Çocuğu gelişimini destekleyen çevreler (1)

Çocuğu gelişimini destekleyen çevre derken acaba neyi kastediyoruz?

Çocuğu destekleyen çevre;
•Anne-baba,
•Okul, öğretmen ve okul idaresi
•Akrabalar, komşular,
•Yaşanan olaylar.
•Çevresindeki eşyalar (Televizyon, Bilgisayar, İnternet),

Öncelikle çocuğun gelişimi her yaş döneminde çok önemlidir.
İnsan hayatında gelişim alanları süreklidir. Ve birbirlerini etkiler. Özellikle 0-6 yaş, gelişimin en hızla olduğu dönemdir. Çocuk 3 aylıkken etrafına ilgi duymaya, 6 aylıkken destekli oturmaya, 7-9. aylarda emeklemeye, 1 yaşına girdiğinde yürümeye başlar. 1 yaşına kadar çocuğun beyin gelişiminin yarıdan fazlası tamamlanır. Boy ve kilo artışıyla birlikte psikomotor hareketlerin dede gelişmeler görülür.

Çocuk bedensel gelişimine paralel zihinsel olarak ta gelişir. Çocuk algılamaya, kavramaya, öğrenmeye, anladığını ifade etmeye çabalarken sevinç, mutluluk, öfke ve korku duyguları gelişir. Çocuk çevresiyle etkileşmesi sonucu sosyalleşir

Çocuk bir yandan top oynarken büyük kas gelişimi, biryandan makasla kâğıt keserken küçük kasları gelişir, okul döneminde düzgün kalem tutup yazı yazmayı da başlar.

Her çocuğun gelişim alanı farklıdır. Aynı yaşta aynı cinste olsalar dahi bireysel farklılıklardan dolayı hepsinin boyu aynı uzamaz. Her çocuk aynı anda emekleyemez, yürüyemez. Aynı dönemde okumayı yazmayı öğrenemez. Böyle durumlarda çocuklarımızı başka çocuklarla kıyaslayıp karşılaştırmamalıyız. Burada karakteristik özelliklerin yanında, destekleyen çevrenin de büyük önemi vardır.

Çocuğun gelişiminde ailenin önemi
Çocuğun Gelişiminde en etkili destek, anne babadan gelmelidir. Aslında çocuk; anne-babanın davranışlarının yansımalarıdır. Anne ilk öğretmendir. Okul öncesi çocuk için anne her şeyi en iyisini bilir. Anne ne söylüyorsa o doğrudur. Çocuğun ileriki dönemlerdeki hayatının temeli 0-6 yaş arasında evde anne tarafından atılır. Okullarda öğrenilen bilgiler bu temeller üzerine konulan tuğlalar gibidir.

Bediüzzaman hazretleri 24. Sözde: “insanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi onun validesidir. Bu münasebetle ben kendi şahsımda hissettiğim bu manaya beyan ediyorum:
Ben bu seksen sene ömrümde, seksen bin zatlardan ders aldığım halde, kasem ediyorum ki; en esaslı ve sarsılmaz ve her vakit bana dersini tazeler gibi merhum validemden aldığım telkinat ve manevî derslerdir ki; o dersler fıtratımda, âdeta maddî vücudumda çekirdekler hükmünde yerleşmiş. Sair derslerimin o çekirdekler üzerine bina edildiğini, aynen görüyorum. Demek bir yaşımdaki fıtratıma ve ruhuma, merhum validemin ders ve telkinatını, şimdi bu seksen yaşımdaki gördüğüm büyük hakikatler içinde birer çekirdek-i esasiye müşahede ediyorum.”

Biz anne-babalar neler yapmalıyız ki çocuğun gelişimini doğru destekleyebilelim?
En başta çocuğumuza zaman ayırmalıyız. 2 saat çocukla geçirilen zaman, çocuğa ayrılmış zaman değildir. Burada yapılması gereken hiçbir şeyle uğraşmadan çocukla ilgilenilmelidir. Çocuk bizimle konuşmak istediğinde onu etkin dinlemektir. Yaptığı bir resmi bakarak yorumlamaktır. Birlikte yemek yapmak, bulaşık yıkamaktır. Ev işlerinde görev ve sorumluluklar vermektir. Börek, pasta yaptığımız hamurdan bir parça da çocuğumuzu vererek işe ortak etmektir. Bu tür ilgi alanları 6 yaş ve öncesi çocuklarımızı kabiliyetlerinin gelişmesini yardımcı olur.

Kendisine yeterince zaman ayırmayan çocuğun babasına yapmış olduğu şu olay ilginçtir.
Evin küçük oğlu günlük 10 YTL. lik bir işte çalışıp eve yorgun dönen babasının yanına gelir.
Babacığım bana 5 YTL verirmisin der. Baba oğluna 5 YTL verir. Çocuk daha önceden biriktirdiği 5YTL yede ilave ederek tekrar babasının yanına gelir.
-Babacığım bu 10 YTL ye alırmısın.
Baba :
-Oğlum bu 10 YTL'yi niye bana veriyorsun.
Çocuk:
-Babacığım senin bir saatini satın alıyorum.

Burada çocuk, eve akşam yorgun dönen babadan da çok zaman istemiyor. Baba ile az ama ilgi odaklı kaliteli zaman. Sadece çocuğa ayrılabilecek bir zaman.

Çocuğun gelişimini destekleyici ortamlar hazırlamalıyız. Bunun içinde evimizin uygun bir köşesine oyun alanı hazırlayabiliriz. Çocukla birlikte evcil hayvanlar parkına giderek havyanlar alemi hakkında bilgi verip onların bu konuda bilgi sahibi olmasına, Çocuğumuzu parka götürüp yaşıtlarıyla oyun oynayabilme ve hoş, güzel zaman geçirmesini sağlayabiliriz. Markete giderek alış-veriş yapabilme, sinemada başkalarını rahatsız etmeden sessizce film izleyebilme, kütüphanede kalın ve ince kitapları ayırt edebilme ve bunu benzer etkinliklerle ona beceri kazandırıp sosyal gelişimini destekleyebiliriz. Çocuklarımıza izlediği, gördüğü ve okuduklarını anlattırarak daha çok konuşma fırsatı vermeliyiz. Böylelikle de çocuğumuzun dil gelişimini destekleyen çevre olabiliriz.

Çocuğun becerilerini geliştirecek farklı etkinliklerde bulunmalarına izin vermeliyiz. Makasla kâğıt, kumaş kesmesini, paltosunu giydiğinde düğmelerini iliklemesini, ayakkabılarını giyebilmesini, hamurla oynamasını, sofra kurmasını, çiçek yetiştirmesini, tuvaletten çıktığında ellerini yıkamasını, yemekten sonra dişlerini fırçalamasını, 6 yaşından itibaren önce yardım alarak, daha sonra tek başına banyo yapmasını, yeni hobiler geliştirmesini, gruplar kurarak spor faaliyetlerinde(futbol, basketbol, voleybol, masa tenisi, santraç (vb) oynamalarını izin vermeliyiz. Yine de çocuğa hissettirmeden kontrol etmeliyiz. Tabii ki çocuğun hangi yaşta, hangi davranışları yapabileceğini bilmemiz gerekir.6 yaşındaki bir çocuktan 3 yaşındaki bir çocuğu bakmasını bekleyemeyiz. Her yaş grubunun geliştirdiği davranışlar ve beceriler farklıdır.,

Okul, öğretmen ve okul idaresi
Çocuğun gelişimini desteklerken Okul, öğretmen, okul idaresi ve Okul aile iş birliği çok önemlidir. Okul dönemi çocuklarında ilgi alanı farklılaşır. Artık çocuğun ilgi alanı, okul, öğretmen, arkadaş ve derslerdir.
Çocuğun okula başlamasıyla her şeyin en doğrusunu öğretmen bilir. Öğretmen ne söylerse o doğrudur bakış açısı gelişir. Artık öğretmenden de destek almaya ihtiyacımız olacaktır. Çocukta hoşlanmadığımız, değiştirilmesini istediğimiz davranışlarımızı öğretmenle paylaşmalıyız. Kısa sürede çocuğun davranışının değiştiğini görürüz.

Sabah kahvaltı yapmadan Ana Okuluna giden bir çocuğun öğretmeninin, boyunun uzaması, hastalanmaman için sabah mutlaka kahvaltı yapmalısın demesiyle çocuklar kahvaltı yapmaya başlar.
Gece geç saatlere kadar uyumak istemeyen çocuğa öğretmeni erken yatarsan erken kalkarsın, okula da geç kalmazsın, destede uyuklamazsın veya etkinliklerde daha başarılı olursun demesiyle çocuk artık erken yatmaya başlar.

Her yaştaki çocuğun değiştirilmesini istediğimiz davranışları da farklıdır. Bunların düzeltilmesinde aile ve öğretmen istekli olmalı, okul aile işbirliğine kuvvet verilmelidir.

Çocuğunun takipçisi olduğunu fark eden öğretmen o çocukla daha yakından ilgilenir. Bu da çocuğa güven duygusu verir. Kendini güven duyun çocuk derslerinde daha başarılı, arkadaşlar arasında daha sosyal olur.
Bu dönemdeki çocuklarımızla okulla paralel derslerine takip etme, okulda anlayamadığı konuları ev de tekrar etme, ders çalışma ortamı hazırlama, ders çalışma alışkanlığı kazandırma da destek olabiliriz
Çocuğun gelişim dönemlerini takip edebilen anne babalar daha sağlıklı rol almış olurlar. Böylelikle de çocukları hayatı daha iyi tanıma ve okuma fırsatı bulur.

Gelecek yazımızda çocuğun gelişiminde akrabalar, komşular, yaşanan olaylar ve çocuğun çevresindeki eşyaların (Televizyon, Bilgisayar, İnternet) öneminden bahsedeceğiz. Aile, çocuk ve beslenme ile ilgili sorularınızı mail adresimize yazarak sorabilirsiniz.

[email protected]

 

Önceki ve Sonraki Yazılar