Dikkat burası dünya!

Son okuduğum Hadis-i Şerif düşündürdü; “Gücünüz yettiği ölçüde dünya kaygılarını düşünmeyiniz.” Hem hangi hadis düşündürmez ki dedirtti en başta.

Aklın onarıldığı, kalbin tasfiye, nefsin tezkiye dildiği ayda düşünceleri arındırmak, sonraki ayları da temizler, berraklaştırır…

Suni dertler, ihtiyaç olmayan ihtiyaçlarla koşuştururken; hakikat durağında durup dinlenmek, hikmet demlemek; tam da ramazana yaraşır bir davranış, aya uygun bir tavır; ne düşünüyoruz, ne yapıyoruz, neden yapıyoruz, hayatımız, ömrümüz neye karşılık geliyor?

Yoksa modernliğin esiri mi olduk, rüzgârın önünde bir yaprak mıyız, ayartı tiryakiliğinin seline kapılmış akıyor, konfor tutkunluğuna zamk gibi yapış mıyız?

Ah o nehir, vah o nehir! Nasıl da şişirdi ve savurdu iştah ile içenleri!

Hani sadelikti, hani samimiyetti, hani ihlastı?

Konforlar, katmanlar, sınıflar, markalar sıralaması; yoksa yoksun, ya da kenarda figür.

Dünyası dünya kaygısı ile dolan, dünya kadar kaygı ile dolar. Şu olacaktı, bu olacaktı, böyle olsaydı, şöyle olsaydı;  söze gelince de veya iyice sıkışınca; her şey kader ile takdir edilmişti, kaderine teslim olan kederden emin olurdu.

Evet de; bunu hayatın belirli kesitinde değil de her deminde yaşamak esas olan. O kitaplar okunsun da geçilsin diye yazılmamış, anlaşılsın yaşanılsın diye yazılmış.

Düşüncede ne var, kalbe ne yerleşmişse insan o insandır. Bardakta çay varsa caydır, limonata varsa limonatadır. Sirke küpünden bal damlayacak değil ya!

Gücümüz bu kadar biz bu kadarız! Eyvallah. Bu da bir meziyet, bir hakkaniyet, bir samimiyet. Miş gibi görünmektense duruşunu belli etmek, kusurunu bilmek de bir nevi istiğfar.

Modernliğin kıskacında akrep gibi sokan fitnelerinin farkında mıyız? Hadiseler zaten seyrinde akıyor, kaderin yazdığı değişmiyor, dünya oyuncakları elimden gitti diye ağlamak ya da elimde yok diye üzülmek; güçsüzlük alameti, kuvvetsizlik belirtisi…

Şimdi tam güç devşirme, kuvvet biriktirme devri; hazır şeytanlar bağlanmış, nefsi suskunken.

Ramazanı yaşamak, yaşamı ramazana dönüştürmek; hayatı güçlü kılar, kaygıları küçültür, ibreyi ahirete çevirir, yönü hamde, zikre, tefekküre çıkarır. Yolun sonu Rıza-ı ilahi inşaallah.

Ramazan günleri azalıyor diye kaygılanıyorsak güçlüyüzdür; dünya oyuncaktan başka nedir ki? Oyuncakla ne kadar oynanırsa dünya ile o kadar oynanır.

Oyuna kaptırmak, ayartılara kapılmak; dikkat burası dünya ve yine dikkat sonsuz saadet burada kazanılacak.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum