Filistin halkı için büyük tehlike oluşturan yerleşimcilere İsrail tarafından nakdi ve silah yardımı yapılıyor. BM, Avrupa Birliği ve İslam Birliği Teşkilatı, yerleşimlerin hukuksuz olduğunu söylerken, Filistin hükümeti yerleşimcileri, ‘barışın önünde en büyük engel’ olarak görüyor.

 

Batı Şeria’da Filistinliler için büyük tehlike oluşturan radikal Yahudi yerleşimcilerin sayısı hızla artarak 600 binlere ulaştı. Küçük ailelerle başlayan yerleşimci tehlikesi 2000’lerin başında 200 binken, günümüzde Batı Şeria’da 600 bin, Golan tepelerinde ise 20 bini buldu. Filistin köylerinin etrafını hızla sarmaya devam eden yerleşimcilerin, bütün masrafları İsrail tarafından karşılanırken, Avrupa’da ‘Vatana dönüş’ projesi kapsamında etkinlikler yapılarak, radikal Yahudiler masrafsız şekilde Filistin topraklarını işgale çağrılıyor. Yerleşim bölgeleri teller ile çevrilirken, İsrail askerleri yerleşimcileri sürekli koruma altında tutuyor. 

 

 

Yerleşimciler sorunu BM tarafından illegal olarak yorumlanırken, yerleşimlerin Cenevre Sözleşmesine aykırı olduğu gerekçesiyle, acilen durması gerektiğini savunuyor. Avrupa Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi de yerleşimlerin hukuksuz olduğunu kabul ediyor. ABD ise yerleşimler için 1990’lı yıllarda hukuksuz diyorken, şu an sadece barışa engel olduğunu ifade ediyor. Türkiye, Filistin-İsrail arasında barış tesis edilecekse, yerleşimlerin durması gerektiğini ifade ediyor. Filistin hükümeti de, yerleşimler durmadığı sürece barışın olmayacağını söylüyor. 

 

ÇADIRDAN ŞEHİR HAYATINA UZANDI

 

İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Araştırmacısı Zehra Kavak, yerleşimcilerin bölgede silahla gezdiğini söyledi. Kavak, "Yerleşimler ilk başladığında, Yahudiler çadırda kalıyordu. Fakat sayıları arttıkça şehirleşme başladı. Yol, elektrik, su gelince büyük siteler kuruldu." diye konuştu. Filistin topraklarında kurulan yerleşim birimlerinde, Sinegog, sanayi merkezi, alt yapı ve okul çalışmalarının da hız kesmeden devam ettiğini anlatan Kavak, “Çadırlarla başlayan yerleşimler şehir haline dönüşüyor. Yerleşim alanlarında kalan gençlerin eğitimli olmasI dikkat ediyor. İsrail’in yerleşim bölgelerinde eğitim imkanlarını üst düzeyde tuttuğu biliniyor. Yerleşimler yüksek tepelere oluşturuluyor. Filistin mahallelerini yukarıdan görecek şekilde ayarlanıyor.” diye kaydetti. 

 

İSRAİL MAHKEMELERİ DAVALARLA DOLU

 

Yerleşimci nüfusunun hızla arttığına dikkat çeken Zehra Kavak, “Yerleşimciler 15 yılda 3 kat arttı. Yahudi yerleşimci nüfusu 600 bin iken Filistin’in Batı Şeria’da nüfusu 2 milyon. Rakamların birbirine yakın olması tehlikenin boyutlarını artırıyor. Filistin için büyük tehdit oluşturuyor.” İfadelerini kullandı. Kavak, “Filistin’e ait olan topraklar işgal ediliyor. Filistinliler kendi topraklarında, zeytin bağlarında, elleri silahlı yerleşimcileri görüyorlar. Sürekli çatışma yaşanıyor. İsrail mahkemeleri yerleşimcilerle ilgili davalarla dolu. Filistinliler tapularıyla arsalarını belgelemerine rağmen bir gelişme olmuyor.” şeklinde konuştu.  

 

‘İSRAİL’İN ALİYA PROJESİ’

 

İsrail’in medyayı iyi kullandığını öne süren Kavak, “Aliya ‘vatana dönüş’ projesiyle Yahudileri Filistin topraklarına çağırıyor. Amerika’da Avrupa’da ve Rusya’da Aliya fuarları yapılıyor. İsrail’de yaşamanın cazibeleri anlatılıyor. Yahudilere toprak sahibi olacakları vaat ediliyor. Dinlerine uygun şekilde yaşayabilecekleri söyleniyor. İsrail’in hükümet sitesinde de ‘Aliya’ projeleri tanıtılıyor ve tavsiye ediliyor.” diye söyledi. 

 

 

Batı Şeria'yı esir almaya devam eden yerleşimcilerin, Filistinliler tarafından protesto edildiği sırada İsrail askerleri ile çıkan çatışmada 55 yaşındaki Filistinli Bakan Ziyad Ebu Ayn öldürülmüştü. Filistin'de bakan statüsünde kabul edilen Yahudi Yerleşim Birimi ve Ayrım Duvarıyla Mücadele Komisyonu Başkanı Ebu Ayn, Ramallah'ın kuzeyindeki Turmusayye beldesinde, İsrail güçlerinin Yahudi yerleşim birimlerini protesto eden Filistinlilere müdahalesi sırasında yaşamını yitirmişti.