Yirmi bir haziranda ben,
Kalkacağım çok erken,
Ezanları duyacağım,
Beraber okuyacağım.
 
Cami-i kebir’imin tutacağım yolunu,
Minberin sağ yanında bulacağım kulunu.
   
Kabûl olur orada umulan her dilekler,
Aydınlanırken gökler yere iner melekler.
   
Üftâde’min sesini duyacağım sürurla,
Namaza duracağım bu camide huzurla.

Süleyman Çelebimiz imamlığı yapacak,
Mevlidten bin bir hisse herkes alıp kapacak

Somuncu Baba’mızla yan-yana duracağım,
Huşû ve huzur ile namazı kılacağım.
 
Sonra da çıkacağım taa pınarın başına,
Selâmı vereceğim mevtaların na’şına.
  
Serin servi altında gölgede duracağım,
Binlerce fatihayı ruhlara sunacağım.
  
Vakfın külliyesinde dostlarla olacağım,
Her Pazar devam eden derste bulunacağım.
          
Mütalâalı dersimi itmâm edip dostlarla,
Kahvaltımı edicem kavun ve karpuzlarla.
 
Çocuklarımı alıp çıkacağım dağlara,
Tefekkürle bakacağım bahçelere bağlara.
  
Ayetülkübra’mızı tefekkür edeceğiz,
Nimetleri verene teşekkür edeceğiz.
 
Böyle uzun bir günü böylece bâkî kıldık,
Sebep olan dostlara hayır dualar sunduk.