En büyük tehlike kapımıza dayandı!

En büyük tehlike kapımıza dayandı!

Yağışlar mevsim normallerinin altında seyrediyor, barajların doluluk oranı dip seviyelerde.

Uzmanlar, bu yıl ülkemizin ciddi bir kuraklık riski ile karşı karşıya kalacağını söylüyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, "2014 yılında beklenen yağış miktarının uzun yıllık ortalamalardan yüzde 25-30 daha düşük olması hesaplanmakta. Bu da 2014 yılında ülkemizin ciddi kuraklık riski ile karşı karşıya olduğunun en önemli göstergesi. Son 2-3 aylık yağış rejimi de maalesef bu tahminleri doğrular nitelikte" dedi.

''30 YIL İÇİNDE SU FAKİRİ ÜLKELERDEN OLABİLİRİZ''

Demir, Türkiye'nin, yaygın olarak bilinenin aksine su zengini değil "su fakirliği" sınırında bir ülke olduğunu söyledi. Türkiye'nin su kaynaklarının yer üstü ve yer altı olmak üzere toplam 112 milyar metreküp olduğuna dikkati çeken Demir, nüfus artışının aynı şekilde devam etmesi halinde 30 yıl içerisinde su fakiri ülkeler arasına girileceğini anlattı. Son yıllarda dünyada yaşanan küresel iklim değişimlerine paralel olarak Türkiye'de de ciddi iklim değişimleri yaşandığını vurgulayan Demir, şöyle konuştu: "Bu değişimlerin asıl etkisinin, yapılan hesaplamalara göre 2030'dan sonra görülmesi beklenmekte. 2013 yılında ülkemizin aldığı yağış miktarı uzun yıllık ortalamaların yaklaşık yüzde 13 altında gerçekleşmiştir. 2014 yılında ise beklenen yağış miktarının uzun yıllık ortalamalardan yüzde 25-30 daha düşük olması hesaplanmakta. Bu da 2014 yılında ülkemizin ciddi kuraklık riski ile karşı karşıya olduğunun en önemli göstergesi. Son 2-3 aylık yağış rejimi de maalesef bu tahminleri doğrular nitelikte."

KURAKLIK EN ÇOK TARIMSAL ÜRETİMİ ETKİLEYECEK

Kuraklığın, su kaynaklarının zamansal ve konumsal dağılımını etkileyeceğini dile getiren Demir, "Bu nedenle kuraklık en çok tarımsal üretimi etkileyecek, ardından da evsel ve endüstriyel su temini etkilenecektir. Kuraklık, tarımda başta sulama yönetimi olmak üzere, kuraklığa dayanıklı çeşitlerin seçilmesi, tarımsal mücadele tekniklerinin belirlenmesi ve gübreleme uygulamaları üzerine etkili olacaktır" ifadelerini kullandı. "Her yıl tarım sektöründe 19 milyar metreküp su boşa harcanmakta" Türkiye'nin yıllık yenilenebilir su kaynağı potansiyelinin yaklaşık yüzde 40'ı olan 45 milyar metreküp suyun kontrol altında bulunduğunu belirten Demir, "Bu kaynağın yüzde 74'ü olan 33 milyar metreküp, her yıl tarım sektörüne tahsis edilmektedir. Tarımda ortalama sulama randımanı yüzde 43'tür. Diğer bir deyişle her yıl tarım sektöründe 19 milyar metreküp su boşa harcanmaktadır. Buna göre tarımda israf edilen su kaynağı neredeyse evsel ve endüstriyel kullanımın iki katı kadardır" diye konuştu.

''OKULLARA SU DERSİ KONULMALIDIR''

Prof. Dr. Demir, Türkiye'de gerek çiftçi düzeyinde gerekse su kaynakları yönetiminde rol oynayan kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinde acilen bilinçli sulama yönetimi çalışmalarının başlatılması gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Böylece Türkiye'de kullanılmakta olan su kaynaklarının yüzde 74'ü için tedbir alınmış olacaktır. Ardından evsel ve endüstriyel su israfının önlenmesi için çalışmalar başlatılmalıdır. Tüm bu çalışmalar, günümüzde su yönetiminin acilen düzenlenmesi için, tarımsal su kullanımı için çiftçilere yönelik, evsel su kullanımı için tüm topluma yönelik görsel medya ve sanal iletişim ortamları kullanılmalıdır. Gelecekte su bilincinin oluşması için ilkokullara su ve çevre dersi konulmalıdır."

Haberler

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.