Nusayrat Mülteci Kampı'ndaki evlerinin İsrail saldırısında vurulduğunu aktaran 27 yaşındaki Assar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "O esnada 2 yaşındaki oğlum Muhammed'e yemek yediriyordum. Diğer 3 çocuğum ise bomba sesinden korktukları için yanımda uyuyordu" dedi.

 

Saldırıyla evin enkazında kaldıklarını aktaran Assar, "Ev üzerimize çöktü, her yanı barut kokuları doldurmuştu. Yıkıntılar arasından ateşler çıkıyor, çocuk feryatları duyuluyordu" diye konuştu.

 

Üzerindeki enkazın ağırlığı ve şarapnel parçalarının acısından vücudunu hareket ettiremediğini dile getiren Assar, hayatının "son demlerini" yaşadığını düşündüğünü ifade ederek, "Muhammed'in 'anne, yara' diye ağlama sesi, beni kendime getirdi. O an çocuklarımı kurtarma gücü geldi" ifadelerini kullandı.

 

Bunun üzerine çaba sarf etmeye başladığını aktaran genç anne Lemya, şunları anlattı:

 

"Oğlum ve üzerimdeki molozları, kum yığınlarını biraz olsun açabilmek için elimle birşeyler aradım. Yavrularımı koruması için sürekli Allah'a dua ediyordum. Muhammed'i yığınlardan kurtarmaya çalışırken enkazın üzerinde yürüyen ayak sesleri duydum ve elimi dışarı çıkarabileceğim bir yer aramaya başladım. Kanlı elimi yığınların arasından çıkarıp salladım. Eşimin kardeşi ve beraberindekiler, Muhammed'le beni dışarı çıkardı. Yaralanmıştım. Yine de onlarla kızlarımı arama çalışmalarına katıldım."

 

 

Bunun ardından 8 aylık kızı Neda'yı enkazın altından çıkardıklarını belirten Assar, başta ölü olduğu sanılan bebeğin yapılan müdahaleyle kalbinin yeniden atmaya başladığını dile getirdi.

 

Ağır ve büyük olması nedeniyle daha önce hep zarar vermesinden korkutuğu demir beşiğin, ters dönmesi sonucu küçük bebeğe kalkan olduğunu ifade eden Assar, kalça, bir bacak ve baş parmağı kırılan Neda'nın şokunu atlattıktan sonra 7 yaşındaki diğer kızı Lema'nın cansız bedeniyle yıkıldığını kaydetti,.

 

Çocuklarının saldırının şokunu atlatamadığını vurgulayan Lemya, oğlu Muhammed'in sürekli, "Yahudi" ve "Lema" sözcüklerini tekrarladığını, 4 yaşındaki kızı Cena'nın da ablasını sayıklayıp "Anne bana darılma. Enkaza doğru seslendim ama kimse bana cevap vermedi" şeklinde konuştuğunu, 8 aylık Neda'nın ise karanlıkta bağırdığını ve ışık olmadan uyuyamadığını anlattı.

 

İsrail, yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze'ye, 7 Temmuz'da havadan ve denizden, 17 Temmuz'da ise karadan saldırıya geçmişti. Binlerce evin yıkıldığı Gazze'de, saldırılarda bin 959 kişinin öldüğü, 10 binden fazla kişinin yaralandığı açıklanmıştı.