Garip

Nurullah Akdemir'in şiiri

İslamiyet’i hakiki manada yaşamak
Yiğitlik ister bu asırda.
Kendilerinden biri değilmişsin gibi bakarlar.
İlk önce alay konuları olursun
Sonra senin sebat ettiğini görünce
Aşırı derler her hareketine
Bu sefer sen düşersin bir garipliğe
Allah Allah dersin.
Ben mi yanlışım onlar mı?

Peygamberin sünnetini yaşamak
Peygamberin izinden yürümek
Herkesin en önemli vazifesiyken
Neden böyle garipsiyorlar dersin
Ben mi yanlışım onlar mı diye bir daha düşünürsün.

Ve sonra:
Hayır, hayır ben yanlış değilim
Gittiğim yol en doğru olan dersin
Dönüp bir daha onlara bakınca
Kendi kendine söylenirsin
Bu insanlara ne olmuş böyle
Neden ve nasıl bu hale geldiler?

İslamiyet’in içindeyken oysa;
Neden islamdan uzak bir hayat.
İslam emretmiyor muydu peygambere uymayı
İslam emretmiyor muydu O’nun izinden yürümeyi
Efendimiz demiyor muydu?
Size iki şey bırakıyorum:
“onlara temessük edince necat bulursunuz” diye.
Bunlardan biri Kur’an-ı azimüşşan diğeri ashabı değilmiydi?

Evet kurtuluşun reçetesini söylemişti
Ta asırlar önce o şanlı nebi
Madem kurtuluşumuzun çaresi bu iki ilaç
Neden bu ilaçları kullanmamızda bu engeller
Neden kendileri bildikleri halde kullanmıyorlar
Kullanmadıklarını bir yana bırakın da
Kullananları niye garipsiyorlar dersin
Sonra bir müslüman böyle olmamalı deyip
İşin asıl sebebini aramaya koyulursun
Ve tarih sayfalarını az bir karıştırıp
Biraz gerilere gidip
O zamanları biraz taharri edince
Müslümanların bir zamanlar buhranlar geçirdiğini görürsün.
Öğrenirsin işin asıl sebebini.
Aslını astarını.

Ve tekrar dönüp
Bir onlara bakarsın bir içinde bulunduğun asra
Derinden derine bir ah çekip
Ahir zamanın son demlerinde olduğunu bir kez daha fark edersin
Ve onların söyledikleri sözler aklına gelir
Gerici, yobaz, aşırı, garip her ne ise
Bu sözlerin bu düşüncelerin temellerinin
Ta o zamanlarda atıldığını fark edersin
Artık anlarsın ki aslında bu sözlerin patenti onlara ait değil.

Ve dersin ki:
Bu millet bu hale getirilmek istenmiş
Esefle söylüyorum ama getirmeyi de ne yazık ki başarmışlar
Müslümanları islamiyetten bi haber
Kur'an ve sünnetten uzak bir kaleye hapsetmişler
Ve o esarette öyle bir hale giriftar etmişler ki
Esiri oldukları memleketin fikir libaslarına
Farkında olmadan bürünmüşler
O kaleden kaçıp Kur'an kalesine sığınıp
Sünnet ve takva elbisesine bürünenleri garipser olmuşlar.

Ve biraz daha düşününce hak verirsin onlara
İçinde bulunduğun hale, onların nazarıyla baktığında
Garip olduğunu sende fark edersin
Ve Efendimizin şu hadisi aklına gelir:

“İslamiyet garip başladı, başladığı gibi bir hale dönecektir ne mutlu gariplere’’
Bu hadisten sonra gözünden yaşlar süzüle süzüle
Evet hak söylüyor o şanlı nebi
Garip olmak lazım bu asırda dersin.
Dönüp tekrar tekrar garipliğine binlerce kez şükredesin gelir

Ve kalbinden diline şu nağmeler dökülür
Ya Rab Ya Mü’min, Ya Müheymin, Ya Muhsin, Ya Hadi isimlerinin hürmetine
Gayri müslim kalesinde tutsak olan
Şu Müslüman kardeşlerimi halas eyle akıllarını başlarına getir
Onları asıl memleketleri olan islam şehrine kavuştur
Akıllarını ve kalplerini Kur-an ve sünnet nuruyla nurlandır. Amin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum