Esad Coşan Hoca neden Süleymaniye’ye gömülmedi?

4 Şubat 2001 tarihinde vefat eden Prof. Dr. Mahmut Esad Coşan Hocaefendi’nin ölümünün onbeşinci yıldönümüne girdik. Allah mekânını cennet eylesin.

Bu vesileyle ömrünü insanlığa hizmete adamış Hocaefendinin hayatını konu alan bir belgesel izledim. Belgeselin birinci dakikası bir vaazından kesit ile başlıyor ve izleyeni büyük bir şaşkınlık içerisinde bırakıyor. Mübarek, vaazında sanki Avustralya’da öleceğini biliyormuşçasına konuşmuş.

Tarih 29 Aralık 1991. Yer Fatih İskenderpaşa Cami. Kürsüde Mahmut Esad Coşan Hocaefendi. Şöyle vaaz etmiş:

"Bir insanın rızkı, eceli, nerede öleceği bu Allah'ın hep bildiği, yazdığı, kader, mukadderat, alnının yazısı... Yani, Hindistan'da ölmeyi murad etmişse; Hindistan'dan bir davet çıkar oraya gider. Şimdi ben, coğrafya kitaplarında görüyordum Avustralya'yı... Ne param yeter, ne aklımın köşesinden geçer Avustralya'ya gitmek. Bizi oradaki arkadaşlarımız çağırdılar; 'Aman Hocam, konferans var, üniversitede eğitim var, seminer var, bilmem ne... ' 'Gelemem, edemem. '… Kalkıyor gidiyor insan oraya. Yani, eceli oradaysa diyecekler ki: 'Esad Hoca Avustralya'ya gitti, vefatı oradaymış!', öyle olacak! Allah cümlemizi sevdiği bir kul olarak, sevdiği bir işi yaparken, hayır üzerindeyken, canımızı alsın... "

Tarih 4 Şubat 2001. Flaş haber şöyle:

“1997'den itibaren yurtdışında yaşamak zorunda kalan Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan ile damadı, Avustralya'da trafik kazasında hayatlarını kaybettiler.”

Hocaefendinin naşı maalesef, Üstadı, hocası ve kayınpederi Mehmet Zahit Kotku’nun yanına -yani Süleymaniye camii avlusuna- defnedilemiyor. Neden mi? Kısaca anlatayım.

4 Şubat 2001 tarihinde damadıyla birlikte Avustralya’da geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Prof. Dr. Esad Coşan'ın cenazesinin Süleymaniye Camii avlusuna gömülmesi için işlemler başlatılıyor. Hocaefendinin oğlu Nurettin Coşan'ın, babasının cenazesinin Süleymaniye Camii avlusuna gömülme isteğini içeren mektubu, Bakanlar Kurulu'nda onaylanıyor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Esad Çoşan ile damadı Ali Yücel Uyarel'in Süleymaniye Camii haziresine definlerine imkan tanıyan kararname taslağını reddediyor; Başbakanlık'a geri gönderiyor. Böylelikle, Hocaefendi Eyüp Sultan mezarlığına defnediliyor.

Bu konuyu araştırıp gündeme getirmeme bir arkadaşımın göndermiş olduğu e-posta sebep oldu. Çok hoşuma giden e-postada, arkadaşım Esad Coşan Hocanın kabrinin Eyüp Sultan mezarlığından alınıp Süleymaniye’ye defnedilmesinin, Hocaefendiye iade-i itibar olacağını dile getirmiş. Hatta bu e-postayı Başbakanlığa da göndermiş.

Mahmut Esad Coşan Hocanın kabrinin Süleymaniye cami avlusuna gömülmesinin hangi niyetle engellendiğini bilmiyorum. Tekrar oraya defnedilir mi, böyle bir girişim oldu mu onu da bilmiyorum. Bu konuda bildiğim şudur ki Peygamberimiz (sav), “Kişi sevdiğiyle beraberdir.” buyurmuş. İnşallah Mahmut Esad Coşan Hocaefendi de çok sevdiği, yolundan gittiği Hocası Mehmet Zahit Kotku Hazretlerinin dünya kabristanında yanında olamasa da ahirette beraber olacaktır. Allah biz günahkâr kullarını, onların şefaatine nail eylesin.

Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum