Anlam Katmak Hayata

Gelin, biz bu hayatı, bir anlamlı kılalım,
Mutlu olacak şeyi, bu dünyada bulalım.
 
Niye mutsuzum! Diye kendimize soralım,
Alt-alta bir koyup ta; gel beraber sayalım.
 
Bu hayatı yaşayan, hep beraber bizleriz,
Niye böyle somurtan, abus-abus yüzleriz.
 
Bizleri, bak ne güzel, Yaratmış O Yaradan,
Çirkinliği ayıklasak, kafamızdan, sıradan.
 
Taş, ağaç, yaratmamış, hayvan desen; hiç değil,
İnsan oldun, şükreyle, ta’zîm ile gel eğil.
  
Akıl verdi, Fikir verdi, gören göz, kulak verdi,
Düşün, aklet bunları, gör ve duy deyiverdi.
 
Herkesin vazifesi; bellidir bu âlemde,
Şevk, ve neşe içinde, işleyip durur.
 
Arıya bal yap, demiş ise; Yüce Yaradan, 
Bal çıkacak çiçeği; ilham eden Yaradan.
 
gunebakan.jpg
 
Bu kadar şevk içinde, şen iken bu kâinat,
Nedir sende bu tasa, nedir sende bu feryat.
 
Sırtına yüklendiğin, o yükleri bir atsan,
Göreceksin; boşuna, bu evham ve bu tasan.
 
Güzel gör, güzel düşün, güzel rüya göresin,
Sen sev tüm kâinatı, onlar da seni sevsin.
 
Düşman gibi bakma çevrendeki varlığa,
Düşersin sıkıntıya, hem düşersin darlığa.
 
Bil ki; Dünya çok güzel; her telde ayrı nâme,
Şiir bile yazarsın; gelir isen ilhâme.
  
Herkese tebessüm et, güzel Sözleri söyle,
Çevrende dost bulursun, abus olmazsın öyle.
  
Çünkü fânî bu dünya, sen ve o; hep yolcusun,
Geçici bir zamanda, dünyada durucusun.
 
Yaşadığın müddetçe, mutlu ve mesut yaşa,
İnan nasıl düşünürsen; o geliyor hep başa.
 
Kazanacağız burda, âhiret azığını,
Yeme menhus şeytandan, cehennem kazığını.
 
Cennetine aday ol, kazan Allah rızasını,
Yapma yolda giderken, dalâlet kazasını.
 
Güzel gören bir kişi; güzel de düşünürse;
Hayatından lezzet alır; mutsuz edemez kimse.
 
Bunları düşünerek, anlam katsak hayata,
Tebessüm eyleyerek, veda etsek feryâda.
 
"Gafil kafaya bir tokmak ve bir ders-i ibrettir." "Dünya hayatı, aldatıcı bir menfaatten başka birşey değildir." (Âl-i İmrân, 3/185). Ey gaflete dalıp ve bu hayatı tatlı görüp ve âhireti unutup, dünyaya talip bedbaht nefsim! Bilir misin, neye benzersin? Deve kuşuna! Avcıyı görür, uçamıyor; başını kuma sokuyor, ta avcı onu görmesin. Koca gövdesi dışarıda; avcı görür. Yalnız o, gözünü kum içinde kapamış, görmez."(1) Bu hatimede dünya hayatının nasıl insanlara Allah’ı ve ahireti unutturduğunu ve bu hastalıktan kurtulmanın çareleri izah ediliyor. Yukarıda mealini verdiğimiz ayetin de bir cihetle hakikatli bir tefsiridir bu hatime. Üstad Hazretleri bu manevi hastalığı ölümü ikaz ve ihtar ederek tedavi ediyor. Zira bütün hataların ve gafletlerin başı nasıl dünya sevgisi ise, bu gaflet ve hataları yırtan ve tedavi eden ilaçta ölümdür ve onu çokça zikretmektir. Yani insan ölüm ve kabri tam manası ile anlayıp sürekli onları zinde ve zihinde tutsa, bu gaflet ve manevi hastalıkların büyük bir kısmı düzelir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum