Çocuğu ilk kez kreşe başlayacaklara uyarı

Çocuğu ilk kez kreşe başlayacaklara uyarı

Çocukları ilk kez kreşe başlayan annelerin, bu süreçte mutlaka çocuklarının yanında bulunmaları ve kesinlikle çocuktan gizlice kaçmamaları gerektiği belirtildi.

Çocuk Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Runa İdil Uslu, yaptığı açıklamada, çocuk gelişimi açısından kreşe başlama yaşının önemli olduğunu ifade etti.

Kreş için en uygun döneminin belirlenmesinde fiziksel gelişim ile kişilik özelliklerinin önemli olduğunu vurgulayan Uslu, "Çocukların normal koşullarda 3-3.5 yaşında kreşe başlaması uygundur. Annenin çalışıyor olması ya da bakıcı sorunu gibi zorunlu hallerde bile 2.5 yaşına kadar evde bakım yapılmalı, 2.5 yaşından itibaren kreşe verilebilir" dedi.

Çocuğun ilk üç yaşta kendine birinci derecede bakım veren kişiye bağlandığını ifade eden Uslu, bu dönemden önce kreşin uygun olmayacağını bildirdi.

Uslu, bakım veren kişiyle çocuğun arasındaki olumlu iletişimin bağlılık duygusunu geliştirdiğini belirterek, "Bu bağlanma, 6 aydan itibaren ayrılma kaygısını getiriyor. Sağlıklı bir çocuk, bu aydan itibaren bağlandığı kişiden ayrılmaya itiraz edebiliyor" diye konuştu. Ayrılma kaygısının, 8 aylık bebeğe bir yabancının yaklaşması halinde bebeğin anneye sarılması, yüzünü gizlemesi ya da suratını asması gibi davranış biçimleriyle gösterdiğini anlatan Uslu, bu dönemde çocukların yabancılardan hoşlanmadığını, korktuğunu ifade etti.

Uslu, bu tepkilerin sağlıklı bağlanma işareti olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Çocukların hissettikleri ayrılma kaygısı zaman içinde güçlenir, 1.5-2 yaşlarında en üst düzeye çıkar, sonrasında ise yavaş yavaş becerilerin gelişimi ile birlikte azalır, ancak kesinlikle hiçbir zaman sıfırlanmaz.
Sağlıklı gelişim gösteren bebekler, 2.5-3 yaşlarında bakım verenin kısa sürelerle gözünün önünden uzaklaşmasına tahammül edebilir. Bunun için çocuğun annesinden uzaklaşabilmesi için, kreşte bağlanabileceği birisini bulması gerekir. Bu kişi de tercihen öğretmen olmalı. Bebek kreşte öğretmenine bağlanabildiği anda annesinden kısa süreli ayrılmaya tahammül edebilir. Bağlanacak birisi yoksa çok yoğun ayrılma kaygısı yaşar."

''Ayrılık süreleri aşamalı olarak artırılmalı''

Çocuğun, kreşte öğretmenine bağlanması için de zaman gerektiğini vurgulayan Uslu, şunları ifade etti:
''Kreşe başlatırken ayrılık süreleri aşamalı olarak artırılmalı. Çocuğun kreşte vakit geçirdiği zaman dilimi yavaş yavaş artırılmalı. Çocuk, her gün kreşe gitmeli ancak annesi de kreşte durmalı. Çocuk, annesinin onu beklediğini bilmeli. Çünkü, ilk günlerde annenin yanından ayrılmayabilir, etrafı keşfetmeye çalışır ve dönüp dönüp annesine bakar ya da oynarken annenin yanına gelir ve tekrar oyuna döner. Yavaş yavaş ortama alışmaya başlar.
Çocuk, ilk günler bir saat olacak şekilde anne ile birlikte oyun saatlerinde kreşe gitmeli. Kreşe devam edebilmesi için kreşten zevk alması gerekir. Kreş çıkışında çocuğa, beraber oynanacak bir oyun, birlikte parka gitme gibi ödüller verilmeli.

Ayrılma kaygısı sürüyorsa aşamalı alıştırma sürdürülerek faaliyet saatlerini de kapsamalı, üçüncü aşamada öğle yemeğine kadar kalınmalı, son aşamada ise uyku saati ve tam gün kreşte vakit geçirilmeli. O süreçler içerisinde de anne, ilk günler orada otururken, daha sonra çocuğunu 'Şimdi gidiyorum, 2 saat sonra gelip seni alacağım' diye bilgilendirmeli ve mutlaka söz verilen saatte orada olmalı. Kesinlikle, çocuktan gizlice kaçılmamalı, ancak çocuğu bırakırken kararlı davranılmalı. Anne, ayrılıkla ilgili kendi kaygısını çocuğa yansıtmamalı."
Uslu, çocuklarda zaman kavramı gelişmediğinden dönüş saati ile bilgilendirmenin de "uyandıktan sonra", ''oyun saatinden sonra'' gibi ifadelerle anlatılması gerektiğini sözlerine ekledi.

AA

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.