Ferdiyetçilik değil cemaat

Önceki yazımın yanlış anlaşılması açıkçası beni şaşırtmadı. Çünkü her zaman yazılan veya söylenenleri doğru anlayanlar olacağı gibi yanlış anlayanlar da olabilecektir. Bence önemli olan yanlış anlayanların da yanlış anladıkları konular çözümlenip müsbet bir zeminde hakikat etrafında birleşilmelidir. Aksi takdirde doğabilecek fitne ve menfi ihtilaflar zamanla kaçınılmaz hale gelecektir.

“Geçmişte yaşayanlar” başlıklı yazımın sonlarında “üstadın meslek ve meşrebinden taviz vermeden geleceğe bakan ve bize de öyle olmamızı tavsiye eden ehli hizmet kişileri” kenara itmeyi kast etmedim. Hatta Üstad’ın meslek ve meşrebinden taviz veren kişileri de kenara itmekten yana değilim. Çünkü cemaatler olarak bizim hiç kimseden vazgeçmek gibi bir lüksümüz olmadığı inancındayım. Öyleyse neyi kast ettim?

Birkaç örnek vermek istiyorum. Lütfen dikkat edin şahıs ve olaylardan uzak, fikrî zeminde örnekler bunlar:

-Cemaat yönetiminde adem-i merkeziyet,
-Cemaatlere bağlı fakat cemaati temsilden fersahlarca uzak şirket ve dernek yapılanmaları,
-Cemaatçilik şeklinde özetlenebilecek cemaat taassubu kanserinden kurtarmak,
-Vakıf hizmetlerini yalnızca içtimai ve eğitim hizmetlerine indirgemek,
-Sinema, tiyatro, internet, televizyon gibi toplumun bizzat içindeki alanlarda güçlü hizmet mecraları oluşturup kültürel ve sanatsal hizmetlere de yönelmek,
-Genç ve çocuklarımızın derviş değil de ferd olarak cemaat içerisinde yer alabilmesini sağlamak,
-Şeriatın sadece yüzde birine tekabül eden siyaset meselelerinin aramıza karayılan gibi girmesine mani olacak yöntemler geliştirmek,
-Risale-i Nur’un avamdan elit tabakalara kadar her tabakaya doğru şekilde ferdan ferda ulaştırılmasını sağlayacak sporcu, akademisyen, iş adamı, müzisyen vb. entelektüel kesimlerden de kalifiye eleman eksiğimizi kapatmak, vb…

Gibi örneklerle huzuruna gittiğinizde bu gibi hizmet alanlarında destek olmadığı gibi farklı şekillerde yıldırma, vazgeçirme, kem gözlerle tepeden bakma gibi kötü alışkanlarla karşımıza çıkanlar için “önümüzden çekilin” dedim. “Sizi ezmek zorunda bırakmayın bizi” dedim. Burada “ezmek” tabirinden kastım o kişilere hürmetsizlik etmek anlamında değildi. Sadece Hak’kın hatırının olduğu yerde, onların hatırını saymayacağımızı anlatmak istedim. Elini öper, duasını alırız ama bildiğimizi de yaparız demek istedim.

Biz gençler olarak müsbet gayelerle açtığımız veya açmaya niyetli olduğumuz hizmet alanlarında büyüklerimizin duasını ve müsbet yönlendirmelerini almak isteriz. Onların bize sahip çıkmalarına ve yapacağımız hizmetlerde görüşler belirterek yapabileceğimiz hatalarımıza mani olmalarını dileriz. Bununla birlikte sırf kafasına yatmadığı için ve neden kafasına yatmadığını biz gençlere izah edip bizi ikna etmeksizin, kafamızdaki sorulara mukni bir surette cevap vermeksizin çıkıp da “yahu kardeşim bu böyle olmaz” deyip de kestirip atanlara da “bunu bize yapmayın” diyoruz. “Bizi ikna edin, emr-i vaki yapmayın” diyoruz.  Çünkü biz gençler olarak emr-i vaki olduğunda, ikna edilmediğimizde şevkimiz kırılıyor. Kendi dünyamıza çekiliyoruz. Neden buna gerek olsun ki?

Bunun yerine ikna edilip, adam yerine konulduğumuzda ise anlayışla karşılıyor “Peki ne yapalım o zaman?” diye ilgili hizmet alanında nasıl hareket edebileceğimize dair tavsiye alıyor, şevkimizi kaybetmeden hizmetlerimize devam ediyoruz. Zübeyir ağabeyin, Said Nursi Hazretleri’nin de bunu yaptığını biliyoruz. Şevkler hayat bulsun, yeis ve husumet kahrolsun. Geçmişten gelen husumet ve ihtilaflar bitip, gelecekte ittihad mevcut olsun.

NOT: Daha ilmi çalışmalarımla cemaat sosyolojisi üzerine yazma niyetindeyim. Birkaç haftalığına yazılarıma ara veriyorum. Allah hepimize hakiki manada aklımızla düşünüp kalbimizle iman etmeyi nasip eylesin. Alem-i İslam’ın mübarek üç aylarını ve Regaip Kandili’ni tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum