Cüzdanın ağırlığı bile omurga açınızı değiştirebilir

Cüzdanın ağırlığı bile omurga açınızı değiştirebilir

Cüzdanın ağırlığı bile omurga açınızı değiştirebilir

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Operatör Doktor Hasan Doğan, okul dönemiyle birlikte çocukların ve gençlerin her gün taşımak zorunda kaldığı ağır sırt çantalarının akciğer kapasitesinin azalmasına, omurga eğriliğine ve zaman içinde kamburluğa kadar varabilen, şekil bozukluğuna neden olduğunu söyledi.
 
Toplumun % 80 inin, hayatının bir döneminde omurga ağrısı yaşadığına dikkat çeken Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Hasan Doğan, sırt ve kol çantalarının ağırlığının omurga sağlığı açısından çok önemli bir sorun olduğunu söyledi. Dr. Doğan, 'Duruşunuzun dik olması akciğerin rahat çalışmasına neden olurken, omurgaya uygulanan ağırlık, zaman içinde eğriliğe ve akciğer kapasitesinin azalmasına, nefes almakta zorlanmaya sebep oluyor. Bir cüzdan ağırlığı bile omurganın açısını değiştirebilirken çocuk yaşlardan itibaren aynı yükü sürekli olarak taşımak, ileriki yıllarda kronik ağrılara ve şekil bozukluklarına neden oluyor' dedi.
 
Hemen Hemen Her gün Taşımak Zorunda Olduğumuz Çantalar Nasıl Olmalı?
 
Sırt çantalarının vücut ağırlığının %15'i geçmemesi gerektiğini, kol çantalarının ise vücut ağırlığının %10 'nu geçmemesi gerektiğini belirten Op. Dr. Hasan Doğan, özellikle çocuk ve gençlerin sıklıkla kullandığı sırt çantalarının; askılarının sert ve dar olduğunda boyun, sırt ve bel bölgesindeki bağ dokusuna zarar verdiğine dikkat çekti. Anne babalara uyarılarda bulunan Dr. Hasan Doğan; askıları geniş ve sert olmayan, omuzda askılarının ayarı iyi dengelenmiş sırt çantaları almalarını tavsiye etti. Dr. Doğan, omurga açılarının bozulmaması için özellikle bayanların her gün kullandığı çantaları taşırken de sıklıkla kol değişmeleri gerektiğini ve kemer hizasında taşınmaları konusunda önemle uyarıda bulundu.
 
Çantanız Fıtık Etmesin!
 
Op. Dr. Hasan Doğan, çanta tercih ve kullanımının vücut şeklini bozduğuna zamanlara ve bağların zayıflaması sonucu omurgadaki disklerin üst üste yığılması sonucu fıtık oluşumuna neden olduğunu söyledi. Op. Dr. Hasan Doğan, omurga kaynaklı hastalıklarda, kalıcı ve önleyici doğal tedavi olan Proloterapi yöntemine dikkat çekti. Proloterapi'nin; zayıflamış ve eski işlevselliğini kaybetmiş eklemleri, kıkırdakları, ligamentleri (bağ dokularını) ve tendonları güçlendirerek tekrar eski haline getiren bir tedavi yöntemi olduğunu, vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmasını harekete geçiren bir enjeksiyon uygulaması olduğunu belirtti.
 
Ağrılarınızı Vücudunuz Tedavi Etsin
 
Op. Dr. Hasan Doğan önleyici ve iyileştirici tedavi yöntemi olan Proloterapi hakkında şunlara dikkat çekti; 'Hasarlanan bölgeye Proloterapi yöntemiyle enjekte edilen ve özel bir içeriğe sahip olan Proliferant solisyon, hasarlı bölgede vücudun tamirci hücrelerini aktif hale getirir. Vücudun kendini iyileştirme sistemini devreye sokan bu yöntem sayesinde doğal bir tedavi uygulanmış olur. Proloterapi; zayıflamış ve eski işlevselliğini kaybetmiş eklemleri, kıkırdakları, ligamentleri ve tendonları güçlendirerek tekrar eski haline getirir ve onarır. Özel bir içeriğe sahip olan Proliferant solisyonunun hasarlı bölgelere enjekte edilmesiyle çalışan, vücudun iyileştirme gücünü harekete geçiren, ağrıları yok eden mucizevi bir tedavi yöntemidir' dedi.
 
Haberler 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.