört sene evden hiç çıkmamış, hep risale yazmıştır

Hocam Hafız Ali’nin evinden dışarı çıktığını ben hiç, ama hiç görmedim... Yıllarca münzevi yaşadı… On dört sene evden hiç çıkmamış, hep risale yazmıştır... Hiç boş durmaz devamlı risale yazardı... Çocuğu yoktu… Hiç çocuğu olmadı... Daha önceleri çiftçilik yaparmış. Hanımının adı Ümmühan’dır. Ben anne derdim ona.

İstiklal Harbine katılmış yanındaki arkadaşları şehit olmuş

Askerde iken İstiklal Harbine katılmış… Bir top isabet etmiş... Yanındaki arkadaşları şehit olmuş, kendisine hiç bir şey olmamış. Bunu kendisi anlatmıştı bana.

Kızdı mı “Keçeli!” derdi bize

1934’den itibaren üç sene kadar talebesi oldum kendisinin. Hocam çok şefkatliydi… Fakat işinde disiplinli ve düzenli birisiydi. Azıcık tokadını da yedim ben. En çok, ‘Keçeli!’ diye kızardı. Kızdı mı “Keçeli!” derdi bize… Kur’anı, dersimizi okurken yanıldık mı bir kere seslenmez… Bir daha seslenmez… Üçüncü kere hatalar devam etti mi; ‘Keçeli! Al Kur’anı eline, güzelce çalış öyle gel.’ derdi. Ben bir gün, on beş sayfadan sonra hoyratlık yapmıştım. Tokadı yedik tabi. Öyle ciddi olmasa hâfız olunmazdı zaten. Sadece beni değil arkadaşlarımı da şefkatle terbiye ederdi. Tabi bize risalelerden okurdu. Ben de bir miktar risale yazdım.

O, bu milletin iman selameti için sadece Kur’an dersleri ile meşgul olurdu

O zaman ben yanında okurken şunu duymuştum: Bir gün şikâyet etmişler hocamı… Kapının arkasında odunlar var ya, işte oraya odunların içine koyuvermiş yazdığı kitapları... Jandarmalar geliyor arıyorlar evini, fakat bir şey bulamadan geri dönüyorlar. Zaten her ne zaman karakola, mahkemeye gitse hep beraat eder gelirdi hocam. Çünkü hocamın devlete, millete karşı asla bir düşüncesi, menfi bir tavrı olmamıştır. O, bu milletin iman selameti için sadece Kur’an dersleri ile meşgul olurdu.

1939’da ben Nazilli’ye taşındım. Oradan 1942 senesinde askere gittim. 1944’de ben askerde iken hocamlar Denizli hapishanesine sevk edilmişler. Hocam orada hapishanede iken hastalanıp vefat etmiş.

Ezan yasak iken, çok ağır hastayken bile yattığı yerden ‘Allah-ü Ekber… Allah-ü Ekber…’ diye ezan okuyor

Bir zaman sonra, bir tren yolculuğumda, hocam hastanede iken onun bakıcılığını yapana rast geldim. Bana dedi ki: “O zat nasıl biriydi biliyor musun? Bak sana anlatayım: Hâfız Efendi çok ağır hastaydı… Namaz vakti gelince yataktan kalkamıyordu. Fakat yattığı yerden, önce: ‘Allah-ü Ekber… Allah-ü Ekber…’ diye ezan okuyor, sonra namazını işaretle kılıyordu...” Dedi bakıcısı bana. Malum o zamanlarda ezan okumak da yasaktı. İşte benim hocam böyle birisiydi.

(Ömer Özcan Ağabeyler Anlatıyor-3 sayfa 122)

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.