Dondurmada sinsi tehlike!

Dondurmada sinsi tehlike!

İstanbul Rumeli Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Oğuz Özyaral, yaz sıcaklarında beslenme alışkanlıklarına dikkat çekti.

 Ülke Haber'in sorularını yanıtlayan Özyaral, özellikle 'soğuk' yiyecek ve içeceklerin tüketildiği bugünlerde, çocuklara dondurma yedirilmemesi uyarısı yaptı

İstanbul Rumeli Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Oğuz Özyaral, yaz sıcaklarıyla birlikte artan 'soğuk' yiyecek ve içeceklerin kullanılma biçimlerine dikkat çekti. Çok sıcak havalarda oluşan terleme sonrasında vücudun direkt olarak soğuk besinlerle temas etmemesi gerekliliğien vurgu yapan Özyaral, aynı zamanda tüketilen dondurmalarda 'süt'ün en önemli faktör olduğunu vurguladı.

Ülke Haber'in sorularını yanıtlayan Doç. Dr. Oğuz Özyaral'ın sözleri şöyle:

- Yaz aylarının gelmesi ile birlikte soğuk yiyecek ve içeceklerin tüketimi de arttı. Özellikle dondurma bu yiyeceklerin başında geliyor. Dondurmayı sağlığımızı etkilemeden tüketebilmek için nelere dikkat etmeliyiz?

Dondurma yaz ve kış her mevsim tüketilebilir. Önemli olan dondurmayı nereden alıp tükettiğinizdir. Çünkü içerisinde süt unsuru var. Doğal katkılarla yapılmış, meyve özüyle yapılmış bir dondurmada sıkıntı olmayacağını biliyoruz. Fakat aromalar dediğimiz çeşitli kimyasallar ile üretilmiş dondurmaları çocukların tüketmesine ben karşıyım. İçinde gerçek çikolata yoksa, kakaolu diye satılan renklendirilmiş dondurmaların yenmesinin de doğru olmadığını düşünüyorum. Dondurmada tercihler, içerisinde parça meyveleri içeren sütlü veya vanilyalı çikolatayı özellikle tavsiye ediyoruz. Bunun üzerine fındık ve fıstık gibi besinleri tavsiye ediyoruz. Şekere çok karşı olduğum için, çikolatalının çok şekerli yapılmasını da doğru bulmuyorum. Dolayısıyla, satılan alınan ürünün marka değeri yerine içerik ve özellikle sütün pastörize edilme biçimi çok önemli. Aksi takdirde farklı yaz hastalıklarına sebep olabilir. Şarbon ve brusella gibi hayvandan bize geçebilecek hastalıklara yakalanmamamız lazım. Sütün kullanımı, sütün kaynağının iyi olduğu, hijyen kurallarına uygun üretilen dondurma yaz kış tüketilebilir. 
Özellikle çocuklara çok terlemiş oldukları anda dondurma yedirilmemelidir. Çünkü, vücut birden soğuk bir ürünle temas ettiğinde enfeksiyon riski artmaktadır. Genellikle dondurmayı tüketirken annelere tavsiyem; bir pramit pasta, üçgen pasta yapabilirler. Evde yapılmış bir muhallebinin üzerine, hazırlanan meyve salatasının üzerine dondurma koymak suretiyle çocuklara yedirmek, bir yandan soğuk bir ürünle direk temas etmek yerine ikinci bir ürünle birlikte tüketilmesi hem besin değeri hem de vitaminler açısında destekleyici olmakta, tüketilirken bir zevk oluşturmaktadır. 

Soğuk içeceklerde ise, ‘yazın ben bir soğuk içim’ çok yanlış bir düşünce, yazın sıcak havalarda soğuk içtiğinizde sadece o an için soğuk ihtiyacınızı karşıladığınızı düşünürsünüz. Oysa, iyi hazırlanmış limonlu ve şekersiz bir çay, yapabiliyorsanız içerisine bir yaprak tarçın ya da birkaç karanfil atarak soğuk olarak tüketilebilir. 

Evde püre haline getirdiğiniz meyve suyu üretebilirsiniz. Bir sürahi içerisinde alabildiğince elma ve limon dilimleri konularak, tarçın eklenerek buzdolabında bekletebilirsiniz. Bu tür doğal meyve suları hem şeker ihtiyacınızı karşılayacak hem de susuzluğunuzu giderir. 

- Peki hocam, bu doğal meyve sularını evimizde yapabilmek için doğal yaz meyvelerine ulaşmak pek kolay olmuyor. Pazar ve marketlerde sağlıklı ve taze bulamıyoruz. Bunun için neler yapılabilir?
(Gülüyor…) Bu çok güzel bir soru. Burada halkın talepkârlığı çok önemli. Ağlamayan çocuğa emzik verilmez. Dolayısıyla, o emziği istiyorsak mutlaka talepkar olmamız lazım. Biz, bundan memnunmuşuz gibi davranmaya devam ettiğimiz sürece, ürünlerde bu normalmiş gibi önümüze sürülmeye devam ediyor. Maalesef bakıyorum pazarda her şey satılıyor, tüketiliyor. Alan memnun, satan memnun gibi bir tablo ortaya çıkıyor, bunun böyle olmaması lazım. Eskiden köy ürünlerimiz vardı. Elmalarımızın biri büyük, biri küçük, biri yamuk, biri göbekli olurdu. Şimdi hepsi fabrikasyon gibi görünüyor. Bu ürünlerinde hiçbir besin değeri olmuyor… İçtiğimiz elma suyu, yediğimiz elmanın tadından daha çok elma tadına sahip. Böyle bir ikilemin içerisindeyiz. Lütfen bu tür ürünler alınırken, kutuların üzerine de bakılsın. Özellikle bütün firmalarımız pastörize, şeker ve aroma katkısız saf meyve suları üretsin ve ben evde yapamıyorum diyen arkadaşlarımızda onları tüketsinler…

Kaynak:Ülke Haber

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.