Elektrik kesintileri çelik üretimini vurdu

Elektrik kesintileri çelik üretimini vurdu

Aralık 2013’teki plansız elektrik kesintileri en fazla çelik sektörünü etkiledi.

2013’te yüzde 3,4 düşüş ile dünya üretiminde en hızlı gerileyen ülkeler arasında olan Türkiye, çelikte yaklaşık 13 milyar dolar değerindeki 15,5 milyon tonluk kapasitesini kullanamadı.

Türkiye, son 10 yılda Çin ve Hindistan’ın ardından çelik üretimini en hızlı artıran üçüncü ülke konumundayken 2013 yılında yüzde 3,4 üretim düşüşü ile dünyada üretimi en hızlı gerileyen ülkeler arasında yer alıyor. Yıla yüzde 6,8 üretim düşüşü ile başlayan çelik sektörünün rekabet gücü, çelik sanayiinin temel girdisi konumunda bulunan hurda ile mamul fiyatları arasındaki marjın daralmasından olumsuz yönde etkilendi. Aralık ayında ülke genelinde elektrik arzında yaşanan sıkıntıların çelik sektörünün enerjisinin kesilerek aşılmaya çalışılması  ham çelik üretimini azalttı.

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği verilerine göre yıl sonu itibarıyla, beklentilerin tersine yüzde 3,4 düşüşle, 34,65 milyon tona geriledi. 2013’te uzun ürünlerin yarı ürünü olan kütük üretimi yüzde 2,8 düşüşle, 26,3 milyon tona; yassı ürünlerin yarı ürünü olan slab üretimi ise, yüzde 5,3 düşüşle, 8,36 milyon ton azaldı. 2013 yılında, dünya çelik üretiminin yüzde 3,6 artış gösterdiği bir ortamda, Türkiye’nin üretiminin keskin sayılabilecek bir oranda gerilemesi, sektörün yaşadığı sıkıntıların boyutunu ortaya koyuyor. 2013’te üretim düşüşü ile Türkiye, dünyanın en büyük 10 çelik üreticisi arasında, Güney Kore’nin ardından en fazla üretimi gerileyen ülke olarak yer alıyor. Fakat üretimindeki gerilemeye rağmen, Türkiye, dünyanın en büyük çelik üreticileri listesinde 8. sıradaki yerini koruyor.

Sektörün nihai mamul üretiminin ise, yüzde 63 artan yarı mamul ithalatının desteği ile yüzde 6 civarında yükselerek, 36 milyon tonun üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bu yönüyle nihai mamul üretiminin, ilk kez ham çelik üretiminin üzerine çıkacağı tahmin ediliyor. Sektörün ham çelik üretiminde kapasite kullanım oranı da, 2012 yılındaki yüzde 73 seviyesinden, 2013 yılında yüzde 69 seviyesine düştüğü görülüyor. Yetkililer, Slab üretiminde ise kapasite kullanımının yüzde 53 gibi oldukça düşük bir seviyede kaldığnı belirtiyor. Verilere göre sektör 2013 yılında yaklaşık olarak 13 milyar dolar tutarında değer oluşturabilecek, 15,5 milyon tonluk kapasitesini kullanamadı. Çelik sektöründe atıl kalan kapasitenin, dünyanın en büyük 14. çelik üreticisi olan Fransa’nın üretim miktarına eşit olduğu ve Türkiye’nin toplam çelik ihracatının yüzde 80’i kadar bir bölümü oluşturduğu dikkate alındığında, işin önemi ortaya çıkıyor.  Çelik sektörünün atıl kalan kapasitesinde gerçekleştirebileceği üretimin değeri, 2013 yılında 60 milyar dolar civarında beklenen cari açığın yüzde 22 ve 100 milyar dolar civarında gerçekleşmesi beklenen Türkiye’nin dış ticaret açığının yüzde 13 oranındaki kısmına tekabül ediyor.

İhracat geriledi

Başta AB, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere, temel ihraç pazarlarımızdaki durgunluk ve İran’a uygulanan ambargo kapsamında İran’a yönelik yarı ürün ihracatının yaptırım kapsamına alınması yanında, ABD, Mısır, Ürdün, Kolombiya gibi ülkeler tarafından bazı çelik ürünleri ihracatımıza karşı alınan koruma önlemlerinin de etkisi ile, 2013ün11 aylık döneminde, çelik ürünleri ihracatımız yüzde 6,6 ve değer açısından yüzde 8,3 düşüş göstererek, 14,4 milyar dolara geriledi. 2013 yılının Ocak-Kasım döneminde, ihracattaki gerileme ve ithalattaki keskin artış neticesinde, sektörün ihracatının ithalatı karşılama oranının yüzde 152’den yüzde 124’e azaldığı görülüyor. Türkiye’nin net çelik ihracatı ise, 2012 yılındaki 5,9 milyar dolardan, 2013 yılında 11 aylık verilerden yıllıklandırılmış verilere göre, yüzde 50 civarında düşüşle, 3 milyar dolarda seyrediyor. Türkiye Çelik Üreticileri Derneği yıl sonu raporlarında çelik sektörü üretiminin gerilemesinde, girdi maliyetlerinin yükselmesinin yanında,

-Sektörün üzerindeki, rakip ülke üreticileri üzerinde bulunmayan ilave yüklerin rekabet gücünü düşürmesi,

-İthalatı teşvik eden ve ithal ürünleri yerli ürünler karşısında avantajlı hale getiren uygulamaların sürdürülmesi,

-Kalitesiz ve düşük fiyatlı ithalatın önünü kesecek tedbirlerin alınmaması,

-Dünya çelik sektöründeki kapasite fazlalığı,

-Son dönemde yaygınlaşan korumacı politikalar,

-Bazı ülkelerin girdi ihracatını sınırlandırmaya yönelik politikalar uygulaması gibi unsurların da etkili olduğuna yer verildi.

Zaman

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.