M. Maruf ÖZÜLKÜ

M. Maruf ÖZÜLKÜ

Dikkat, kaygan zemin...

Yaşadığımız hadiselerin bizi etkilediği ve bu etki ile davranışlarımızın istikamet değiştirdiğini ifade ederek başlayalım söze.

Dikkat, diyelim ardından.

Kendinizi kaybetmeyin. Kişiliğinizi fevri tepkilerle tarümar etmeyin.

"Sivrisinek tantanasını kesse, balarısı demdemesini bozsa sizin şevkiniz kırılmasın" diyen ikaz ve motivasyonla durduğunuz yere istikrar ve istikametle sahip çıkın.

Allah'ın ilim, kudret ve hikmet kalemiyle icra olunan hadiseler iman sahibinin itikadinde savrulmalara yol açamaz-açmamalı.

Madem O var, O biliyor ve O görüyor.

Her hadiseden bir ders bir ikaz ve bir eylem işareti alalım.

Yağmursuzluk hali Yağmur duası vaktinin geldiğini haber veriyorsa ve yapılacak ibadet yağmurun yağması esas maksadıyla değil; vakti gelen vazifenin icrası sebebiyle gerçekleştirildiği gibi...

Ülkemizde ve Ortadoğu'da yaşanan kanlı vahşetler ve işgaller de elimiz iktidarımız yetmediğine göre dua, yardım ve dayanışma vazifesi için alarm sayılmalıdır. Kürt, Türk ve Arap gibi İslam unsurlarına muhabbet ve uhuvvet hissi beslemek vaktidir.

İttihad, fereç ve fütühat için dua ve gayret vaktidir.

***

Öncelik, kırmızı çizgi ve esas mesele...

Bizi insan suretinde yaratan Müslüman yapan ve hayat senedi mukabilinde kuvve-i icraat veren Rabbimizi ve onun marziyatını bir kenara koyup, fani ve suri hadisatın toz dumanına dalarsak, kartondan hakümranlıklara aldanıp oyuna, oyuncak olursak vah bize, eyvahlar bize.

Herkesin derdi farklı olabilir.

Herkes akıntıya kürek çekebilir.

Herkes birbirine gaz verebilir.

Herkes seninle mezarla gelmez.

Herkes seni bikes olmaktan kurtaramaz.

***

Zalimlerin insanlarını evinden yurdundan ettiği toplu kıyımlar yaptığı kötü zamanlar yaşıyoruz. Ehli İslam perişan, Müslüman coğrafya, kan ve barut kokuyor. Taş üstüne taş bırakmamak için anlaşmış şeytani organizasyonlar.

Türkiye, bir umut ışığı bir toparlanış merkezi olarak tebarüz ediyor yine. Şerirler bu iklimin dibine dinamit koymakta bu ruha karşı barikatlar kurdurmaktadır. Kadim şehirleri yaşanmaz yapmakta, vicdanlarda hendekler kazmaktadırlar.

Bu kirli ve karanlık teşebbüslere duyulan tepki ise sadece iç alemlerde. Vicdanlar gönüller tel'in ediyor. Diller ise cılız ve ürkek.

Çünkü Moğolları andıran zalim ve cebbar düzen bozucularda kanun yok, kaide yok, insaf hiç yok. Kampanyasını yürüttükleri söylem ve eylemleri öylesine canicesine ve yobazcasına taşıyorlar ki, karşı çıkmak isteyenler onları Kahhar-ı Zülcelal'e ancak havale edebiliyorlar.

Türkiye bugünleri de aşar ve bir asırdır sıkıştığı cendereden inşaallah kurtulacaktır. O gün geldiğinde herkes rahat bir nefes alacaktır.

O gün vicdanlar mutmain olacak ve gönüller asalet ve adalet hisleriyle dolacaktır.

Şer ve şerirlerin akibeti hüsrandır.

Ama asıl önemlisi siz...

Durduğunuz zemine dikkat edin. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
6 Yorum