Eyvahlar !

İnsan, hayatı boyunca pek çok pişmanlıkların, esef ve eyvahların muhatabı olur.
Dünya itibariyle üç çeşit “eyvah!” vardır : Günlük eyvah, yıllık eyvah,  ömürlük eyvah…
Günlük eyvah: Bir eşyanızı kaza ile kırar, eyvah dersiniz. Yenisini alır yerine koyarsınız.
Senelik eyvah : Ayakkabı alırsınız, ayağınızı biraz sıkar gibi olur; eyvah dersiniz. Eskiyinceye kadar giyer, yenisini yaptırırsınız.
Ömürlük eyvah: Ev yaptırırsınız, gönlünüze göre olmaz; her girip çıktıkça eyvah dersiniz…
Bu saydıklarımız  fani hayattaki eyvahlar…Hep bunlardan bahseder, üzülürüz. Ebedi eyvahları fazla aklımıza getirmek istemeyiz, ertelemeye çalışırız. Daha zamanımız varmış gibi, önceliği başka şeylere tanır, uhrevî  endişelerimizi pek önemsemeyiz.

Ehl-i cennetin de eyvahı olacak. Onlar Şöyle eyvah edecekler :” Allah’ım, sana kulluk edenlere, rızan için ihlasla çalışanlara mademki  bu kadar güzel ve benzersiz nimetlerin varmış; biz niçin sana hakkıyla kulluk edemedik, hakkıyla mârifetine eremedik, yaratılış gayemizi tam bilemedik,  bu günü kestiremedik de,  seni zikretme hususunda gafletle geçirdiğimiz anlar oldu. Eyvah, bizler neden öyle gaflet ettik !”

İşte asıl üzerinde durmamız gereken “eyvah” budur. Eyvah demeden önce Allah diyelim, Kur’ân, hizmet diyelim, kardeşlik diyelim, ihlâs, irtibat, kadirşinaslık diyelim…
Benim gibi yaralı kardeşlerime, bütün Müslümanlara, büyük tehlikelerle karşı karşıya bulunan genç nesle bu asrın mânevî ve Kur’ân’dan tereşşuh eden ilaçları kullandırmamak için beyhûde gayretin içinde olanlara, şeytânî tuzaklarını ortaya koyanlara, ahde vefadan cayanlara, saf değiştirip ulusal ve laikçi cepheye  kayanlara, millet iradesini hiçe sayanlara, son ömrünü zındıkaya hizmete adayanlara, hesaba çekilmeyeceğini sananlara eyvahlar olsun !
Gençliğin gayr-i meşru lezzetlerle ızdırabını körükleyenlere, sefâhet ve eğlencelerle iştahını tahrik ve günahlara teşvik edenlere eyvahlar olsun !

“…Ehl-i imanın kuvvetli efkârı içinde, gayet müthiş bir zındıka fikri, içine girmek ve bozmak ve zehirlendirmek için dessâsâne çalışan, bu ejderha ile imanın erkânına ilişen” (Yirmi üçüncü Lem’a) müfsitlere eyvahlar olsun !
Kalbini zikr-i İlâhî’den yana boş,
Hayatını zulmetli ve dahi loş,
Kafasını sarhoş ırakanlara  eyvahlar olsun!
Bir zamanlar tesbih, takke ve Kur’ân tefsirlerini suç aleti, kalplerdeki saf ve iyi niyeti  rejime karşı baş kusur olarak görüp de, yer altından fışkıran silah, bomba ve patlayıcı mühimmatı, bin bir türlü desise ve münafikane isti’malatı görmezlikten gelenlere eyvahlar (yazıklar) olsun !
İslâm’a bakışı hep ön yargılı,
Haccı, zekâtı yok; ama varlıklı,
İçi Ergenekon, başı sarıklı,
Ucuz ajanlara eyvahlar olsun !

Saâdet-i ebediyenin yok oluşuna bir gün” vâ hasretâ” ile karşılık vereceğini bile bile bu fâni dünyaya razı olanlara, iman çiçeklerini solduranlara, batnına cehennem ateşi dolduranlara, Müslümanlara insafsızca laf konduranlara eyvahlar olsun !
"Zındıkların dünyaları başlarını yesin ve yiyecek!”, Kur’âna saldıranlar ateşten gömlek giyecek, kâfirler bir gün “keşke toprak olsaydım” diyecek, iş işten geçtikten sonra hakkı görecek  gafil zümreye eyvahlar olsun !
"Risale-i Nur ıslah eder, ifsad etmez; imar eder, harap etmez; mes'ud eder, perişan etmez" (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Risale-i Nurdan Parlak Fıkralar ve Bir Kısım Güzel Mektuplar) hakikatına gözünü kapayanlara eyvahlar olsun !
“Eyvah ! Aldandık. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zâyi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat, bir uykudur; bir rüyâ gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider.” (Sözler, On Yedinci Söz) hakikatini idrak edemeyenlere eyvahlar olsun !

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
6 Yorum