Cesaretiniz varsa Said Nursi yerine Fetullah Gülen'i eleştirirsiniz!

Cesaretiniz varsa Said Nursi yerine Fetullah Gülen'i eleştirirsiniz!

Metin Karabaşoğlu'ndan Gökhan Bacık ve Ahmet Kuru'ya cevap

Ahmet Bilgi'nin haberi:

RİSALEHABER-FETÖ'ye yakın akademisyenlerden Gökhan Bacık ve Ahmet Kuru, "Said Nursi eleştirileri" başlattı. Kendi sitelerinde "Said Nursi’yi Eleştirel Okumak : İman ve Namaz Çözüm mü?" başlıklı yazılarında "Nurcular sayısal büyüklük açısından Türkiye’de marjinal olarak tanımlanacak kadar az bir kesimi oluşturmaktadır" iddiasında bulunan Bacık ve Kuru, "İman ve namazın" problemleri çözmeye yeterli gelmediğini belirttiler.

Bacık ve Kuru'ya cevap Metin Karabaşoğlu'ndan geldi. Bacık ve Kuru'nun eleştirilerini yine sayısal üstünlük üzerinden yaptıklarını, namaz meselesine bir batılı gibi baktıklarına dikkat çeken Karabaşoğlu, ikilinin Said Nursi'den önce Fetullah Gülen'i eleştirme cesaretinde bulunmaları gerektiğini söyledi.

Karabaşoğlu, TV111'de yayınlanan Makine-i Ahval programında Şener Boztaş'ın sorularını cevapladı. Karabaşoğlu'nun sözleri şöyle:

Müslümanların içinden gelen bir değerlendirmeden ziyade batılı bir zihnin görüşü

"Risale-i Nur'la ilgili meselelerin müzakereye açılması iyi bir şeydir. Yeterki usulünce adabınca olsun. Burada diyelim ki 100 şey varsa 95'i yanlış. Risale-i Nur'u kavramada bir sığlık var. Kendi alanlarında iyi bir akademisyen olabilirler ama genel olarak İslami gelenekle bir zayıflık var. Makaleyi okurken Müslümanların içinden gelen bir değerlendirme değil de batılı bir zihnin görüşü gibi. Böyle sıkıntılı bir tablo var. Buna karşılık düşmanca, hasımca, iftira atarak bir şey de yok. Sığ bir müktesebatla bakıyorlar."

Cesaretiniz varsa Fetullah Gülen'i eleştirin!

"Bediüzzaman Said Nursi üzerine bir eleştiri yazmadan önce bir kere şunu cevabını yazmalarını beklerdim. Bediüzzaman üzerine eleştiri yazacak kadar kendinizi yetkin görüyorsunuz ve cesaretiniz var. Bu cesareti takdir ederim. Ama bu yetkinlik ve cesaretinizle daha düne kadar Fetullah Gülen'in çelişkileri, tutarsızlıkları, hezeyanları apaçık olan çizgisinin peşine takılabildiniz. Bu kadar müktesebatınızla yani akademisyensiniz, batılı düşünürleri okumuşsunuz, eleştirel düşünce diyorsunuz. Bu eleştirel düşünceyi yeni mi farkettiniz? Hem de Fetullah Gülen'i baypas ederek. Buna nasıl kapılabiliyorsunuz merak ediyorum. Böyle akıllı insanlar nasıl peşine takılabildiler. Dürüstçe, öncelikle bunun özeleştirisini verebilmeleri lazım. Önce bunu yapsınlar sonra Said Nursi eleştirisi üzerine konuşalım. Çünkü bunu yapmamalarını dürüst ve ahlaki bulmuyorum.

Bu Fetullahçı hastalığıdır

Nur talebelerinin sayıları az diyorlar. Bunu derken bile daha Fetullahçılıktan çıkamadıklarını gösteriyorlar. Hala kemiyet üzerinden, hala sayılar üzerinden... Bu Fetullahçı hastalığıdır. Geçmişte de hep böyle yaptılar. Nitelikli eleştiriye sayı ile karşılık vererek üstün gelmeye çalıştılar. Yazılarına sayı ile başlamaları kafalarında Fetullahçı virüsünü hala temizleyemediklerini gösteriyor.

Ya Risale-i Nur'u okumamışlar ya da metni anlamada zaaf var

Bediüzzaman sayı, çokluk ve nicelik üzerinden bir hareket oluşturmadı. İhlas zaten sayı meselesini aşmayı gerektiren bir şey. Bediüzzaman'ı "başarı" üzerinden değerlendirmeye çalışıyorlar. Bizim Fetullahçılıkla olan mücadelemizde hep Bediüzaman'ın birinci İhlas Risalesinde söylediği "Cenab-ı Hakk'ın rızası "kesret-i etba" ile yani tabi olanların sayısının çokluğu ile ve fazla muvaffakiyetle kazanılmaz." Tam da Bediüzzaman'ın eleştirdiği ve hizmetini üzerine inşa etmediğini söylediği iki şey üzerinden Bediüzzaman eleştirisi yapıyorsunuz. Ya Risale-i Nur'u okumamışsınız ya da okuduğunuz metni anlamada zaafınız var. Bir nevi sekülerize olmuş Müslüman bakışı.

Nur talebeleri sayıca çok olmak zorunda değiller

Nur talebeleri sayıca çok olmak zorunda değiller. Sayılmaz zaten. Fetullahçılıkta gazete abonesi, kurban sayısı, ne kadar himmet topladınız... Orada bütün işinizi gücünüz sayıdır. Nur talebelerinin sayısının dökümü olmaz. Derse gelirler. Veya birisi Risaleleri alıp okur istifade eder. Bediüzzaman'ın talebe, dost kardeş tasnifinde de görüleceği gibi bidalara taraftar olmayan, Kur'an'a, sünnete, iman hakikatlerine taraftar olan herkes bu bünyenin içindedir. Onların şakirt adı altında yaptığı bir örgütlenme söz konusu değildir.

Bizi öyle kıyıda köşede 3-5 tane adam da zannetmesinler

Fetullahçılar içerisinde kendilerini ana akım, merkez gibi görmek için Risale-i Nur hizmetini marjinalize göstermek gibi, "onlar geçmişte kaldı, günü okuyamıyorlar" derler. "Hayatı okuyan bir Fetullah Gülen bir biz varız" söylemi üzerinde bir algı gelişmiş. Nur talebelerinin sayılmak ve çok olmak gibi bir derdi yok. Ama az da değiller. Böyle bir derdimiz yok diye bizi öyle kıyıda köşede 3-5 tane adam da zannetmesinler.

Namazı öncelemesini eleştirdiler!

"Eski Said'in Yeni Said'e dönüşümünü keskin bir kırılma var zannediyorlar. Dönüşüm var ama süreklilik de var" ifadelerini kullanan Karabaşoğlu, Bediüzzaman'ın namazı öncelemesini eleştirmelerini de cevapladı. Karabaşoğlu, bunun Kur'an'ın emri olduğunu, namazın hayatın her alanında etkisini göstermesi gerektiğini, bunda bir zaaf varsa bunun eleştirilmesi gerektiğini belirterek Hz. Şuayb örneği verdi. (Metin Karabaşoğlu'nun konu ile ilgili yazısı için tıklayınız)

Fetullahçılığı hala anlamamışlar, sorunu hala dışarıda arıyorlar

Yazının genelinde dindarlara özellikle de Nurculara öfkeli olduklarının görüldüğüne dair soruya Karabaşoğlu, "Asıl öfke duymaları gereken kişi Fetullah Gülen ve kendileridir. Dönüp adam gibi Fetullah Gülen'i analiz etmeleri lazım. Kendileri bu kadar akıllı, parlak üniversitelerde master, doktora yapmış birileri olarak nasıl kapılabildiler. Kusura bakmasın öfkesini bana yöneltirse elini tutarım "bir dakika" derim. Sen beni eleştirmeden bir kere özeleştirini ver bakayım. Faturayı Risale-i Nura, İslami geleneğe, müslümanlara çıkarmayacaklar. Fetullahçılığı hala anlamamışlar. Sorunu hala dışarıda arıyorlar" dedi.

Karabaşoğlu, sözlerini iftira ve hakaret içermeyen bu gibi yazıların müzakeresinin faydalı olduğunu, cevabı vereceklerini belirterek bitirdi.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum