Çözüm süreci Doğu'yu ballandırdı

Çözüm süreci Doğu'yu ballandırdı

Muş'ta, terör olayları nedeniyle uzun yıllar yasaklı kalan yayla ve meraların çözüm sürecinin ardından kullanılmaya başlanması, yerli ve gezgin arıcıların yüzünü güldürdü.

İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Aydın, "Çözüm süreciyle beraber arıcılıkta önemli bir gelişme kaydettik" dedi.
 
Muş'ta, terör olayları nedeniyle uzun yıllar kullanılmayan yayla ve meralar, çözüm sürecinin ardından yerli ve gezgin arıcıların yüzünü güldürdü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan çözüm sürecinden önce Doğu Anadolu Bölgesi'nde çatışma ve operasyonlarla anılan yaylalarda, artık silah sesleri yerini huzur ortamına bıraktı. Terör nedeniyle gidilemeyen ve güvenlik gerekçesiyle uzun yıllar yasaklı olan yaylalar, çözüm sürecinin ardından zengin bitki örtüsü ve doğal güzellikleriyle yerli ve gezgin arıcıların tercih ettiği mekanların başında geliyor. Bölgede etkisini gösteren huzur ortamında silah seslerinin susmasıyla rahat ve güvenli şekilde istedikleri yaylada konaklayan arıcılar, daha önce çıkamadıkları yaylalardan verim almanın sevincini yaşıyor. Muş Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Mehmet Aydın, çözüm sürecinde mera ve yaylaların kullanıma açılmasının bölgede olumlu yansımalarının arıcılıkta da görüldüğünü belirtti. Kentin kovan varlığının son yıllarda 17 binden 30 bine ulaştığını anlatan Aydın, kovan sayısındaki artışın bal verimine de yansıdığını söyledi. Muşlu arıcı Ayhan Öztürk de geçmişte çok sıkıntılı günler yaşadıklarını bildirerek, çözüm süreci ile son 2 yıldır huzurlu şekilde istedikleri yaylaya ulaşabildiklerini söyledi. Öztürk, "Eskiden yaylalara gitmemiz mümkün değildi. Şu anda bulunduğum mevkinin 5 kilometre aşağısına kadar ancak gelebiliyorduk. Geldiğimiz zaman da geceleri kalmak mümkün değildi. Bugün inanın ki evimizde gibi huzurluyuz" dedi.
 
BU VATAN HEPİMİZİN
 
Bölgedeki terör olaylarının canlı şahitlerinden biri olduğunu vurgulayan Öztürk, şöyle konuştu: "Biz her zaman iç içe yaşadık. Bu vatan, bu toprak benimdir. Kimse benden alamaz. Batılı doğulu, güneyli kuzeyli biz bir bütünüz. Bizim atalarımız birlikte mücadele verdi, birlikte kanlarını döktüler. Bu topraklarda onların kanlarıyla sulanan benim al bayrağımın dalgalanması lazım. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Ermeni, Hristiyan olabiliriz ama biz bu topraklarda yaşıyoruz. Bu toprak, bu sınırlar hepimizin. Doğulusu batılısı yoktur. Biz hepimiz kardeşiz. Kimse bu oyuna gelmesin. Bugün bu huzuru gördüğümüzden ötürü Rabbime şükrediyorum. Rabbim, bu taşın altına elini kim koymuşsa Allah onun işini rast getirsin. Yeter, fidanlar öldü. Yeter, kanlar döküldü, artık yeter. Biz bu vatanın çocuğuyuz, başka vatanımız yok. Benim anadilim Kürtçe diğerininki Türkçe, Lazca, Çerkezce olabilir ama bu vatan hepimizin. Bu bayrak hepimizin. El birliği yapın bu vatanı bölmeyelim. Dış güçler yetmediği gibi içten biz birbirimizi yaralamayalım. Çünkü biz bir bütünüz, kardeşiz. Bizim bizden başka kardeşimiz yok." Ordu'dan Muş'a gelen İlhan Akçin de 30 yıldır arıcılık yaptığını belirterek, her yıl Muş, Van, Hakkari, Kars ve Erzurum yörelerinde arıcılıkla uğraştığını söyledi.
 
AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.