Merkezi Ankara'da olan Farukiye Vakfı, Tanzanya'da faaliyet gösteren Rehema Vakfı ile işbirliği yaparak hayırseverlerin yapmış olduğu kurban bağışlarını yardıma muhtaç 6 bin aileye ulaştırdı. Ziyaret kapsamında, Tanzanya Büyükelçisi Ali Davutoğlu'nu makamında ziyaret edildi, vakıf çalışmaları hakkında bilgi verildi. Tanzanya'daki fakirler ve Afrika'nın "Beyaz çocukları" olarak bilinen Albino Köyü hakkında bilgi alınan ziyaret, karşılıklı iyi dilek temennileriyle tamamlandı.

 

Mali, Senegal, Pakistan, Gine, Moro ve Kamboçya'nın ardından bu yıl da yardım elini Tanzanya'ya uzatan Farukiye Vakfı, ihtiyaç sahibi ailelerin yanı sıra dul, öksüz ve yetim çocuklara bayram sevincini yaşatarak yüzlerini güldürdü. Hayırseverlerin yaptıkları kurban bağışlarını ihtiyaç sahibi ailelere yerinde ulaştırmak üzere, Tanzanya'ya giden Farukiye Vakfı Yardım Heyeti Mtwara, Darusselam ve Madalya bölgelerinde bayram boyunca kestikleri kurban etlerini muhtaç ailelere dağıttı.

 

DOĞAN: "PEYGAMBER EFENDİMİZİN SÜNNETİNİ YERİNE GETİRMENİN HAZZINI YAŞADIK"

Yardım heyeti içinde yer alan Farukiye Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Doğan ile Ömer Faruk Ejder, Tanzanya izlenimlerini paylaştı. Doğan, Türkiyeli hayırseverlerin yardımlarıyla, Tanzanyalılara katkıda bulunmanın manevi hazzını yaşadıklarını belirtti.

 

Enerji Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Farukiye Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Doğan, Peygamber Efendimizin "Komşusu açken, kendisi tok yatan bizden değildir" hadis-i şerifi mucibince, yardımlaşmanın nebevi bir sünnet olduğunu vurguladı. Ayrıca, "uzak ülke" tabirinin geçerliliğini yitirdiğini ekleyerek misyonerlerin Kara Afrika kıtasında cirit attığını, ayni ve nakdi yardım yoluyla Müslüman siyahilerin dinlerinden taviz istediklerinin altını çizdi.

 

Doğan, "İslami derneklerin düzenlediği kurban organizasyonları vesilesiyle, yılda sadece bir kez kurban bayramında et yüzü gören kardeşlerimiz Türkiyelilerden yardım bekliyor. Misyonerlerden gelen yardımları aç da kalsalar kabul etmeyerek dik duruş sergiliyorlar" dedi.

 

Mtwana'da Hristiyanlar için kilise yapan zengin bir Hristiyan işadamının cami de yaptırmak istediğini ancak halktan gelen tepkiler üzerine geri adım attığını anlatan Doğan, "Müslümanların camii ise Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı ve Rehema Vakfı işbirliği ile bir ay gibi kısa bir sürede inşa edilerek ibadete ve dini tedrisata açıldı. Yardım için gidilen söz konusu camii ve medresede ise Kuran eğitimi yapan öğrenciler ve yerel halkın Türk bayrakları ile yardım konvoyumuzu karşılamaları, heyetimizi son derece mutlu etti, duygu dolu anlar yaşandı" ifadelerini kullandı. Doğan, bu kıymetli hizmetlerinden dolayı her iki vakfa da şükranları iletti.

 

Farukiye Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Farukiye Vakfı Yardım Gönüllüsü Ömer Faruk Ejder ise bayramdan önce yaptıkları çalışmayla Tanzanya'da tespit edilen yardıma muhtaç ailelere, kurban bağışlarını ulaştırdıklarını, öksüz ve yetim çocukların yüzlerini güldürdüklerini belirtti.

 

Ejder, bayram boyunca ihtiyaç sahibi ailelerin evlerinin önünde kesilen kurban etlerini yardım gönüllüleriyle birlikte ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırarak, bayram sevinçlerine ortak olduklarını anlattı.

 

VAKIF BAŞKANI YALÇIN'NDA HAYIRSEVERLERE TEŞEKKÜR

Farukiye Vakfı Başkanı Muzaffer Yalçın, vakıf olarak dini ve ilmi çalışmaların yanı sıra Türkiye ve yurt dışında ayni ve nakdi yardım organizasyonlarını aralıksız sürdürdüklerini dile getirdi.

 

Tanzanya'da gerçekleştirilen yardım organizasyonu ile ilgili yaptığı değerlendirmede ise Türkiyeli hayırseverlerin yardımlarını Tanzanya halkına ulaştırmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Yalçın, "Tanzanya'da yaşanan insani dram, diğer Müslüman ülkelerinde yaşananlardan farksız. İslam coğrafyasında artık açlık, sefalet ve zulmün son bulması için dua ediyoruz. Yardımlaşmak Peygamber (SAV) Efendimizin güzel ahlakıdır, bu güzel ahlakın yayılması için vakıf olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız. Yapılan bu yardımlar fukaranın et ihtiyacını karşılamanın yanı sıra, ümmetçilik algısının yayılmasına da katkı sağlamaktadır" ifadelerini kullandı.

 

Müslümanların yalnızca dilde ve sözde değil, kalpte ve özde Müslüman olması ve İslam'ın hayata yansıması ve yaşanması gerektiğini, "Şuurlu Müslüman" yetiştirme çalışmalarına hız verdiklerini kaydeden Yalçın, yardım yapan hayırseverlere ve meşakkatli yolculukta seferber olan gönüllü heyetine verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.