Gelin, katillerin emellerini boşa çıkaralım

Gelin, katillerin emellerini boşa çıkaralım

Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Gelin, dili, dini, rengi ne olursa olsun terör şebekelerinin ve ruhlarını, akıllarını ve bedenlerini bu şebekelere satmış katillerin emellerini boşa çıkaralım" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Gelin, dili, dini, rengi ne olursa olsun terör şebekelerinin ve ruhlarını, akıllarını ve bedenlerini bu şebekelere satmış katillerin emellerini boşa çıkaralım" dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığınca Asya ve Pasifik ülkelerinde yaşayan Müslümanları temsil eden dini lider ve temsilcilerin katılımıyla, "Kesret İçinde Vahdet: Hikmet ve Barış'ı Birlikte Düşünmek" temasıyla düzenlenen "I. Asya Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi"nde Görmez, konuşmasına Ankara'da yaşanan terör saldırısıyla başladı.

"Katledilen insanlarımızın acısının yüreklerimizi yaktığı bu günlerde her birimizin buradaki varlığını onlara birer rahmet duası olarak gönderiyoruz ve izninizle her birinizi onlara birer Fatiha okumaya davet ediyorum" diyen Görmez, Fatiha'nın ardından, milletin her ferdini bu acıyı yaşayanlar ve onların yakınlarına sahip çıkmaya, acı ve kederlerini paylaşmaya davet etti.

Görmez, şöyle devam etti: "Gelin, dili, dini, rengi ne olursa olsun terör şebekelerinin ve ruhlarını, akıllarını ve bedenlerini bu şebekelere satmış katillerin emellerini boşa çıkaralım. Onların bu topraklara kin, öfke, nefret, fitne ve fesat tohumları ekmelerine asla izin vermeyelim. Bugün burada kendilerinden on yıllarca haberdar olamadığımız kardeşlerimizle toplanmış bulunmaktayız. İslam hilafetinin temsilcisi Osmanlı Devleti, Asya-Pasifik ilişkilerine ait dikkat çekici örnekler vermiştir. Osmanlılar o devirde yakın ve sıcak ilişkiler tesis edebilmişken bu iletişim çağında bölgelerimiz arasında görülen bu kopukluk ve iletişimsizlik hali anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir durum değildir. Biz belki son dönemlerde Ertuğrul Fırkateyni'nin Japonya'ya gönderiliş ve dönüş yolundaki hazin batış hikayesini biliriz ancak, bölgeyle ilişkiler aslında çok daha derin ve köklüdür. Bugün Tayland'da halen ortak tarih adına hutbeler okunuyorsa, Hindistan'da Türk Kurtuluş Savaşı'nı desteklemek üzere Muhammed Ali konferans düzenlemişse, Deoband uleması da aynı amaçla aynı dönemde Cemiyet-i Ulema'yı kurmuşsa, Devlet-i Aliye 16. yüzyılda Portekizli, 19. yüzyılda Hollandalı işgalci korsanlara karşı Açe'ye lojistik ve askeri destek sağladıysa, iletişim ve ulaşım imkanlarının fevkalade geliştiği şu dönemde niçin birbirimizden yeterince haberdar olmadığımız sorusunu sormak durumundayız.

"İslam dünyasının tarihin en zor süreçlerinden birini geçirdiğine işaret eden Görmez, "İslam'ın büyük medeniyet havzalarından bazılarını tarihte kaybettik. Bizim dünyalarımızda ortaya çıkan İslam'ın hakikatini tekeline alan, kendisi gibi inanmayanları tekfir eden, ahlak ve hukuk tanımayan kirli savaşları cihat olarak telakki eden yanlış din anlayışları, Pasifik Asya'nın dingin Müslümanlarına bulaşmamalıdır. Bunun için din eğitimini, alim yetiştirme düzenini, din hizmetlerini ve dini kaynakları tahkim etmelidir. Kimi uç yorumlara dayalı din anlayışları bir yandan şiddeti, öte yandan İslam korkusunu ve karşıtlığını beslemektedir" diye konuştu.- "Uzunca bir süredir İslam coğrafyası çalkantılı bir dönem yaşıyor"Müslümanların ümmetin birer parçası olarak birliği, bütünlüğü sağlamanın gayreti içinde olmaları gerektiğini vurgulayan Görmez, geçmişle yüzleşmenin İslami bir vecibe olduğunu belirtti.

AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.