Fıtıkta son çare ameliyat

Fıtıkta son çare ameliyat

Genellikle 30-60 yaş arası erişkin grubunda görülmesine rağmen her yaşta ortaya çıkabilen bel fıtığı rahatsızlıklarının tedavisinde, dinlenme ve ilaç tedavisiyle çoğu zaman başarılı sonuçlar alındığı, ameliyatın en son çare olarak uygulandığını belirtildi

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Alihan Derincek, bel fıtığının; bel omurlarının arasındaki diskin aşırı zorlama nedeniyle yerinden kayarak bacaklara gelen sinirlere ve omuriliğe baskı yapması sonucu oluşan bir hastalık olduğunu, genellikle 30-60 yaş arasındaki erişkin grupta sıklıkla görülmesine rağmen, hemen her yaşta ortaya çıkabildiğini belirterek risk faktörlerini sıraladı. Doç. Dr. Derincek, aşırı kilo, hareketsizlik, sigara kullanımı ve ağır kaldırma gibi beli zorlayıcı hareketler veya inşaat işçiliği, uzun yol şoförlüğü, futbol ve güreş gibi ağır sporların risk faktörleri arasında bulunduğunu kaydetti.

TUVALET İHTİYACI ZORLAŞABİLİR

Bel fıtığı rahatsızlıklarında genel olarak hastanın, belinden kalçasına ve bacağına yayılan ağrıdan şikayet ettiğini, bazen ağrının ayak topuğuna ve parmaklara kadar uzanabildiğini kaydeden Derincek, “İlerlemiş hastalıklarda zamanla ayakta uyuşma ve kuvvet kaybı gelişmeye başlar. İdrar ve büyük abdest yapmakta zorluklar oluşabilir” dedi.

MR İLE TANI KONULABİLİYOR

Tanı yöntemlerinden olan Manyetik Rezonans (MR) ile bel fıtığı teşhisinin kolaylıkla konulabildiğini ifade eden Doç. Dr. Alihan Derincek, “EMG (Sinir ölçüm testi) de bazı olgularda gerekmektedir. Ancak bel fıtığının teşhisinde altın standart, klinik muayene ve hekimin gözlemleme tecrübesidir. Kalça ve bacağa yayılan ağrının sebebi her zaman bel fıtığı değildir. Yayılan ağrı nedeniyle kalça ve diz hastalıkları ile mutlaka ayırıcı tanı yapılmalıdır. Eğer sadece bel ve bacak ağrısı mevcut, herhangi bir uyuşukluk, güç kaybı, hareket kısıtlılığı yoksa bel fıtığı başlangıç safhasında demektir“ diye konuştu.

İLAÇ, DİNLENME VE FİZİK TEDAVİ

Bu durumdaki hastalara, kas gevşetici ilaçların verilmesi, yatak istirahati ve belini zorlayacak hareketlerden kaçınmasının önerildiğini bildiren Medline Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Alihan Derincek, sözlerine şöyle devam etti: “Hastanın şikayetleri devam ediyorsa, fizik tedavi uygulanabilir. Fizik tedaviye rağmen hastanın şikayetleri geçmiyorsa veya bacakta ilerleyici bir güç kaybı, bacakta incelme, idrar tutamama ve dayanılmaz ağrılar mevcutsa, çözüm cerrahi müdahaledir.”

CERRAHİDE FARKLI YÖNTEMLER

Cerrahi tedavinin 3 değişik şekilde uygulanabildiğini, “klasik yöntem”de, genel anestezi altında, belde yapılan 4-5 santimlik bir kesiyle girilip fıtığa ulaşılıp, diskin çıkartıldığını, ancak bu yöntemin günümüzde sık kullanılmadığını belirten Doç. Dr. Alihan Derincek, diğer cerrahi yöntemleri hakkında da bilgi verdi. Mikrodiskektomi (mikrocerrahi) yönteminde uygulamaların, ameliyat mikroskobu eşliğinde gerçekleştirildiğini, kesinin 2-3 santim gibi küçük olması, daha az hacimde kas dokusuyla uğraşılması gibi avantajları olduğunu vurgulayan Derincek, “Bu yöntemle ameliyat sonrası hastanede bir gün kalınır. Fıtığın tekrarlama ve ameliyattan sonra problem gelişme olasılığı çok düşüktür. Endoskopik ameliyatta ise, belde yapılan küçük kesiden içeri sokulan tüp içinden ameliyatın gerçekleştirilmesidir. Bazı özel fıtıklaşma durumlarında yararlı bir metottur” dedi.

Haberler 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.