“Evrim teorisi ispatlandı.” şeklinde yapılan açıklamaların doğruluk payı var mıdır?

“Evrim teorisi ispatlandı.” şeklinde yapılan açıklamaların doğruluk payı var mıdır?

“Aldosteron hormonu”nun reseptör geninin evrimleşmesinin tespit edildiği ve Batı'da bütün bilim adamlarının evrimi destekledikleri doğru mudur?

Şayet evrim teorisi ispatlandı ise, o zaman bu teori değil kanun olur. Üzerinde tartışmaya gerek olmaz. İsterseniz soruyu şöyle soralım:

- Hangi çalışma yapılır ve başarılırsa evrim teorisi ispatlanmış olur?

Bu soruya cevap verebilmek için, evrim teorisinin neyi öngördüğünü, yani neleri iddia ettiğini bilmemiz gerekiyor. Evrim teorisiyle iddia edilen düşünceyi kısaca şöyle ifade edebiliriz:

"Kâinattaki bütün varlıkların temeli tek hücredir. Bu tek hücre tesadüfen ortaya çıkmış, ondan da bütün canlılar silsile hâlinde birbirinden türemiştir. Bu teoriye göre, âlem bir yaratıcının eseri değil, tesadüflerin ürünüdür."

Böyle bir iddia, ne bir diş veya kafatası bulmakla, ne bir genin teşekkül şeklini ortaya koymakla ispat edilebilir. Daha doğrusu bu, âlemin ve canlıların ortaya çıkışıyla ilgili felsefî bir görüştür; ispatı da mümkün değildir.

Siz canlıları bir tarafa bırakın; cansız eşyadan bir tanesinin tesadüfen ortaya çıktığını ispat edebilir misiniz? Mesela, üzerinizdeki gömlek mi tesadüfen yapıldı ve gelip sizin üzerinize oturdu? Ya da ayakkabınız, bir usta eseri olmaksızın tesadüfen yapılıp, yine tesadüfen gelip sizin haberiniz olmadan ayağınıza girdi, öyle mi?

Şayet vicdanınızın sesini dinlerseniz, bu sorulara hiçbir zaman “evet” diyemeyeceksiniz. Ayakkabının yapılmasını değil, yapılmış hazır ayakkabının sizin ayağınıza tesadüfen gelip girdiğini iddia etseniz, ilköğretim öğrencilerini dahi inandıramazsınız. İsterseniz deneyiniz.

Cansızlar tesadüfen, bir ustası olmadan meydana gelmiyorsa, canlılar nasıl meydana gelecek?

Sorunun ikinci şıkkında aldosteron hormonundan söz ediliyor. Bu hormon, bedendeki elektrolit ve su dengesinin korunmasında rol alır. Böbrek üstü bezinin kabuk kısmından salınır. Böyle bir hormonun, canlı varlık olmaksızın hormon olarak görev yapması mümkün değildir. Her bir oluşumun temelinin elementler olduğu gibi, bu hormonun da neticede temel maddesi karbon, hidrojen, oksijen ve azot gibi elementlerdir.

Bunların belli türev ve bileşikleri canlılardan önce var edilmiş veya birleştirilmiş olabilir. Böyle hormonun veya molekülün yapısından hareketle, yukarıda ifade edilen evrim teorisinin ispatlandığını ileri sürmek, sağlıklı bir düşüncenin ürünü olamaz.

Şempanzenin genetik yapısına müdahale ederek, bundan bir insanın hâsıl olacağı senaryosuna gelince, bunun iki yönü var.

Birincisi, varlıkları yaratmak ve onlara hayat vermek Allah’a mahsustur. İnsanın burada da yapacağı şey, genetik yapının işleyişini yönlendirmektir. Allah insana o iradeyi vermiştir. Her bir varlığın hücrelerine hayat ve rızık vermek, o hücrelerin bütün ihtiyaçlarını karşılamak, hücreleri çoğaltmak ve farklılaştırmak, ömrü bitenleri yenileri ile değiştirmek Allah’ın ilim, irade ve kudretiyle olmaktadır.

Bir canlıya müdahale ile ondan bir başka canlının meydana gelmesi ya da Allah’ın bir müdahale olmadan mesela, bir şempanzeden bir insan meydana getirmesi, bizi bütün insanlığın o yolda olduğu genellemesine götürmez. Böyle bir genelleme bilimsel düşünceye ve bilimin kurallarına uygun değildir. Çünkü böyle bir genelleme için gerek genetik, gerekse biyokimyasal ve gerekse biyolojik yönden sorduğunuz her soruya doğru cevap almanız icap eder. Yoksa hasbelkader, bir canlıdan bir başkasının ortaya çıkması, her denemede aynı sonucu elde edemediğiniz sürece, o canlı grubunun soyu ile ilgili bir genellemeye esas olamaz.

Batı dünyasında bütün bilim adamlarının evrimi desteklediği iddiası, hakikate uygun değildir. Orada pek çok bilim adamı evrimi felsefî bir düşünce tarzı olarak alır. Bir kısmı da doğrudan yaratılışı kabul eder.

Ancak, evrim karşıtı düşüncede olanlar akademik baskı altında oldukları için, bir kısmı açıktan evrime cephe almaktan çekinmektedirler. Bir kısmının da evrim karşıtı görüşlerine bilimsel dergi ve kitaplarda yer verilmez. Çünkü dini dergilerin idarecileri dahi, insanın maymun soyundan geldiğine inanan evrimcilerin elindedir. Onlar, evrime gölge düşürecek en küçük bir evrim karşıtı düşünceye de müsaade etmezler. Onlar için bu konudaki fikrin bilimsel olması önemli değildir. Önemli olan, yazı veya makalenin bünyesinde evrime karşı bir görüş barındırmamasıdır.

Hâl böyle olunca, işin içinde olmayanlar, bütün bilim adamlarının evrimi desteklediğini düşünürler.

Evrimciler de zaten herkesin evrimi desteklediği yalanını yaymaktadırlar.

Selam ve dua ile...

Sorularla İslamiyet

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.