Düşüncelerim düğümlendi dün ciğerimizde

Ne diyeceğimi ne yazacağımı bilemiyorum.

Meşhur hatibin birisine sormuşlar, “bir konferansta 5 dakika konuşmak için ne kadar süre hazırlanırsınız?”
Cevapta bahsi geçen sürede rivayet muhtelif, benim bildiğim, “5 dakika konuşmak için iki ay çalışmam” lazım demiş.

“Peki 2 saat konuşacak olsanız ne kadar hazırlanmanız gerekir?” sorusuna ise cevap ilginç, “Hemen başlayabilirim” demiş.

Televizyonlarda onlarca uzman, akademisyen, yazar çizer gibi birikimi büyük insanlar saatlerce konuşuyorlar.
Gündem Mısır. İnsaniyet adına, İslâmiyet adına ahir zaman fitnesinin en dehşetli tablosu ortada görülen.
“Peki ne konuşuyorlar?” Pratiği olmayan. Hiç bir şey.
“Konuşulmasın mı?” Elbette konuşulmalı. Bizim meselemiz, bizim derdimizdir.

Bütün vicdanlar iç kanama geçiriyor sanki.
Vicdanı olmayanların böyle bir derdi yoktur herhalde.

Vicdan, hakkaniyettir, insaniyettir, insaniyet-i Kübra olan İslâmiyetin şiarıdır.
İslâm âleminin birinci önceliği İslâmiyetle olan münasebetlerini sorgulamasıdır.

Müslümanın meselesi Müslümanların durumundan önce İslâmla, Kur’anla olan münasebetini düzeltmelidir.
Yoksa insanların kişiler arası iktidar kavgası sebep değil İslâma aykırı yaşama sürecinin sonucudur.

İslâm âlemi çok çetin bir sabır testinden geçiyor sanki. Müslüman Kardeşlerin 80 yıllık mazisinde bu tür çok testlerden geçtiği biliniyor.

Kırk günü aşkın meşruiyet içinde sebat-metanet destanı yazıyorlar. Müspet hareket yolunu ve çizgisini aşmayışları çıldırttı darbecileri.

Mısır çok keskin tefrik edici bir turnusol oldu –sözde- özgür dünya için. Maskeler sapır sapır düştü döküldü.

Söylemesi kolay uzaktan doğru. Ateş düştüğü yeri yakıyor.

Düşünceler çelik bilye gibi ciğerlerimize, gönlümüze, kalbimize düğümlendi hareketsiz. Vicdan düğümlenmesi mi desem, kilitlenmesi mi desem. Ne akıl ne duygu işliyor. Bütün insani hasletler ekran donması halini yaşıyor.

Ramazan-ı şerifte yapılan dualardan bir ferec bekledik. Bekliyoruz. “Lâ taknatu min Rahmetillah” mesajını hep hatırda tutuyoruz. Ümitvarız. Acaba Rabbimizden niyazımız o dur ki, daha fazla pahalıya patlamasın bu seher.

Sosyal medya ve çeşitli haber sitelerinden Fetih suresinin okunması mesajlarını alıyoruz. Bir şey yapamamanın sıkıntısını yaşarken hiç olmazsa dua etmek geliyor elimizden. -Riya olmaz inşallah. Şevval orucu için sahura kalktığımda iki rekat teheccüt namazı ardından Fetih suresini okudum. Günlük ubudiyet ve evradımızda dua ediyoruz. Bildiğim gördüğüm herkes dua ediyor. Rabbim şehit masumların yüzü suyu hürmetine kabul etsin (amin.)

İstanbul Saraçhane’de gecenin geç saatlerine kadar meşruiyet içinde tavrını ortaya koyan “biz kardeşiz buradan sizi selamlıyor en kalbi hislerimizle yanınızdayız” diyenleri bütün kalbimle tebrik ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum