İbrahim KAYGUSUZ

İbrahim KAYGUSUZ

Felsefe denemeleri (I)

Risale-i Nur, modern zamanların evrensel fikir mektebidir.
Risaleler insan hayatının bütününe ve var edilen alanların tamamına ait teklifler sunar.
Bu teklifler varlığın maddi boyutundan sosyal hayata ve siyasal çizgiye kadar verili bütün alanları kapsar.

Risale-i Nur verili bütün bu alanları tevhidî bir analize tabii tutar.
Risale-i Nur interdisipliner bir modalite sunar. Kendini hiçbir bilimin dar alanına mahkûm etmez. Tarzı kuşatıcıdır. Holistiktir.
Hedef, disiplinler arası bütünlüğü sağlamak ve bilimlerin içeriklerine nebevi kalıplar kazandırmaktır.

Felsefe gibi daha kuşatıcı alanlar; tarih, siyaset ve sosyoloji gibi beşeri bilimler; psikoloji ve eğitim gibi daha indirgemeci salt insani bilimler; edebiyat ve sanat gibi estetik alanlar Risale-i Nur’un anlam haritasında tasnif edilmeyi beklemektedir.
Teknoloji kaynaklı daha yeni ve daha popüler disiplinlerin çekirdekleri ise Risale-i Nur’un satır aralarında bolca mevcuttur.
Yine Fen bilimlerine ait verilerin akıllara durgunluk verir düzeyde nebevi bir çizgiye çekilmesi herkesin malumudur.

Risale-i Nur, eşyanın hakikatını gösterir ve kâinattaki sırlar perdesini aralar. Böyle yaparak kesret içinde vahdetin parametrelerini çizer.
Eldeki verileri Kur’an tezgâhında dokur ve insanlığa sunar.
Bu anlamda Risale-i Nur, post-modern dönemlerin fikri ve manevi krizlerini aşmamızda yol gösterici bir rol oynar.

Bir dönem Gazali-Meşşai tartışmaları çağa damgasını vururken bugün Bediüzzaman’ın çağa sunduğu teklifleri tartışılmaktadır.
Bugün din-modernite, akıl-vahiy gibi önemli problemler alanlarla ilgili teşhisler sunan Risale-i Nur’un etki alanı giderek arttırmaktadır.

Felsefeden başlayalım;
Felsefi kaynaklar, içerikleri itibarı ile elbette toptan kabul edilebilir değildir. İçeriklerinin sıhhatli bir ayrıştırmaya tabii tutulması gerekmektedir. Zira doğru ve yanlış aynı dükkânda satılmaktadır.

Mihengin iyi belirlenmesi gerekmektedir.
Mihenk “vahiy”dir. Kaynaklar ve serdedilen fikirler, onunla örtüştükçe doğrudurlar ve kıymet kazanırlar, değilse kıymet-i harbiyesi yoktur.
Vahyin son ve ekmel adı Kur’andır. Risale-i Nur ise o vahyin ahir zamandaki ekmel meyvesidir. Dolayısıyla onun satır aralarında mevcut olan çözümler bu anlamda doğrunun ölçütüdür yani mihenktir.

Felsefeyi biraz açalım:
Merak ve hayret bütün insanlarda ortak duygulardır.
İnsanlık yeryüzüne gönderildiği tarihten beri, yani Adem aleyhisselam ile birlikte içinde yaşadığı dünyayı ve kendisini merak etmiş yabancısı olduğu şeyler karşısında hayretini gizleyememiştir.

Bu merak günümüze kadar artarak devam etmiştir.
Kainatın Hâlıkı, insanlığın bu merak ve hayretini gidermek için peygamberler göndermiş ve merak edilen sorulara cevaplar vermiştir.
İnsanlık hayret saiki ile, içinde yaşadığı evreni ve üstündeki sırlar perdesini, “neden, niçin ve nasıl” soruları ile aralamaya çalışmıştır.

Birkaç hafta Risale-i Nur, hikmet ve felsefe kavramlarının izini sürmeye devam edeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
7 Yorum