ABD seçimleri öncesinde Prof. David Lublin, ABD'nin Adana Konsolosu Linda Stuart Specht’in evinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Türkiye’de gerçekleştirilmek istenen başkanlık sistemiyle ilgili bir soru üzerine Prof. Lublin, her ülkenin kendine hangi sistemin uygun olduğuna karar vermesi gerektiğini söyledi. Prof. Lublin, “Şu anda 5 gündür buradayım. Çok ukalaca olur benim bu konuda yorum yapmam. Demokratik hükümetin tek bir formu yok. İngiltere ve Türkiye gibi ülkeler hükümetin parlamentodan destek aldığı bir sisteme sahip. Bizde ama başkanlık sistemi ve güçlerin ayrımı var. Biz, bizim sistemimizin gereksinimlerimize uygun olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla Türklere hangi sistemin uygun olduğuna Türk insanlarının karar vermesi lazım. Türklerin haklarını anayasa altında en iyi koruyacak sistem hangisidir, buna karar vermeniz gerekiyor” dedi.

“Türkiye ve Amerika DEAŞ'e karşı savaş halinde olacak”
8 Kasım Salı günü gerçekleştirilecek ABD seçimlerinde Demokratik Parti adayı Hillary Clinton ve Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump’ın başa baş gittiğini ama seçimi kim kazanırsa kazansın Türkiye ile Amerika’nın terör örgütü DEAŞ'e karşı savaşta olacağını söyleyen Prof. David Lublin, şunları söyledi:
“Donald Trump birçok insanı, kendi partisinin içindeki insanları da şaşırttı Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nü (NATO) eleştirerek. NATO’nun zamanının geçmiş olduğunu söyledi. Müttefiklerimizin daha fazla para ödemesi gerektiğini söyledi. Bunun karşısında Hillary Clinton birçok demokrat ve cumhuriyetçi gibi geleneksel müttefiklerimizi devam ettirmeyi, güçlendirmeyi, olanların üstüne koymayı hedefliyor. Donald Trump, tahmin edilemez olmayı seviyor. Çünkü bizim düşmanlarımızı belirsizlikte bırakalım ne yapacağımızı bilemesinler diyor. Hillary Clinton ise düşmanlarımızı tahmin eder durumda ne yapacağımızı bırakmamak gerektiğimizi düşünüyor. Kim kazanırsa kazansın Türkiye ve Amerika DEAŞ’e karşı savaşta ortak bir menfaatleri olduğu kesin. Kim seçilirse seçilsin ana menfaatler aynı kalacak diye düşünüyorum.”

“Demokrasinin korunmuş olması bizleri mutlu etti”
Türkiye’de yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili değerlendirmede de bulunan Prof. Lublin, darbe girişiminden sonra birçok Amerikalının Türkiye’de demokrasinin korunmuş olmasından dolayı mutlu olduğunu ifade etti. Lubnin, “Aynı şekilde bizde de aynı şey olsaydı, bizler de demokrasinin devam etmesinden mutluluk duyardık. Genel olarak Türkiye hakkındaki bilgim hızlı büyüyen güçlü bir ekonomi. Sizin Suriye’de ve Irak’taki rolünüz tabii ki çok önemli. Kendi demokrasi ve ülkenizi korumak da buna dahil olan bir şey” diye konuştu.

“Clinton’ın kampanyası 1 milyar dolar topladı”
FETÖ Lideri Fetullah Gülen’in iadesi ve Hillary Clinton’un seçim kampanyasına FETÖ üyelerinin destek verdiği iddiaları üzerine Prof. David Lublin, şunları söyledi: “Başkanın kendi kararıyla kimseyi sınır dışı etme yetkisi yok. Bizim adli sürecimiz tarafından ele alınması gerekecek bu konu. Amerikan hükümeti Türkiye'nin bu konuyla ilgili endişelerini, kaygılarını çok ciddi bir şekilde ele alıyor. Bu demek değildir ciddiye almıyor. Ama tabii ki yasalara uyumlu olarak davranmamız gerekiyor. Hillary Clinton’ın kampanyası 1 milyar dolardan fazla para topladı. Yani ben 10 milyon dolar bile vermiş olsam toplama baktığınız zaman hiçbir şey. Yani olup olmadığını bilmediğim bazı bağışlar var. Hillary Clinton için Amerika ve Türkiye ilişkileri önemlidir. Kampanyadan gelecek para için bunu tehlikeye atacak bir durumu olacağını zannetmiyorum.” 

İHA