İstanbul’da bu haftaki cuma hutbesinin konusu, teknoloji kullanılarak yapılan dedikodulardı. Hutbede, eğlence gibi gösterilen sosyal medyanın bir “gıybet sektörü” oluşturduğuna dikkat çekildi.

 

İstanbul’daki camilerde bu hafta okunan cuma hutbesinde günümüzde eğlence unsuru gibi gösterilen teknolojik araçlar da kullanılarak yapılan dedikodu faaliyetleri ile yalan ve gıybet sektörünün oluşturulduğu belirtildi. ‘Dilin esiri olmayalım’ başlıklı hutbede, Hz.Muhammed’in “Allah’a ve ahiret gününe inanan ya hayır söylesin ya da sussun” hadisini söylediği hatırlatıldı. 

 

 

Hutbede, canlılar arasında dil ile maramını ifade etme, konuşma yeteneğinin sadece insanlara bahşedildiği, bu emaneti sahibinin rızası doğrultusunda kullanma ve korumak gerektiği belirtildi. Hutbede dilden ölçüsüzce çıkan kimi söz ve konuşmaların ‘lisanın afetleri’ olarak nitelendirildiği İslam dininin anlamsız ve boş konuşmadan, gıybetten, ‘su-i zan’ ve iftira, alay etmekten, yalan söylemek ve yalan yere yemin etmekten uzak durmayı emrettiği vurgulandı.

 

 

Müslümanın, kardeşinin mahremiyetine dil uzatarak, onur ve haysiyetini zedeleyemeyeceği belirtilen hutbede, bir eğlence unsuruymuş gibi gösterilen dedikodu faaliyetlerinin, özellikle iletişim araçları ile merak ve ilgi uyandıracak tarzda sunulduğu vurgulandı. Bunun adeta bir yalan ve gıybet sektörü meydana getirerek, dinî ve ahlakî açıdan fert ve topluma zarar verdiği belirtildi. Özellikle sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanan sorumsuz haberlerle kişilerin haysiyetinin zedelenebildiğine dikkat çekildi.