Filistin'de soykırıma doğru

Filistin'de soykırıma doğru

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) bağlamında 2009 yılında Filistin Roma Statüsü'ne taraf olmak için müracaat etti.

PROF. DR. İBRAHİM KAYA - İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İNSAN HAKLARI HUKUKU MERKEZİ MÜDÜRÜ |
 
O dönemde BM'de sadece gözlemci olduğu için başvurusu kabul edilmedi. Bugün için ise UCM'ye taraf olabilir. İsrail'in Roma Statüsü'nü onaylamamış olması bir engel teşkil etmiyor.
 
Birleşmiş Milletler'inkiler dahil birçok tarafsız ve prestijli insan hakları komisyonu İsrail tarafından Filistinlilere karşı uluslararası insan hakları hukukunu ve insancıl hukuk kurallarını ihlal edici işkence, sivil nüfusa karşı suçlar, yasak silahların kullanılması gibi birçok uygulamanın olduğunu belgeledi. Bu ihlallerin savaş suçu ve insanlığa karşı suç olarak nitelendirilebilmesi mümkündür.
 
Soykırım tüm suçların ötesinde en 'korkunç' suç olarak uluslararası hukukta kabul edilmektedir. Soykırım ilk defa 1948 tarihli Sözleşme ile tanımlandı. Buna göre; ırki, etnik, dini veya milli bir grubu tümden veya kısmen, yok etmek amacıyla mensuplarını katletmek, onlara bedeni ve ruhi zarar vermek, tümden veya kısmen fiziksel imhasına yol açacak şartlara isteyerek grubu maruz bırakmak, grup içindeki doğumları önleyici tedbirleri dayatmak veya grubun çocuklarını başka bir gruba zorla nakletmek fiillerini işlemek soykırım olarak kabul ediliyor. Bu, günümüzde hukuki geçerliliğini koruyor ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni (UCM) kuran 1998 tarihli Roma Statüsü bu tanımı olduğu gibi benimsedi.
 
Soykırım suçu son yıllarda olay bazlı kurulan mahkemelerin yanında Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından da ele alınmış bulunmakta.
 
SIRF FİLİSTİNLİ OLDUKLARI İÇİN
 
Filistinlilerin bu suçun mağduru kabul edilen ırki, etnik, dini veya milli bir grubu teşkil ettiklerine şüphe yok. Yukarıda sayılan katletme ve diğer fiillere muhatap olan Filistinliler sadece ve sadece Filistinli oldukları için yani bu gruba ait oldukları için yok ediliyor. Bundan başka bir 'suç'ları yok.
 
Burada 'kasd' unsuru çok önemlidir. Yani, grubun yok edilmesi amacıyla bu fiiller işlenmelidir. Bunun ispatlanması her zaman kolay değildir. Ancak İngiliz Independent gazetesine yansıyan bir İsrailli milletvekilinin, öldürülen Filistinli çocukların annelerinin de imha edilmesi gerektiği yönündeki açıklamaları bazı İsraillilerde grubu yok etme kasdının mevcudiyeti olarak değerlendirilebilir. Nitekim, anneler olmadan grubun varlığının devam edebilmesi mümkün değil.
 
Grubun tamamının yok edilmesi de şart değil. Grubun 'kısmen' yok edilmesi yeterlidir. Bunun içeriği tartışmalı olmakla birlikte birkaç bin kişinin öldürüldüğü olaylarda, diğer şartları da dikkate alarak, uluslararası yargı kuruluşlarının soykırım suçunun işlendiği yönünde kararları mevcut.
 
Filistin'de meydana gelen katliamlar kümülatif olarak dikkate alındığında öldürülenlerin sayılarının çok daha fazla olduğu ortadadır. Kaldı ki doğrudan katliamlar dışında 'ambargo' sebebiyle yeterli tıbbi ve gıda yardımına kavuşamayan ve hayatını yitiren, başta çocuklar olmak üzere, çok ciddi bir Filistinli nüfus da var.
 
'ROMA STATÜSÜ' DURUMU
 
Filistin'de soykırım suçuna karar verecek bir mahkemeye ihtiyaç var. UAD ve UCM alternatif olabilir. İsrail, BM üyesi ve UAD Statüsü'ne taraf. Filistin BM'de 'üye olmayan devlet' konumda. Bununla birlikte 1948 Soykırım Sözleşmesi'ne taraf olmakla İsrail aleyhine UAD'ye başvurma hakkına sahip olabilir. Çünkü bu Sözleşme'den kaynaklanan uyuşmazlıklar UAD önüne getirilebilir ve Bosna Hersek bu yola başvurdu.
 
UCM bağlamında 2009 yılında Filistin Roma Statüsü'ne taraf olmak için müracaat etti. O dönemde BM'de sadece gözlemci olduğu için başvurusu kabul edilmedi. Bugün için ise UCM'ye taraf olabilir. İsrail'in Roma Statüsü'nü onaylamamış olması bir engel teşkil etmiyor. Filistin'in taraf olması halinde suçun kendi topraklarında işlenmiş olması yeterli. Ayrıca UCM sadece soykırımda değil savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarda da yetkili.
 
Hukuki yolları kullanmada, Filistin yönetimine halkını ve bu suçlar aslında tüm insanlığa karşı işlendiği için herkesi korumak adına önemli görev düşmekte.
 
Yeni Şafak 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.