Guta banliyösünde bulaşıcı hastalıklar artıyor

Guta banliyösünde bulaşıcı hastalıklar artıyor

Esed rejiminin Suriye'nin başkenti Şam'a bağlı Guta banliyösüne yönelik sürdürdüğü kuşatma nedeniyle bölgede bulaşıcı hastalıklarda artış gözlemleniyor.

Esed rejiminin Suriye'nin başkenti Şam'a bağlı Guta banliyösüne yönelik sürdürdüğü kuşatma nedeniyle bölgede bulaşıcı hastalıkların yayıldığı bildirildi.
 
Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR) tarafından yayınlanan raporda Guta’da süren kuşatma nedeniyle salgın hastalıkların arttığı ifade edildi. Kuşatma altındaki Guta’nın doğu bölgesindeki insan durumu hakkında tutulan raporda özelikle Hepatit hastalığında artış olduğunun altı çizildi.
 
Rapora göre, gıda ve ilaç eksikliği nedeniyle bölgede 183 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin 134’ünü çocuklar oluştururken yeni doğan bebeklerde ölüm oranlarının yüksek olması dikkati çekti. Diğer taraftan ölenlerden 22’si de kadınlardan oluşuyor.
 
Hastane ve sağlık merkezlerinin bombardımanlara maruz kalması, çok sayıda sağlık personelinin hayatını kaybetmesi, her geçen gün hasta ve yaralı sayısının artması; içme suyu eksikliği ölüm oranlarını arttıran sebeplerin başında gelmekte. Bölgede artış gören hastalıklar arasında tifo, hepatit ve bağırsak iltihabı başı çekiyor.
 
Doğu Guta’da bir sağlık merkezinde görev yapan Dr. Mecid Ebu Ali, “şu ana kadar tifodan kaç kişinin hayatını kaybettiğini tespit edemedik. Hastalarda çoğunlukla bakteri ve virüsler nedeniyle ishal rahatsızlığı gözlenmektedir,” açıklamasında bulundu ve ayrıca yer altı suyunun ve gıdaların kirlenmesinin hastalıkların önünü açtığına dikkat çekti.
 
Guta bölgesi 2013’ün Ekim ayından buyana Esed rejimi tarafından kuşatma altında tutuluyor.
 
Çatışmalar Şam çevresinde yoğunlaştı
 
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile Esed güçleri arasındaki çatışmaların başkent Şam çevresinde yoğunlaştığı bildirildi. 
 
Doğu Guta Meliha bölgesinde yer alan “Mezari el-Tabbah’ta” ÖSO ile çatışmaya giren Esed güçleri 15 kayıp verdi. ÖSO, çatışma sonucunda birçok mühimmatı ele geçirdi. 
 
Yerel kaynaklar,  Esed güçlerinin Şam'ın “Asafir ve Zibdin” beldelerine saldırdığını, ÖSO'nun saldırıya karşı koyduğunu ve 7Esed askerinin de etkisiz hale getirildiğini aktardı.
 
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'undan (SMDK) yapılan açıklamada ise "ÖSO'nun, Şam'daki 81'inci Alay çevresinde çıkan çatışmalarda, bir “T72” tankını ve bir de Şilka aracını imha ederek, çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirdiği, Guta banliyösüne bağlı Zebedani bölgesinde Esed güçlerinin kurduğu yeni kontrol noktalarının ÖSO kontrolüne geçtiği" belirtildi. SMDK, "kontrol noktalarda bulunan askerleri etkisiz hale getiren ÖSO'nun 2 tankı imha ederek, birçok Esed askerini esir aldığına" dikkati çekti.
 
Açıklamada, "Esed güçlerine bağlı hava kuvvetlerinin, Şellah Camii yakınına iki saldırı düzenleyip,  4 varil bombası attığı, saldırı sonucunda maddi hasarlar oluştuğu" ifade edildi. SMDK ayrıca Zebadani bölgesinde ÖSO’ya bağlı “ Birleşik Zebedani Ordusu”nun Cumartesi günü üç ayrı noktayı el geçirdiğini duyurdu.
 
IŞİD'in Tabka havaalanını ele geçirmesi
 
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Genel Sekreteri Nasr el-Hariri, terör örgütü Irak ve Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Suriye’nin doğusunda yer alan el-Tabka havaalanını ele geçirmesini Esed’in bir hamlesi olarak niteledi. Hariri, “Uluslararası toplumu, Esed'in de terörün hedefinde olduğuna ikna etmek için giriştiği ucuz bir oyun” değerlendirmesinde bulundu.
 
SMDK'nın resmi internet sayfasında yayınlanan açıklamasında El-Hariri şunları kaydetti;
 
“ Esed kendi ordusunda 650 askeri siyaseten kurban etmiştir. Esed’in askeri komuta kademesi, IŞİD komuta kademesiyle koordineli biçimde havaalanı cephesini açmıştır. Açıkça söylenebilir ki Esed Suriye halkı için mücadele etmiyor, gerek gördüğünde askerlerini rahatça feda edebilir. Çünkü mevcut siyasi durum Esed’in tek kaygısının oturduğu koltuk olduğunu göstermiştir. Bazı bölgesel ve uluslararası güçler ise onu beslemektedir.”
 
Terör siyaseti zayıflatıyor
 
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in açıklamalarına cevap veren el-Hariri, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nun 2170 sayılı kararı çerçevesinde Esed güçleri ve Hizbullah milislerinin 7'nci Madde kapsamında öncelikli mücadele edilmesi gereken terörist gruplar kapsamına alınmamasını" eleştirdi. "Esed’in bu durumu fırsat bilerek kendi elleriyle yarattığı terörle “mücadele” edecek tek güç olduğu iddiasını utanmadan dillendirdiğini" belirten Hariri, "uluslararası toplumun, bölgede gün geçtikçe güçlenen terörün, siyaseti zayıflattığını anlaması gerektiğini" dile getirdi.
 
Uluslararası toplumun, Esed’in, kendisini terörle mücadelede işbirliğine gidebilecekleri bir figür olarak gösterme girişimlerini reddedeceğine inandıklarını kaydeden el-Hariri, “Esed, terör sorunun çözümünde katkı sunacak bir figür değil, aksine terörü besleyen ana unsurdur” dedi.
 
AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.