Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Sinan Erdem Spor Salon’unda ÖNDER İmam Hatip Gençlik Buluşması’na katıldı. Burada konuşan Erdoğan, kutlu doğumun herhangi bir yıl dönümü değil, manevi bir yeniden diriliş olarak kutlandığı ölçüde anlamlı olduğuna işaret etti. Müslümanların yeniden diriliş fırsatını en iyi şekilde değerlendireceklerine inandığını vurgulayan Erdoğan, salondaki gençlere şöyle seslendi: “Ben ve 4 çocuğum da imam hatipli. İmam hatipliler, son dinin, son Peygamber’in günümüzdeki hizmetkarları olarak rahmetli Mehmet Akif Ersoy’un özlemini çektiği Asım’ın nesli, üstad Necip Fazıl’ın ‘Zaman bendedir ve mekan bana emanettir’ şuurunda bir gençlik diyerek, tarif ettiği gençler olarak, sadece bu milletin değil, aynı zamanda tüm ümmetin de umududur.”  Karşısında gördüğü manzaranın, siyasetten bürokrasiye ve ticarete kadar her alanda fikir ve gönül dünyası dolu olanların ezici bir çoğunluğa sahip olduğunu gösterdiğini belirten Erdoğan, “Türkiye’de bir dönem inancından, tarihinden, kültüründen, bize ait tüm değerlerden uzak bir nesil yetiştirme projesi uygulandı. Bunun için eğitim sistemimiz alt üst edildi. Bunun çilesini sizler çok çektiniz. Medyadan spora her alanda bilinçli çalışma yürütüldü. Utanç verici nice haksızlıklar, hukuksuzluklar yapıldı. İmam hatiplinin ayak bileklerine zincirler takıldı, zihnine zincirler vuruldu. ‘Katsayı uygulaması’ ile önünü kestiler. Bilmiyorlardı ki milletin bağrında yetişen bu tohumların boy vermesinin, meyveye durmasının önüne geçilemez” diye konuştu.            

YENİDEN İNŞA EDİLDİ

Erdoğan, milletin eline geçen her fırsatta destek vererek, imam hatipleri küllerinden yeniden inşa ettiğini vurgulayarak, “İmam hatipler, bu ülkeye cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, bürokrat yetiştiren seçkin eğitim kurumlarına dönüştü” dedi.     

İHL GENÇLİĞİ AYAKTA

28 Şubat döneminde, öğrenci sayısı 600 binden 60 bine indirilen imam hatip neslinin günümüzde kolejlerle yarıştığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu okullara mecbur kalan veya mecbur bırakılan değil, kendisine iyi bir gelecek hazırlamak ve bunu inancına, kültürüne, tarihine, medeniyetine sahip çıkarak yapmak isteyen gençlerimiz gidiyor. Sayısı 60 bine düşen imam hatip okulları öğrenci sayısı, bu yıl itibarıyla 1 milyon 207 bine ulaştı. Bu okulları kapatmak için her yola başvuranlara ne oldu derseniz? Evet, onlar tedavülden kaldırılıp tarihin tozlu raflarına havale edildiler. İmam hatip gençliği ise işte burada, dimdik ayakta.”

UMUT TÜRKİYE’DİR

Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı içinde en temel konularda dahi uzlaşmaya varabilmenin mümkün olamadığına dikkati çekti. Türkiye’nin dönem başkanlığını yaptığı 2 yılda bu konuda gelişme kaydedilmesi için çalışacaklarını anlatan Erdoğan,  “Müslümanları zalim diktatörler ile onlardan daha zalim terör örgütleri arasında seçim yapmaya zorlamak asla adil değildir. Esasen Müslümanların böyle bir mecburiyeti de yoktur. Son birkaç yüzyıl dünyaya hakim olan düzen artık çatırdamaktadır. Yaşanan sancılar, üst üste gelen krizler, yeni bir değişim dalgasının habercisidir. Bu süreci çok iyi değerlendirmeliyiz. İslam dünyasının umudu Türkiye’dir, bunu böyle bilesiniz” diye konuştu.

İSLAM’DAN BAŞKA BİR ŞEY TANIMIYORUZ

- Bütün oyunların halkı Müslüman olan ülkelerde oynandığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: “(Allahu ekber) diye öldüren Müslüman,  (Allahu ekber) diye ölen de Müslüman. Böyle bir durum olabilir mi? Canlı bomba eyleminde kendini patlatan sözde Müslüman, o patlamada ölenler yine Müslüman” ifadesini kullandı. Mezhepçilik fitnesinin, İslam dünyasını ciddi manada yaraladığına dikkati çeken Erdoğan, “Şia mezhep olmaktan çıkmış, adeta din gibi değerlendiriliyor.  Sünnilik, bazı yerlerde adeta din gibi değerlendiriliyor. Samimi Sünni bir Müslüman da  Şii bir Müslüman da mezhebi din olarak görmez. Bu çatışma niye. Mezheplerin üstünde bir dinimiz var, İslam. İslam’dan başka bir şey tanımıyoruz. Suriye’de 500 bini aşkın Müslaman’ı öldüren,  Esad’a sahip çıkan bunu ne adına yapıyor, buna cevap arıyorum” dedi.

UTANÇ VERİCİ

- “İslam ve terör kavramlarının yan yana kullanılması Müslümanlar için utançtır” diyen Erdoğan, “En büyük zararı kendi dininden olan insanlara veren, Müslümanları hedef alan örgütlerin hepsi proje ürünüdür, maşadır. DAEŞ, El-Kaide, Boko Haram, Eş-Şebab gibi taşeronlar, Müslümanların hassasiyetlerini istismar ederek, İslam’a karşı kampanyalara malzeme üretiyorlar. PKK, PYD, YPG, bunların İslam’la yakından uzaktan alakası yoktur. Müslüman’ın Müslüman’a kanı, malı, canı, ırzı, namusu haramdır. Dinin sahibi Allah’tır. Bize düşen, kendi varlığımıza ve geleceğimize sahip çıkmak.

 KUT’ÜL AMARE HAFIZAMIZDAN KAZINMAK İSTENDİ

Bize saldıranların saldırdıkları alanların başında tarihin geldiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarihimizle irtibatımızı kesmek için okul kitaplarından filmlere kadar öylesine titiz bir çalışma yapılmıştır ki milletimizin önemli bir bölümü hayata bu yalanlar üzerinden bakar olmuştur.Yıllarca bize 1. Dünya Savaşı’nda her alanda yenildiğimiz anlatılmıştır. Oysa yabancı harp tarihçilerine bakınca Osmanlı hem doğu hem de batı cephesinde kendisinden kat kat büyük güçlere karşı cesaretle mücadele etmişledir. Kimi cephelerde yenmiş kimi cephelerde yenilmişlerdir ama asla mücadeleden vazgeçmemişlerdir. Böylesine zor şartlarda verdiğimiz mücadelede dahi kazandığımız zaferler birileri tarafından özenle izlenmiştir. Çanakkale savaşları yakın zamana kadar layıkıyla kutlanmamıştır. Bir Kut’ül Amare zaferimiz var ki adeta milletimizin hafızasından kazınmaya çalışılmıştır. Yarın Sayın Başbakanımızın, Sayın Genelkurmay Başkanımızın katılacağı törenle bu zaferi şanına yakışır şekilde anacak şehitlerimizi ve kahramanlarımızı hayırla yad edeceğiz.”

Star