Çocuklarda sık görülen ve yaygın adıyla ‘sara’ olarak bilinen epilepsi, bazen aileler tarafından fark edilemiyor. Zira bazı epilepsili çocuklarda nöbetler, bayılma, ağızdan köpük gelme şeklinde değil, sabit bir noktaya bakıp, dalma şeklinde olabiliyor. Ebeveynler iyi gözlem yapamadığında, hastalık erken teşhis edilemiyor.

Halk arasında sara olarak bilinen epilepsi nöbetleri, her yaşta görülebilen ama sıklıkla çocukları ve ileri yaştaki bireyleri etkileyen bir hastalık. Çocuklarda görülen epilepsi hastalığı ise yetişkinlere göre farklılık gösterebiliyor.

Fatih Üniversitesi Nöroloji Uzmanı Dr. Hakan Levent Gül, çocuklarda birçok epilepsi türünün olabileceğini, epilepsinin de kendi içinde dereceleri olduğunu belirtiyor. Levent Gül, “Epilepsinin halk arasında en sık bilinen türü: kasılmalar, diş sıkma, ağızdan köpük gelmesi, idrar kaçırma şeklinde olan büyük nöbetlerdir.” diyor. Dalma nöbeti, okuma epilepsisi (sadece okuma sırasında bilinç kaybı, kasılma), sıcak su epilepsisi (sadece sıcak suyun altında nöbet geçirme), sadece kolda, bacakta sıçrama şeklinde olan myoklonik nöbetler de nöbet türlerinden birkaçı.

Uzman Gül, absans nöbet olarak bilinen ve çocuklarda sık görülen dalma nöbetinde ise hastanın çoğu zaman hastalığının farkında olmadığını vurguluyor. Uzman, şunları söylüyor: “Burada çocuk belli bir noktaya sabit bakıyor, etrafla tamamen ilişkisini kesiyor, seslenildiği zaman duymuyor ama 3-5 saniye sonra tekrar hareketlenip hayatına devam ediyor. Bu durum ailesince fark edilse de hastanın kendisi çoğu zaman rahatsızlığının farkında olmuyor. Sanki hasta için hayattan 3-10 saniye zaman atlamış gibi bir durum söz konusu. Arada olan olayları hatırlamaz.” Bu tür dalıp gitme, hayal kurma, dersten veya ortamdan kopmaların genellikle dikkat dağınıklığı ile alakalı olup, hemen epilepsiye yorulmamasını öneren Levent Gül, sık oluşan dalgınlığın epilepsi anlamına gelmediğini kaydediyor.

Levent Gül, tedavi için şunları öneriyor: “Dalma nöbetleri, erişkin çağa gelindiğinde kendiliğinden düzelir ama çok sık dalma nöbetleri olanlarda ilaç tedavisi uygulanabilir. Eğer nöbetler hayat kalitesini etkilemiyorsa ilaç tedavisine gerek duyulmayabilir.”

Zaman