Cemaatlere gitme!

Önceki gün bir vesile ile doğduğum şehre gitmi ve akraba diyebileceğim bir aileye misafir olmuştuk.

Bu kabil ziyaretlerin fevkalade güzel yönleri oluyor. Yeni insanlarla tanışma fırsatı doğuyor. Ve bu insanlara Risale-i Nurları tanıtma imkanı elde ediyorsunuz.

Misafir olduğumuz ailede büyük oğul ile işte böyle bir tanışma ve kaynaşma imkanı hasıl oldu. Bize alttan gelen bilgiye göre bu genç daha önce içkiye muptela imiş ama bir müddet önce bırakmış, namaz kılmak ve düzgün yaşamak istiyormuş. Çünkü müptela olduğu içki başına hayli iş açmış.

Cemaatleri duymuş ancak içlerine girmediğinden ne ile karşılaşacağını bilmiyor ve endişeleniyormuş.

Bu nedenle de bir cami hocasına sorma ihtiyacı duymuş. Hoca kendisine cemaatlerden uzak durmasını ve sadece namaz kılıp oruç tutmasının yeterli olacağını söylemiş.

Haliyle bu durum onun cemaatlerle diyalog kurmasını engellemiş, engellemesine içindeki boşluğu kiminle nasıl dolduracağını bilemez hale gelmiş.

Bu durum bize intikal ettirildiğinde bir de “bunun olduğu ortamda bir ders yaparsanız iyi olur” uyarısı yapılınca,  biz de ister istemez harekete geçmiş olduk.

Bu bilgiler gelmeden önce misafirliğin ve tanışmanın bir alameti olsun diye kendisine küçük bir risale hediye etmiştim. Bu durumu fırsat bilerek “o kitaptan biraz okuyalım mı?” diye teklifte bulundum. Kabul etti… Ailesi gayet dindar o nedenle az önce diğer aile efradı ile camaatle akşam namazını kılmıştık. O da bizi uzaktan seyretmişti. Teklifimiz kabul görünce 23. Sözden uzunca denecek bir ders yaptık. İnsanın vazife-i asliyesi hakkındaki dersi okuduk.

Ders bitti, kitabı kendisine iade ettim. Kitabı eline alınca yapılan dersin heyecanından olsa gerek “bu kitap bana hediye, kimse sahip çıkmaya kalkmasın…” diyerek aile fertlerini uyarmıştı. Dersten etkilendiği anlaşılıyordu. İnşaallah hidayetine vesile olur.

Beni etkileyen husus onun o sözlerinden ziyade hocanın ona “cemaatlere gitme” gibi bir telkinde bulunmuş olmasıydı.

Kendi kendime düşündüm “Bu tepki niye?”

Bir cami imamının dinin kıvamı sayılacak cemaatleri tanımaması veya içten içe cemaatlere karşı olması ne ile izah edilebilir.

Vakıa cemaatler içinde kamuoyuna akseden bazı nahoş hadiseler yaşanmıyor değil, sayıca fazla gelişmiş olmaları nedeniyle naehillerin girmesiyle bir derece ihlas kırılmış da olabilir. Ama bu durumun bir hocanın böyle bir telkinde bulunmasını sağlayacak kadar büyük olduğuna inanmıyorum.

Öteden beri menfi basının aleyhte yaptığı propagandanın tesiri olabileceğini düşündüm. Geçmişte yapılan menfi yayınlar hala tesirini gösteriyordu anlaşılan veya cemaatlerin iktidarlarla isimlerinin geçiyor olmasının da payı olabilir.

Gerekçe ne olursa olsun bir cami imamının müminler arasında çimento görevi yapan cemaatleri tanımaması gibi bir garabet olamaz/olmamalı. Çünkü her cami cemaatinin asgari üçte biri bahse konu cemaatlerin içinden geliyor. Her gün muhatap olduğu insanları tanımaması ise imkânsızdır.

NOT: Tüm okuyucuların Ramazan-ı Mubareğini tebrik ediyorum, gelecek mübarek gün ve gecelerin insanlık hakkında, Alem-i İslam hakkında hayırlara vesile olmasını Canab-ı Haktan niyaz ederim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum