Depremde masumları hatırlamak

Ağustos ayı istiklal tarihimizin zafer ayı olarak bilinir. Bu yıl aynı zamanda üç ayların, Şaban ve Ramazan aylarının manevi feyzini de taşıyor. Bir de hicranı, musibeti ve acıyı tattıran bir deprem hüznü var.

Depremin derin etkileri rakamlara yansıyor

17 Ağustos depremi, tüm Marmara Bölgesi'nde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 konut, 42.902 işyeri hasar gördü. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bıraktı.

Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilendi. Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir.

Akıllarda bıraktığı izler yeniden hatırlanacak

17 Ağustos deyince binlerce insanımızın masumca ve ansızın kaderin tecellisine mazhar şahadetleri gelir aklımıza. Yine hatırlanacak o insanlar. Kederli ailelere tekrar başsağlığı dilemek ve rahmetle anmak, bu vesileyle ihmal edilmiş yaraları sarmak herkesin, özellikle kamunun görevidir.

Deprem her hadisede olduğu gibi ilahi bir takdir, bir ikaz, bir rahmet, bir tasarruftur. Acının yoğurduğu hayat hikâyelerinin sebat ve azimleri tevekkülle birlikte muvaffakiyetin kapısını daha fazla çalabiliyor. İstenmeyen bu süreci yaşayan kardeşlerimizin hem ahiret açısından büyük mükâfatları, hem de dünyada günahlarından temizlenme ve arınma vesilesi olma ümidi bizlere teselli veriyor. Ayrıca, meşakkatin sabır hamuru hayatı anlamlı kıldıkça tutunma ve gayret artıyor. Daha sorumlu ve idrak içinde olayları algılıyor.

Televizyonda seyrettiğimiz deprem çadırları, psikolojisi bozulmuş insanımızın vakur, izzetli zor şartların ezdiği halini görmek, hepimiz için utanç verici. Toplanan paralar, bütçede biriktiği iddaları bile ürkütücü.
Yılların kümelenmiş acısı hala sosyal ve ekonomik olarak dindirilemiyorsa, acilen ve pilot bölge ilanı ile derhal çözülmeli problemler.
Deprem kuşağında yaşamaya alışırken, İstanbul potansiyel fay hattına hazırlanırken, kaderin hükmüne razı ancak sebeplerin, teknolojinin ve sistemlerin tedbir hanesi ve işlemleri boş kalmamalı.
Deprem sıcaklığında, gördüğümüz incelediğimiz bazı binaların teknik zaafiyeti ve yaşanan ağır günlerin sızısı ve insanlarımızın tepkisi hala gözümün önünde.
Deprem yönetmeliğine göre yeni teknik standartların uygulanması, yapı denetimi, konut güvenliği, insanımızın psikolojik açıdan depreme hazırlanması doğru adımlar.
Ama yaşananları telafi edemesekte, yaşayanları rahatlatacak bir öncelik, aciliyet ve hızlı adım atılmalı.

Duanın rahatlatıcı dünyasına açılmak

Umuyoruz ki, dindirilmiş yaralar, kapanmış sosyal problemler ve şefkatle sahiplenilmiş insanlar, yeni dönemlerini ve hayatlarını şuurlu bir imanla devam ettiriyorlar.
Allah’tan vefat edenlere rahmet, yaralı kurtulanlara metanet, aile ve çevrelerine sabır ve tevekkül diliyoruz. Depreşen dünyanın depresyona giren hallerinden ve deprem acısından Allah hepimizi muhafaza etsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum