Fatih İstanbul'u 1453'de fethetmedi

Fatih İstanbul'u 1453'de fethetmedi

TÜMSİAD'ın konuğu olan yazar Mustafa Armağan, İstanbul'un fethi ve fethin tarihi ile ilgili ilginç değerlendirmelerde bulundu.

Risale Haber - Haber Merkezi
 
TÜMSİAD'ın "İstanbul'un Fethi" için hazırladığı programda konuşma yapan Tarihçi Yazar Mustafa Armağan, İstanbul'un fethine Fatih'in dünyasından bakmak gerektiğini ele aldı. 
 
Haber7'nin haberine göre Armağan, İstanbul'un fethinin hep yüzeysel ve teknik boyutuyla ele alınmasını eleştirdi. Fatih Sultan Mehmet için İstanbul'un fetih tarihinin Hicri 857 olduğunun altını çizen Armağan, Fatih'in dünyasında Hz. Muhammed'in olduğunu ve fetih için kabul ettiği tarihinde bu olduğunu belirtti. 
 
Fatih’in dünyasını anlamazsak, fethi de anlayamayız
Ayın konuğu olarak kürsüye çıkan tarihçi-yazar Mustafa Armağan, İstanbul’un fethinin sadece tarihi bir olay olarak kabul edilmemesi gerektiğini söyledi. Fethin ruhunun anlaşılması gerektiğini belirten Armağan, bu olayın sadece tarihi bir vakıa olarak algılanmasının büyük bir yanılgı olduğunu ifade etti. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiğinde, iç dünyasında bir fetih anlayışı olduğunu vurgulayan Armağan şunları söyledi: İstanbul’un fethi için 1453 tarihi verilir. Fetih ve 1453 tarihi birbiriyle özdeşleşti. Peki, İstanbul’un fethinin hicri takvime göre hangi tarihte olduğunu düşünüyor muyuz? Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u 857’de fethetti. Bu ne demek? Bu şu demek: Fatih, İstanbul’u Hz. Peygamber (s.a.v)’in hicretinden 857 yıl sonra fethetti. Hicri takvime göre tarih verince, aklımıza bu geliyor. İşte Fatih’in dünyasında bu tarih vardı. Fatih’in dünyasını anlamazsak, fethi de anlayamamış oluruz.”
 
Fethin Sadece Tekniği Konuşuldu
İstanbul’un fethinin sadece Osmanlı ve İslam dünyası açısından değil, dünya tarihi açısından da hayati bir dönüm noktası olduğunu hatırlatan Mustafa Armağan, fethin sadece teknik boyutuyla ele alınmasını eleştirdi. İstanbul’un fethedilirken surların içinde kalanların tarih olarak 1453’ü anladıklarını ancak surun dışında kalan Osmanlı ordusunun fethin tarihi olarak hicri takvimi esas aldığını belirten Armağan sözlerine şöyle devam etti: “Tarih boyunca fethin hep teknik boyutları konuşuldu. Falan yerden girildi, filan şekilde gemiler kaydırıldı, şu kadar asker vardı gibi. Fakat asıl konuşulması gereken şey ise göz ardı edildi. Yani, Fatih’in dünyasındaki fetih gündeme getirilmedi, konuşulmadı. Fetih, geçmiş bir olay değil, bu günü ve yarını anlatan, yorumlayan bir olaydır.”
 
Osmanlı, ‘İstanbul Merkezli’ Düşünüyordu
Günümüzde hala Anadolu toprakları içinde kalan yerlerin fethedilen yerlere nazaran daha fazla özümsendiğini söyleyen Armağan, bu anlayışın Osmanlının fetih fikri ile bağdaşmadığını vurguladı. Osmanlının İstanbul’u merkez alarak bir fetih anlayışı geliştirdiğinin altını çizen yazar şunları söyledi: Osmanlının fetih düşüncesini anlayabilmek için “İstanbul Merkezli Düşünce’yi anlamak gerekiyor. İstanbul Merkezli Düşünce şudur; elimizi harita üzerinde bir pergel gibi kullanıp, bir parmağımızı İstanbul’un üzerine koyup, diğer parmağımızla onun etrafını alacak şekilde bir daire çiziyoruz. Bu düşünce anlayışını kavradığımızda Osmanlının neden Balkanlar’a kadar gittiğinin cevabını da bulmuş oluruz. Fatih’in İstanbul’u fethi bu açıdan da önemli bir dönüm noktasıdır.”
 
Sinevizyon gösteri eşliğinde İstanbul’un fethi ile ilgili görsel bilgileri de dinleyicileri ile paylaşan Mustafa Armağan, Fatih Sultan Mehmet’in sadece bir komutan değil, aynı zamanda şair, sanatçı, hukukçu ve filozof kimliğini taşıdığını da hatırlattı.
 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum