Diyanet, Said Nursi ve Nur cemaati tavrını değiştirmeli

Diyanet, Said Nursi ve Nur cemaati tavrını değiştirmeli

Prof. Dr. Ali Seyyar'dan Diyanet Teşkilatına çağrı...

Risale Haber-Haber Merkezi
 
Prof. Dr. Ali Seyyar, Diyanet Teşkilatının Said Nursi’ye karşı tavrını olumlu yönde değiştirmesini, nur cemaati dâhil bütün dinî cemaatlerle iyi diyalog hâlinde olması gerektiğini söyledi.

Milat Gazetesi'nde "Diyanet İşleri Başkanı’nın rüyası" başlıklı bir yazı kaleme alan Seyyar, Mehmet Görmez'in Mustafa Sungur ağabeyi ziyaretine dikkat çekti. Seyyar, "Şüphesiz her şeyi yaratan C. Hak, bu özel ve aynı zamanda stratejik rüyayı Diyanet İşleri Başkanımıza boşuna göstermemiştir. Umarım Diyanet İşleri Başkanımız bu rüyadan gereken işaretleri almıştır" dedi.

İşaretleri daha da somutlaştırmak adına bazı hatırlatmalarda ve önerilerde bulunmak istiyorum. Şunu unutmamak gerekir:

Ziyaret edilen Sungur ağabeyin, devletçe yıllarca horlanan, türlü türlü işkencelere maruz bırakılan, her yönüyle dışlanan İslâm âlimlerinden Üstat Bediüzzaman Said-i Nursi’nin has öğrencilerinden birisi olduğuna dikkat çeken Prof. Ali Seyyar, Diyanet'e önerilerde bulundu:

"T.C. Devletinin Diyanet İşleri Başkanı olan Mehmet Görmez hoca, gizemli rüyasının da sürpriz hasta ziyaretinin de gizli kalmasını arzu etmiş olabilir ama kader, hem rüyasını hem de ziyaretini ortaya çıkarttı. 

"Üstad’ın tabiriyle kendini Kuran’a vakfetmiş Nurun Kahramanıydı. Ve bundan dolayı da Mustafa Sungur ağabeyimiz de Kemalist rejimin hışmına uğramış, hapishanelerde işkence görmüş bir Nur talebesiydi. Diyanet İşleri Başkanı da bizzat böyle bir şahsiyeti rüyasında görüyor. Dolayısıyla kurum olarak Diyanet İşleri Teşkilatı, bundan böyle Bediüzzaman Said-i Nursi’ye karşı tavrını olumlu yönde değiştirmeli, nur cemaati dâhil bütün dinî cemaatlerle iyi diyalog hâlinde olmalıdır.

Bu rüya, Diyanet İşleri Teşkilatının diğer dinî cemaatlere daha hoşgörülü bakmasının ötesinde Türkiye’ye manevî boyutuyla hizmet etmiş ve hizmet edecek kapasitede olan bütün cemaatlerle sıkı işbirliği yapmasına vesile olmasını temenni ederim. Cemaatler arası diyalog sürecini bizzat Diyanet İşleri Teşkilatı başlatmalı ve Türkiye’nin manevî açılımının öncülüğünü yapıp manevî sosyal hizmetler alanında yürütülecek hizmetlerle ilgili görev dağılımını cemaatlerle birlikte belirlemelidir.