Alpat, Türkiye'deki 5 bin 191 gözlükçüden 500'ünün ilkokul, 2 binin ise lise mezunu olduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığının yayımladığı yönetmeliğe göre, optisyenlik alanında en az ön lisans düzeyinde mesleki eğitim veren yüksekokullardan mezun olanların "optisyen" unvanını kullanabileceğine dikkati çeken Alpat, bu eğitime sahip olmayanların ise optisyen sertifikası sahiplerini sorumlu müdür olarak çalıştırmak koşuluyla iş yeri açabildiğini belirtti.

Mesul müdürün işten ayrılması halinde ruhsatın iptal edilerek iş yerinin kapatılacağını ifade eden Alpat, şunları söyledi:

"Birçok üniversite şu anda optisyenlik programı açıyor ama herkesin yükseköğretime devam etme şansı yok. Bu sorunun çaresi, Eskişehir'deki Anadolu Üniversitesinin açıköğretim programlarıdır. Biz yıllardır bu işi yapıyoruz ve işimizin de ustasıyız. Bunun için uzaktan eğitim programlarına geçiş hakkı istiyoruz. Deniyor ki 'uygulamalı dersler var, uzaktan eğitim programı olmaz.' Bizler zaten uygulamaları iş yerlerimizde yapıyoruz, sadece teorik dersleri internet üzerinden almak istiyoruz. Okul bitiminde ise diplomamızı alıp kendi ruhsatımızla iş yerimizi gönül rahatlığıyla açmak istiyoruz."

Bu konuda Sağlık Bakanlığı ile yaptıkları görüşmelerden sonuç alamadıklarını belirten Alpat, "Bir başkasının diplomasıyla iş yeri açabiliyorsunuz ancak bu kişi diplomasını alıp gittiği anda iş yeriniz kapatılma riskiyle karşı karşıya kalıyor. İş yerinde 5 kişi istihdam ediyoruz, onca masraf yapıyoruz ancak bu kişi başka bir gözlükçü 50-100 lira fazla verince diplomasını alıp gidiyor" diye konuştu.

Anadolu Üniversitesinde optisyenlik alanında bölüm açılmasını, açıköğretimde iki yıl eğitim alıp iş yerlerine kendi diplomalarını asmak istediklerini dile getiren Alpat, "Mevcut sistemde biz düz lise mezunu olduğumuz için istesek de optisyenlik bölümlerine sınavsız geçiş yapamıyoruz. Puanları da yüksek olduğu için sınavlarda başarılı olamıyoruz" dedi.

AA