Dünya'nın en önemli dini otoriteleri arasında gösterilen Mısır'daki El-Ezher, 'İslam Söyleminde Yenilik' adı altında düzenlediği özel panelde, "İslamofobi'yi biz ellerimizle oluşturduk" diyerek kendini eleştirdi. İslam dinine mensup gençlere sahip çıkamadıklarından yakınan ünlü akademisyenler, 'fetvaları yanlış verdikleri ve Batı'yı iyi anlayamadıkları' itirafında bulundu. Bin yıl önce kurulan üniversitedeki dünyaca ünlü Ezher profesörleri, dünyaya İslam'ı anlatmada yepyeni çalışmalara başlayacaklarını duyurdu.

İLK KEZ ÖZELEŞTİRİ YAPTILAR

İslam dünyasında modernleşmeden ziyade gelenekçi bir çizgiye sahip olduğu savunulan El-Ezher Üniversitesi ilk kez özeleştiri yaptı. Kahire'deki Ezher kampüsünde bulunan İslam Üniversiteler Birliği merkezinde gerçekleştirilen panele, Birlik Başkanı Cafer İyed Selam, El-Ezher Rektörü Abdulhay Azzeb ve ülkenin önde gelen profesörleri katıldı. El- Ezher Rektörü Azzeb, "İslamofobi'yi biz kendi ellerimizle oluşturduk." çıkışı yaparak son dönemde hem teknolojik ve hem de sosyal alanda meydana gelen gelişmelerin gerisinde kaldıklarını itiraf ettiğini belirtti.

"İSLAM DÜNYASINDA GENÇLERİ TERÖR YAPILARINA KENDİ ELİMİZLE İTTİK"

Rektör Azzeb, bir olayı meydana getiren sosyal, tıp, ticari ve değişik yönleri araştırılmadan 'helal' veya 'haram' fetvası verdiklerini söyledi. Azzeb, bu problemin kendilerinin düştüğü en büyük çıkmazlardan biri olduğunu dile getirdi.

Olayları yorumlarken, 'Zamanın aklını dinlemediklerini', insanların bakış açılarını dikkate almadıklarını aktaran Rektör Azzeb, "İslam dünyasında özellikle gençleri, IŞİD gibi terör yapılarına kendi ellerimizle ittik." ifadesini kullandı. El-Ezher Rektörü Azzeb, bu durumun ise Batı'da 'İslamofobi'yi oluşturduğunu kaydetti.

BATIYA İSLAMI DOĞRU ANLATABİLMEK İÇİN ARAŞTIRMA YAPILMALI

Konuşmasının devamında Azzeb, Peygamber Efendimiz'in (sas) Medine'de Hıristiyan ve Yahudiler hatta dine inanmayanlarla birlikte huzur içinde yaşadıklarını, sadece ticaret değil sosyal ve sağlık gibi birçok alanda da ortak hareket ettiklerini aktardı.

Rektör Azzeb ayrıca, Efendimiz'in (sas) Hıristiyan ve Yahudilere 'kafir' demediğinin altını çizdi. 'Günümüzdeki en büyük problemin, kendilerinin, barış dini olan İslamı insanlara düzgün anlatamadıkları olduğu' tespitinde bulunan Rektör, yeni bir döneme girdiklerini belirterek Batı'da İslam'ın olumsuz bir şekilde anılmasının sebeplerini ciddi araştıracaklarını ve hemen akabinde de kimlerle İslamı anlatacaklarını iyi bir tartışmanın sonunda ortaya koyacaklarını söyledi.

"AHKÂM KESİP FETVA VERDİK; AMA NE DİNİMİZİ BİLDİK NE DE SOSYAL GELİŞMELERE BAKTIK"

Toplantıda söz alan panelistlerden Ezher Profesörü Kemal Beriga ise kendisi başta olmak üzere üniversitede çalışan öğretim üyelerine eleştirdi. Profesör Beriga, "Her cübbe ve fes takan hoca dini konularda söz söyleyecek birim mi oluyor? Hayır. Televizyon ve radyolarda İslam ile ilgili ahkam kesenler o işin ehli mi? Hayır. Soruyorum kaçımız (ilahiyat hocaları) dinimizi derinlemesine biliyoruz, ahkam kesip fetva vermesini biliyoruz! 'Ama tıp ne diyor, sosyal gelişmeler ne diyor?' yani dünyaya tamamen kapalı bir halde konuşuyoruz." ifadelerini kullanarak öz eleştiride bulundu.

Beriga ayrıca televizyon ve radyoların bir çoğunun, İslam'ı anlatmak için değil; reyting derecelerini artırmak için mücadele ettiğini de savundu.

EZHER İLK DEFA KENDİNİ ELEŞTİRDİ; ÇOĞU DİN ADAMI İKİNCİ BİR DİL BİLMİYOR

Ezher'in kendisini eleştiren bir toplantıyı tertip etmesi tarihinde bir ilk olma özelliği taşıyor.

Toplantıda konuşan diğer bir Prof. Dr. Nebil el-Semaludy ise Ezher'deki çoğu din adamının ikinci bir dili olmamasından yakındı. Dil öğrenmemenin nedenini de şimdiye kadar Batı'yı anlama gayretinin olmamasına bağlayan El-Semaludy, bunun hanelerine 'eksi' puan olarak yazıldığını üzülerek ifade ettiğini belirtti.

EZHER, TERÖR ÖRGÜTLERİNİN BATI'DA 'EHLİ SÜNNET' GİBİ YANSITILMASINDAN RAHATSIZ

Toplantıda El-Ezher Üniversitesi'nin, son yıllarda başta IŞİD olmak üzere diğer terör örgütlerinin de Batı'da 'Ehli Sünnet' gibi yansıtılmasından çok rahatsız olduğu aktarıldı. Dünyaca ünlü El-Ezher akademisyenleri, bu durumdan kendilerini sorumlu tutmaları gerektiğinde fikir birliği yaptı.

Konuşulanlar çerçevesinde dini yorumlamada ve İslam'ı dünyaya anlatmada büyük bir değişimin yapılması gerektiğinin altını çizen akademisyenler, ilk çalışmaların üniversitede yapılmasının önemli ve kayda değer bir gelişme olduğunu vurguladı.

Genellikle yeniliklere kapalı gibi görünen bin yıllık El-Ezher Üniversitesi'nin, bu programla gelecekte farklı adımlar atacağının işaretini vermiş olduğu belirtiliyor.

Cihan