Hamide HATİPOĞLU

Hamide HATİPOĞLU

Çocukluk Bayramları

Her bayram günlerinde dostlar bir araya geldiklerinde “nerde o eski bayramlar” diyerek başlarlar söze.

Aslında eskiyen bayramlar değil çocukluk günlerinde yaşanan bayramlara olan özlemdir. Bu özlemden doğan sevinç, mutluluk ve çoşkudur.

Bayramlar her yaş için ayrı bir tat, ayrı bir sevinç, ayrı bir mutluluktur. Hatırlanan her bayramda yaşanan güzel duygular ve çoşkulardır.

Herkesin zihninde bayramlar farklı anlamlar taşır. Kimisi için bayram, sabah erkenden kalkıp erkek çocuklarınada yanına alarak sabahın ereken sasatinde camiye koşturmaktır. Evin hanımında da bayram sabahı kahvaltısını hazırlamak telaşı vardır.

Kimisi için bayram büyüklerine ziyaret etmek, ellerine öpmek, bayramlaşmak ve hayır dualarına almaktır. Kimisi için de şeker, çikolata toplamak, kimisi için dolma, tatlı yemek, kimisi içinde kızkaçıran, çatpat, maytap patlatmaktır.

Özlenen elinize bir buket çiçek veya bir kutu çikolata alıp büyüklerinize yaptığınız duygu yüklü mutluluklardır muhakkak.

Yaşımız ne olursa olsun “ah o eski bayramlar” dediğimiz bayramda çocuk olmaktır. Bayramı çocukça yaşamaktır.

Çocuklukta kaygılar, sıkıntılar ve günübirlik problemler yoktur. Dolayısıyla bayramlar coşkuyla yaşanır.

Çocukluk bayramları en sade, en arı ve en saf yaşanan yıllardır. Bayram vesilesiyle güzel ve yeni elbiseler, ayakkabılar ve oyuncaklar alınan çocuğun yaşadığı mutluluğu başka dönemlerde yaşadıkları pek görülmez.
Alınan ayakkabılar, elbiseler ve oyuncaklar yatağımızın başucuna konulur bayram sabahına kadar üzerimizde nasıl duracağı hayal edilir. Hayalin ötesine geçerek giyme denemeleri yapılır ve evin içinde dolaşılır. Bayram sabahının gelmesi iple çekilir.

Evde annenin büyük ve telaşlı bayram hazırlığı başlamıştır bile. Anne bir taraftan dolma-sarma yaparken bir taraftan da gelecek misafirlere ikram edilecek börek ve tatlı yapma telaşındadır. Evin de tertipli ve düzenli olmasına da dikkat edilir. Baba da evin ihtiyaçları için Pazar, market alış-verişini bitirmiştir. Ve arife gecesi hiç bitmek bilmez derken birde bakmışız ki bayram sabahı oluvermiş.

Yeni alının bayramlıklar giyilir. Erkek çocuk ise babayla bayram namazına kılmayı gider, kız çocukta pencereden babasının ve kardeşinin bayram namazından gelmesini bekler ki evde bayramlaşma merasimi başlasın.
Uzun bir bekleyiş ve yoldan geçenleri izlemenin andından ufuktan babada görünür. Kız çocuk daha kapının zili çalmadan büyük bir heyecanla kapıyı açar. Bayramın mübarek olsun babacığım diyerek babanın eline öper ve bayramlaşma merasimini başlatmış olur. Anne-babadan alınan harçlıklarla da cüzdanlar doldurulur. Evde melekleri bile imrendiren büyük bir mutluluk, sevinç ve coşku yaşanmaktadır.

Kahvaltı yapılır. Anne-babanın peşine takılıp el öpmek ve harçlığı daha çoğaltmak için büyüklerle bayramlaşmaya gidilir. Eş, dost, akraba, komşu ziyaretleri ve eve gelen misafirlere yapılan izzet, ikramlar. Rutin günlerden çok farklı, biraz yorucu ama tatlı günler yaşanır. Bayramda Lunaparka gitmişsek seretonin hormonu tavana vurmuş sevinç ve coşku katlanmıştır.

Yıllar yılları izleyecek çocukluk bayramlarımız bizden uzaklaşacak buruk bir anı olarak hatırlanacak. Harçlıklarımızı kıyıp aldığınız su tabancası veya Barbi bebekler güzel bir anı olarak hatırlanacak. Harçlık alan el konumundayken artık harçlık veren el olacağız. Çocukluğumuzda elini öpüp bayramlaştığımız büyüklerimizden bazıları Saadet-i Dareyn’de buluşmak üzere çoktan uzun yolculuklarına çıkmışlar bile.

Bizler büyüdükçe bayramlar başka şeyler ifade etmeye başlayacak. Bayramlarda çocukları sevindirmek, onların gönlünü almak, çocukluk bayramlarında yaşadığımız sevinç, mutluluk ve coşkuyu yeni nesillere aktarmak içimizdeki burukluğu alacak ve başka türlü mutlu edecektir.
Sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayram geçirmek, içinde yaşanılan sosyal hayattaki insanların mutluluğuyla yakından alakalıdır.

Çevremizdeki çocuklara çocukluğumuzda yaşadığımız tat, sevinç, mutluluk ve coşkuyu yaşatmak dileğiyle... Herkese hayırlı bayramlar…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.