Felsefe de öldü!

Hayat bir tezatlar mecmuası, bir karşıtlıklar hamulesi, bir çelişkiler yumağı. Karanlık ile aydınlık, güzellik ile çirkinlik, iyilik ile kötülük, iman ile küfür, Allah ile şeytan… Diyalektik [zıtlık] doğasında var yaşamın. Bütün gerçeklik [vakıa] diyalektik bir düzen üzerine kurulu. Çelişki doğanın yasası. Bu yasayı koyan yüce yaratıcının maksadı insanın ıstıfa [saflaşma, temizlenme] etmesi. Bunu yanlış yorumlayan Zerdüşiler “Ehriman” [iyilik tanrısı] ve “Yezdan” [kötülük tanrısı] adıyla birbirine düşman iki tanrı icat ettiler. Yani fizikteki bu çelişki metafiziğe de yansıdı.

 

Hegel haklıydı galiba, idealist filozof “tez-antitez-sentez” düşüncesinde yanılmamıştı. Özellikle Tarih Felsefesi [diyalektik idealizm] bağlamında dahiyane bir buluştu bu. Tarihin karmaşık akışını bundan daha iyi anlayan ve anlatan bir tez üretilebilmiş değil henüz. Tek bir eksiği var: Allah’ın tarihe müdahale etme ihtimali. Hegel’in takipçisi Karl Marks tam bir katil. Kavram katili, fikir katili. Hocasının düşüncelerini tam tersine çevirdi. Ayaklar baş oldu, başlar ayak.

 

Alman felsefi retoriği ve dahi “İlahi Felsefe” Molla Sadra’nın deyişiyle “Hikmet-i Halide” gökten yere indi daha yerinde bir tabirle nüzul etti. İhtimal ki “Felsefe öldü” derken kastettiği buydu hazretin. Maddesel diyalektiği [diyalektik materyalizm] tanrılaştırdı Marks. Bundan dolayı düşünce bütün ulviliğini, uhreviliğini ve gökselliğini yitirdi. Her şey kaskatı ve kupkuru bir materyalden daha doğrusu bir “Kapital”den ibaret haline geldi.

İnsan alt yapının yani makinenin, ekonominin, midenin çocuğu artık. Metafizik, fiziğin yalın bir tahayyülünden ibaret. Hayır, yalın değil yanlış bir tahayyülünden. Metafiziksiz fizik yani. Metafizik insan hayalinin bir kurgusu ve kuruntusu. Mistisizm tin’in tarihi, felsefe ise ten’in. Modern batılı muhayyile tin’e yabancı o yüzden hasret ona. Doğulu muhayyile ise ten’e. Tin ile ten’i ahenkli bir payda da buluşturan ve dahi barıştıran İslam’dan başkası değildi. Ama çok az müslüman zeka anladı bunu.

 

Ve sanat başkaldırdı bu makus talihe. Sanat mistik ile fizik, ten ile tin arasında orta bir yerde durur. Her iki cenahtan bir parça taşır ancak bunları mütecanis bir terkip içerisinde bütünleme kabiliyetinden yoksundur. Tanrısal olana inancı kırılmıştır çünkü. Bunalım ve melankoli bu kırılmışlıktan doğar. Tam teslimiyetin olduğu yerde sanatın biricik esin kaynağı olan bunalım ve melankoli biter. Bilge Kral İzzet Begoviç durumun farkındaydı ve vurucu darbeler indiriyordu bu sefil düşüncenin başına. Sığındığı biricik liman İslam’dı, güven ve emniyet yani.

 

Şeriati aynı kervanın yolcusuydu ama biraz daha savruk, biraz daha serazat. ‘Kaş yapayım derken göz çıkarıyordu’ çoğu zaman. İkbal daha tam, daha derli toplu, daha kamil. Diyalektik düşüncenin zaaflarını çok iyi biliyordu, Batı’yı batılılardan daha iyi tanıyordu. Mesnevi yazarı Hz. Pir’den aldığı ilhamlarla öldürücü darbeler indiriyordu gafil kafalara. Cavidname bu meydan muharebesinin şahane bir destanı. Goethe’nin “Doğu-Batı Divanı”na nazire olabilecek çapta kıymetli bir destan. Safahat’ın ilham kaynağı ve batı heyulası karşısındaki yıkılışımızın hazin hikayesi.

 

Kaç Müslüman farkında bunun? Daha doğrusu kaç entelektüel tanıyor Cavidname yazarını? Tanıyanlar, yani tanıtanlar tanıyor mu ki? Abdullah Cevdet Duzy’i hayranı, habersiz yaşadı doğunun bu en büyük bilgesinden. Gerçi haberdar olsaydı ne değişecekti ki! Sadece Cevdet mi? Celal Nuri, Rıza Tevfik gibi “İdealar dünyası”nda yaşayan bütün entelijansiyamız aynı derin gafletin içinde değil mi?

 

Şu garip hale bakar mısınız, onu bize tanıtanlar onun düşüncesinin düşmanları! Oryantalistler yani. Hadis Tarihini, Tefsir Tarihini, İslam Tarihini, Kur’an Tarihini, Türk Tarihini kısacası bizi, bize ilk tanıtanlar yine oryantalistler. Hüviyetini düşmanından öğrenmeye mecbur olmak. Bu bizim talihimiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum