Rakip yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yönelik 7 Temmuz'da başlattığı saldırılarında şu an itibariyle bin 939 kişinin yaşamını yitirdiğini belirterek, şöyle konuştu:

 

"Bu saldırılarda şehit olanlardan 450'si çocuk, 250'si kadın ve 80'i yaşlı. Yaralıların sayısı ise 9 bin 886 ve bunların 2 bin 900'ü çocuk, bin 900'ü kadın, 380'i de yaşlı. Yaralananlar, durumu hafif olanlar değil. 500'ünün hayati tehlikesi sürüyor. Kimisinin ya kolu ya da bacağı kopmuş durumda. Beyin ölümü gerçekleşenler var, bunlar da yaralı olarak geçiyor. Bunların her birisi şehit adayı. O yaralıların içinden 11 kişi dün şehit düştü."

 

 

Gazze'de yaşananlar karşısında dünyanın sessiz kaldığını vurgulayan Rakip, yardım etmek isteyen çok az ülke bulunduğunu, bunların arasında Türkiye ve Katar'ın sayılabileceğini ifade etti.

 

Türkiye'nin, yaralıları transfer çabasını takdir ettiklerini dile getiren Rakip, şunları söyledi:

 

"Gazzeliler, Filistinliler olarak bu duruma önemle ve güzel bir olay olarak bakıyoruz. Son olarak Ankara'ya 4 yaralı gelmişti. Sağlık Bakanımız, Dışişleri Bakanımız yaralıların gelişini takip etti. Allah, yardım edenlerden razı olsun. Daha çok gelenler olacak. Gazze'ye giden ekiple, Türk ekiple görüşmelerim oldu. Bildiğime göre gelen yaralılar, Türkiye'nin farklı illerine dağıtılacak. Ankara ve İstanbul'un ardından Afyonkarahisar'a da yaralılar getirilecek. Türkiye Cumhuriyeti'nden Allah razı olsun. Türkiye'nin sergilediği durumu hiç kimseden görmedik. Ne Müslüman ülkelerinden ne de Arap ülkelerinden."

 

Gazze'de yaşamını yitirenlere kayıp değil, "şehit" dediklerini kaydeden Rakip, "Onlar Allah'ın mertebesinde çok büyük yerlere ulaşmış oldular. Kazanan onlar oldu" diye konuştu.

 

Yakınlarından da şehit ve yaralıların olduğunu anlatan Rakip, Türkiye'ye getirilenler arasında yeğeninin de bulunduğunu aktardı.

 

 

Bütün yaralıların Türkiye'ye getirilmesi için uğraştıklarını söyleyen Rakip, "Türkiye ve Afyonkarahisar'daki Filistinli doktorlar olarak elimizden geldiği kadarı ile yardım edeceğiz. Yapmak zorundayız, bu bizim kutsal görevimiz. Filistinli olmayan doktorlar da aynı çabayı gösteriyorlar" dedi.

 

 

"Gazzeli olan herkes benim ağabeyim, ablam, kardeşim, bacımdır. Biz burada ne yaparsak yapalım yine az kalır. Buradaki Türk doktor arkadaşlarımızla onları dört gözle bekliyoruz. Bizim de bir katkımız olsun düşüncesindeler. Herkes yardımcı olmak istiyor. Sivil toplum örgütleri, İHH İnsani Yardım Vakfı olsun, Yeryüzü Doktorları olsun, TİKA ve UMKE gibi kuruluşlar, bu konuda ellerinden geleni yapıyorlar. Allah, yardım eden herkesten razı olsun."